Yaklaşık 15 gün önce Adıyaman’a gelen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Çarşı Projesi için “Halka rağmen bir şey yapmayacağız. Vatandaşa soracağız, % 65 yapılsın derse yapacağız” demişti.

Bakanın bu sözlerinin ardından Projenin 1. etabında yer alan bazı mülk sahiplerine bilgilendirme yapılması için mesaj atıldı ve toplantıya çağırıldılar. Toplantıya giden bazı mülk sahipleri ise listede adlarını olmadığı gerekçesiyle içeriye alınmadı.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı tarafından yapılan sunumda proje hakkında detaylı bilgi verildi ve toplantı sona erdi. Toplantıda kimseye proje için “Yapılsın mı, yapılmasın mı? ” diye bir soru sorulmadı.

Geçen hafta Adıyaman’a gelen Bakan Murat Kurum, valilikte Çarşı Projesindeki mülk sahipleriyle bir araya gelerek, “Eylül ayında 1. Bölge için ihaleye çıkıyoruz, vatandaşlarımızın %83 projeye evet diyerek onayladı.” dedi. Salondaki mülk sahipleri, “Kimse proje için mülk sahiplerinden görüş sormadı ki” diyerek tepkilerini dile getirdi ve Bakan Kurum da “En kısa zamanda vatandaşa sorun, %70’i yapılsın derse yaparız. Yapılmasın denirse yapmayız” diyerek toplantıyı sonlandırdı.

Birileri Bakan Murat Kurum’u yanlış bilgilendiriyor, vatandaşın görüşü alınmadan “%83’ü yapılsın diyor” diyen kim? İhale tarihi açıklanan, projenin sınırlarına devasa ışıklı reklam panoları yaptırılıp asılması bizlere, “Vatandaşın görüşü ne olursa olsun bu proje yapılacak” mı denmek isteniyor?

O devasa ışıklı panoların ve inşaatların etrafına yapılan reklam brandalarının kaça mal olduğunu bilmiyoruz. Bu çalışmaları devletin yaptığını bilmeyen mi var ki reklamına giriliyor? Bu kadar israfın yerine hala konteynerlerde kalan gariban vatandaşın sorunları giderilse olmaz mı?

19 ay olacak hala konteynere başını sokmak için valiyi, milletvekillerin devreye sokarak yardım isteyenlerin sorunu çözmeyen, yıkanacak sudan vazgeçtik içecek suyu veremeyenlerin çarşı projesindeki yüksek enerjisi gözlerimi yaşarttı.

Toplantıda da söylendi, Çarşı Projesi’ne kimse karşı değil, mülk sahipleri mağdur edilmemeli. İnsanlar projedeki yol ve yeşil alan için mülkünün %10 u veriyor.

-Empati yaparsanız düşünceniz değişecek

“Bekara karı boşamak kolay” atasözünden yola çıkarak, Çarşı Projesi’nde mülkü bulunmayan vatandaşlara empati yapmalarını tavsiye ediyorum. Başkalarının malları üzerinde konuşmak kolay. Atasından kalan veya yıllardır çalışıp, dişinden tırnağından artırarak her şeyini mülke bağlayan birinin yerine kendiniz koyup empati yaparsanız düşünceniz değişecektir.

6 Şubat depreminde her şeyini kaybetmiş insanların mallarını, birikimlerini ellerinde almak elbette yöneticilerimize yakışmaz. Binlerce insanını, malını, mülkünü kaybetmiş insanları ayağı kaldırmak bu devletin ve yöneticilerin işi. Yetim-öksüz, kimsesizin malı kimseye yar olmaz. Devletin ve yöneticilerin büyüklüğü bu kişilerin malını koruyup, kollamak olur.

“Millete rağmen yol yürümek diye bir anlayış kesinlikle yoktur.” diye Cumhurbaşkanının sözünü yöneticilerimize hatırlatmak isterim. Vatandaşa rağmen hiçbir şey olmaz, son yıllarda halktan uzak, vatandaşa rağmen siyaset yapanlar sandıkta cevabını aldı. Hatalardan ders almayanlar da kaybetmeye mahkumdur. Seçilmişlerin tavırları, milletin hakkı-hukuku üzerine olmalıdır. Vatandaşın devletine inancını kaybolmasına izin vermeyin, süreci açık ve şeffaf bir şekilde yürütün.

Vatandaş, “Biz ne karar verirsek verelim kafalarına koydular, Çarşı Projesi yapılacak.” diyor en doğru cevabı seçilmişler verecektir.
Kanun sizinle istediğinizi yapabilirsiniz ama karar verecek olan başta seçilmişlerimiz milletin duasında olmayı tercih edin bedduasın da olmayın.