1964 yılıydı. Şimdiki Pazar yerindeki iş yerimi akşam olunca kapatmıştım. Akşam ezanı da okunmuştu. Gözlerim bir an semaya ilişti. Birde ne göreyim, yıldız hilale o kadar yaklaşmıştı ki, gökyüzü mavi bir bayrak olmuştu. O an BESNİ EKSPRES gazetesini aradım, böyle bir şeyin olduğunu söyledim meğer onlarında haberi olmuş. Sabahına bu olay büyük gazetelerde fotoğraflarıyla yer almıştı. Bir astronomi ilmini bilene de rast gelemedim ki bu olay kaç senede bir meydana gelebilir.
Hilali Ahmer, taraf olduğumuz tüm savaşların cephe gerisinde seyyar ve sabit hastaneler kurmuştur. Bilhassa, Çanakkale savaşında, Galiçya’da, Anadolu’daki milli mücadele sıralarında yaptığı hizmetler tarihe altın harflerle geçen şeref levhaları olmuştur. Alman generalin Çanakkale savaşının olduğu Gelibolu yarımadasında bir hastanenin kurulması talebi yerine getirilmiş, Hilali Ahmer’de denize yakın bir mesafede saygı yeri hastanesini kurmuştur. Silahların sustuğu bir sırada yaralılar toplanır aralarında inleyen düşman askeri olsa da oda alınır hastanede tedavi edilir.. ne var ki, İngilizler Avusturalya’dan getirdikleri askerlere. Türkler korkak ve cesaretsizdir, aynı zamanda da merhametsizdirler demişlerdi. Ne var ki İngiliz donanmasından atılan top mermileri hastaneyi yerle bir etmiş hiçbir canlı kurtulamamıştır. Yaralı gazileri tedavi eden Kızılaycılarda 250.000 şehidin yanında yer almışlardı. Yeri gelmiş iken onları rahmet ve minnetle anıyoruz devam edecek…