Besni tarihine baktığımızda; ticari hanlar, temizlik anlamında hamamlar, hukukta medreseler, müstantik yetiştiren ( sorgu hakimi anlamında) hakimler ve sanat alanında dokumacılık, tabakhane, ayakkabıcılık, bakırcı nalbantlık, yayla evlerinde bağlar, bostanlar yetiştirilen cennet eş anlamında Bihisni veya Bethesni gibi isimlerle anılan bir Besni evliya çelebi seyehatnamesinde Besni'yi methü sena eder. Ne var ki teknolojiden nasibini alamayan Besni fabrikalarla rekabet edemediğinden sıkıntılar yaşamış her hafta ilçemden her mahallede hicret için yüklenen ev eşyaları içimi sızlatıyordu. Yurdun her tarafına dağılan hemşerilerimizin sayısı %90'lara gelmişti. İlçede üniversite yok gelişmiş hastaneler hiç yok ben bile tedirgin oldum yurt dışı veya İstanbul'a taşınmak istiyordum. Zamanın Belediye Başkanı, ilçeye iki yıllık bir yüksek okul teşebbüsünde bulunur. Gaziantep ve Malatya üniversite rektörlüğüne Besni'ye bir yüksek okul açılması için başvuruda bulunur netice alamaz. Sonunda urfa üniversite rektörlüğünün kapısı çalınır. Duydum ki rektör Besni'ye geliyor. Belediye başkanı ve 35 eğitimci ile tilek durağında rektörü karşıladık sıraya düzüldük teker teker ellerimiz sıkılıkrken sıra bana geldiğinde Besni esnafından Ali Erdoğan dedim rektör bey bir espiri yaparak Ali Erdoğan bu işe el attıysa bu iş olmuştur demez mi. Rektör bey hükümet binası önünde kalabalık bir şekilde karşılandı. Heyecanlanıyorum rektörün ağzından evet besniye bir yüksekokul açıyoruz sözünün çıkmasını bekliyorum sonunda oda demez mi buraya yüksekokul açılması için vekilleri ve senato üyelerini göreceksiniz deyince sanki dünyam yıkıldı.
İşte bu sırada İstanbul'da ki Besnililer Avukat Şükrü Kaleağası nezaretinde bizlerin hali vakti yerinde Besni'ye neler yapabiliriz diye bir arayış içine girerler. Bu anlamda bir vakıf kurmak için tertip edecekleri toplanyıya 28 Besnili den bende davetliydim. Toplantıya gitmek için birkaç arkadaşla birlikte gidelim diye düşündüysemde her biri bir mazeret beyan ettiler. Toplantı Beyazık Azak yokuşu azak oteli salonunda yapılacaktı. Tek başıma gittiğimde 60 Besnili oradaydı Besni'den kimler gelecek diye salonun her kapı açılmasında gözler o tarafa yöneliyordu. 45 dakika geçişti Besni'den kiöse yok çok üzgünüm İstanbul'da ki besnililer neler düşünürken benden başka kimse yoktu. Toplantıyı Avukat Şükrü Kaleağası sevk idare ediyordu. Yukarıda izahat edebildiğim hususları anlattı. Buna atfende Besni'den bir kişi geldi ya deyince rahat bir nefes aldım. Aklıma da şu geldi Gazi Mustafa Kemal Erzudumdan, Sivas'a gelir ya Ankaraya gitmemesi içinde bazı uyarılarda bulunurlar Gazi; birtek kişi kalsamda giderim demesi bu toplantının amacına ulaşacağı ümütleri geldi. Toplantıda bir çokları duygularını ifade ederken bende söz aldım bil hassa Besni'ye bir yüksek okulun açılabilmesi için elinizi çabuk tutun demem divan başkanının çok duygulandığını hissettim.
Aradan bir hafta geçmişti ki bu heyetin Gaziantep Çil-Tuğ'da toplanacağı davetini aldım. Toplantıda Antep Belediye Başkanı celal Doğan, Merhum Erdemoğlu, İbrahim Tuğsuz ve Besni Belediye Başkanı Nuri Tuğsuz oradaydı. Bu heyet antep üniversitesi rektörüyle görüşmüşler her türlü ihtiyacı içinde güvence verdikleri için söz almışlar. Sıra Besni Eğitim Vakfı'nın kurulması mütevelli heyetinde oluşması oldu. Bende acizane mütevelli heyetinde yer aldım. Büyük bir hızla çalışmalar neticesinde Besni'ye Yüksekokulun açılması merasimine gelen heyeti Köseceli köyünde büyük bir konvoyla bende elimde türk bayrağıyla karşıladım. İşte o günü Besni Belediye Meclisi bu hususu bayram olarak kayıtlara aldı. Eğitim vakfı da bu milli duygular içerisinde Besni Eğitim Bayramı diye gündemine aldı. Bu Bayram Dünya'da tek ülkemde ilk bayram kutlanmaktadır. Bu Bayram Kutlu olsun, daim olsun.