Ama neden unutmayacağımız bir gün olduğunu çoktan unuttuk. O gün ki acizliğimizi unuttuk. Yardıma muhtaç halimizi, enkaz altındaki sevdiklerimize neden yardım edemediğimizi unuttuk. İsmini dahi bilmediğimiz şehitlerimize neden ağladığımızı unuttuk. Aylarca giremediğimiz evlerimize neden giremediğimizi unuttuk. Depremzedelere evlerini ücretsiz açan insanları unuttuk.
Ağır hasarlı yıkılması gereken evlerimizi kurtarmak için itiraz üstüne itiraz edip sonra bir de mahkemelere akın ettik. Az hasara çevirdikten sonra da içinde oturmaya cesaret edemediğimiz evlerimizi alelacele nasıl satarız derdine düştük. Satamayınca da kira fiyatlarına 3-4 kat zam yaptık. Deprem anında ne yapacağımızı bilmediğimizi unuttuk.
Deprem sırasında yapılması gerekenleri öğrenmedik. Evlerimizde deprem çantasını hazırlamayı unuttuk. Başımıza düşen avizeleri, dolapları, duvarları unuttuk. Ülkemizin deprem ülkesi olduğunu unuttuk.
Yardımların neden geç geldiğini unuttuk. Yardıma gelenlerin nasıl geldiğini de unuttuk. Hiç mola vermeden kendi hayatlarını riske atarak son hızla gelenleri unuttuk. Yardımımıza gelip, günlerce aç, susuz, uykusuz kalan insanlarımızı unuttuk.
Yaşadığımızı onlar yaşasa; onlara nasıl yardıma gideceğimizi öğrendik mi? Enkaz altındakileri nasıl kurtaracağımızı, sokakta kalmış olanlara nasıl yardım edeceğimizi öğrendik mi? İlk yardım ve kurtarma eğitimlerini aldık mı?
6 şubatı unutmadık, unutmayacağız.
Ama insanlığımızı unuttuk. İnsan ayrımı yapmadan yapılan yardımları unuttuk. Filistin’de okul harçlıklarını toplayıp bize gönderen çocukları unuttuk ve bir vahşi doğa belgeseli izler gibi izliyoruz o çocukları… Karne hediyesini gönderen çocukları da unuttuk ,evinde kullandığı sobanın içine odun koyup gönderen teyzeyi de unuttuk. Depremin 2. günü yardıma gelen ne dini ne milleti bizden olan Polonyalıları unuttuk. Unuttuk ki ; kendi içimizdeki farklılıklarla yaşamayı öğrenemedik hala. İhtiyacı olan ama bizden olmayana yardım etmek yerine; kendimizden olan ama ihtiyacı olmayana yardım ediyoruz . Doğruya doğru; yanlışa yanlış demiyoruz . Kendimizi kandırdığımız yetmiyor gibi; birde diğer insanları kandırıyoruz .
Devleti nasıl aradığımızı unutmadık 6 şubatta ama devletin millet olduğunu öğrenemedik hala!
Bu yüzden hala yapılması gerekenleri birilerinden bekliyoruz. Yapabileceğimiz en basit şeyleri bile yapabilecekken hala birilerinin yapmasını bekliyoruz. İşlerimizi layıkıyla yapmıyoruz, işi layık olana vermiyoruz. Devlet koltuğunda oturup devletin iş yapmasını bekliyoruz.
6 şubatı unutmadık ama kendimizi de eğitmedik… Bu milletin her bir ferdi devlettir. Koltukta otursa da oturmasa da devlet bilinciyle kendini geliştirmeli, öğrenmeli, vatana ve millete nasıl faydalı olurum diye düşünmelidir.
Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
6 şubatın Acı Günü değil, Uyanış Günü olmasını temenni ediyorum. MEHMET KARABOĞAZ