Evet, saygıdeğer okurlarım. Ramazan'ın Türkçesi yanmak manasına gelir. Yani kızgın yerde yalınayak yürümekte yanmak manasındadır. İşte bu aya Ramazan denmesinin bir sebebi de, bu ayın bütün günahları yakmış olduğudur.
Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz; "Burnu Sürtünsün" buyurdular. Yanındaki olan sahabelerden birisi; "Kimin burnu sürtünsün Ya Resulallah" diye sorulduğunda, o yüce Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz şöyle cevap vermiştir; "Ramazan Ayı giripte ondan günahları bağışlanmamış olarak çıkmayanların burnu sürtünsün." Buhari
Yine Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz bir adamın; "Ey Allah'ın Resulü. Allah'a hangi amel daha sevimlidir?" diye sorduğunda o yüce Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurmuştur; "Kuan-ı Kerim'i başından sonuna kadar okur, bitirdikçe yeniden başlar" buyurdu. Tirmizi
Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır; "Oruç bir perdedir. Biriniz bir gün oruç tutarsa, kötü söz sarf etmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız bir laf edecek veya kavga edecek olursa ben oruçluyum desin ve ona bulaşmasın." Buhari
Allah Zülcelal Hazretleri Kuran-ı Kerim'in Furkan suresi ayet 63'te şöyle buyurmaktadır; "Rahman olan Allah'ın has kulları yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürürler. Cahiller kendilerine sataştıkları vakitte selametle deyip geçerler." Bu ayeti kerimede müminlerin kendilerine sözlü sataşmada bulunanlara (selam) diyerek, yani esenlik dileği ile karşılık verip oradan ayrılmalıdır.
Evet, sayın okurlarım. En mükemmel oruç, mide gibi bütün duyguları, gözü, kulağı, sözü, kalbi, hayali, fikri ile oruç tutmaktır. Yani Bütün haram şeylerden gereksiz ve lüzumsuz şeylerken kendini muhafaza etmektir. Daima dilimizi yalandan, gıybetten ve bütün kötü sözlerden koruyup öyle oruç tutmakla Allah Zülcelal'ın rızasını kazanmış oluruz ve oruç o zaman muteber olur.
Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz de bir Hadisi şerifinde şöyle buyurmuştur; "Kim yalanı ve onunla ameli terk etmezse bilsin ki onun yiyip içmesini bırakmasına Allah-u Teala'nın ihtiyacı yoktur." Buhari
Evet, gözümüzün nasibidir Kuran-ı Kerim, Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz bir hadisi şerifinde buyurdular ki; "Gözlerinize ibadetten nasibini veriniz." Yanında bulunan sahabelerden birisi; "Gözlerin nasibi nedir ey Allah'ın Resulü" deyince, Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz; "Kuran-ı Kerime bakmak, onları düşünmek ve inceliklerinden ibret almaktır." Emdtulkari
İmam Gazali Hazretleri de Kuran-ı Kerim okurken dikkat edilmesi gereken bazı hususları şunlardır diyerek açıklamıştır. Birincisi Kuran-ı Kerim'i okumaktan gaye nedir? Bunu düşünerek ağır ağır okumak. İkincisi Kuran-ı Kerim'i okurken anlamaya çalışarak okumak. Üçüncüsü kendisine hitap edildiğini kabul ederek okumak. Dördüncüsü Kuran-ı okurken anlatılan şeye göre üzüntü, korku, ümit ve daha başka sıfatlarla müteessir olarak okumak. Beşincisi Kuran-ı okurken, kendi ağzından değil, Allah-u Teala'dan dinliyormuş gibi okumak. Altıncısı ise Kuran-ı Kerim'i okurken Allah-u Teala'nın büyüklüğü karşısında kendi benlik ve varlığından geçmek ve kendini hiçe saymaktır. İhya-ı Ulümidin
Evet, Allah Zülcelal Hazretleri Kuran-ı Kerim'in Zümer suresi ayet 10'da şöyle buyurmaktadır; "Ey Habibim. Tarafımdan de ki, ey benim iman eden kullarım. Rabbinizden korkun. Bu dünyada iyi iş yapanlara ahrette güzel bir mükafat Cennet vardır. Allah'ın yeryüzü geniştir. Ancak sabredenlere mükafatları hesapsız verilecektir." Evet saygıdeğer okurlarım. Ayeti kerimedeki Müslüman olmanın şartları doğru inançtan, ibadetlere ve güzel ahlaka kadar büyün İslami hükümlülükleri kapsayan şu dört kelime ile özetlenmektedir. İman, takva, iyilik ve sabır. Burada oruç tutmakla nefsin istek ve arzularını frenleyip Allah'ın emir ve nehilerini yerine getirmektir.
Orucun faziletini bilmek hususunda Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimizin şu hadisi şerifini anlamak yeterlidir; "Nefsimi elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, oruçlunun ağzının kokusu Allah nezdinde misk kokusundan daha hoştur. Nitekim Cenab-ı Hak buyuruyor, kulum ancak şehvetini, yiyeceğini ve içeceğini benim için terk etmektedir. Binanaleyk oruç benim içindir ve onun mükafatını ben veririm."
Başka bir hadisinde Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurmaktadır; "Oruçlunun iki sevinci vardı. İftar ettiği zamanki sevinci ve rabbi ile buluştuğu zamanki sevinci."
Diğer hadisinde ise; "Her şeyin kapısı vardır. İbadetin kapısı da oruçtur." İbn-i Mübarek
Başka bir hadisinde ise; "Oruçlunun uykusu da ibadettir." İbn-i Mendeh, İbn-i Mugireden
Cennet'in Reyyan (kana kana su içmek) adlı bir kapısı vardır. O kapıdan ancak oruç tutanlar Cennet'e girerler. Müslim ve Buhari Sehli İbn-i Saaddan
Yine kutsi bir hadiste; "Her hasene (sevap) on mislinden yedi yüz misline kadar yükselir. Ancak oruç benimdir ve ben onun mükafatını veririm." Saygılarımla.