Evet, saygıdeğer okurlarım. Okuma ve yazmayı öğrenmek Allah Zülcelal Hazretlerinin emridir. Bunun açık delili de Kuran-ı Kerim'de Alak Suresidir. Çünkü Hz. Peygamberimiz (S.A.V) Efendimize ilk inen Kuran'daki Alak Suresinin ilk 5 ayetidir. Rivayete göre Cebrail A.S. Mekke'nin Hira Dağında Peygamberimiz (S.A.V) Efendimize gelip "Oku" demişti. O da ben okuma bilmem demiştir. Bunun üzerine Cebrail A.S. Peygamberimiz (S.A.V) Efendimizi iyice sıkarak yine "Oku" demiştir. O da yine aynı şekilde cevap vermiştir. Cebrail'in üçüncü sıkışında ise Alak Suresi'nin ilk 5 ayetini okumuştur. Kuran-ı Kerim'de Alak Suresi'nin ilk 5 ayeti ise şöyledir; "1- Oku, yaratan rabbinin ismiyle. 2- O insanı bir kan pıhtısından yarattı. 3- Oku, o keremine nihayet olmayan rabbindir. 4- Kalem ile öğretendir. 5- O insana bilmediği şeyleri öğretti."
Burada onun yüce ismi ile Allah ismi celili ile başlayarak oku, okumaya başla. İşte daha önce hiç kitap okumamış ve yazı yazmamış olan Ümmi Peygamber (S.A.V.) Efendimiz bu emir ile bir mucize olarak okunacak bir kitap, yani Kuran-ı Kerim'e başlamıştır. Kendisi yazmadan okuyacak, okutacak, emir yolu ile yazdıracak, vahiy katiplerine her inen ayeti yazdırırdı. Yalnızca bir okuma kudreti ihsan buyrulmuştur. Hiç hoca görmeden, hiç bir kitap okumadan ve kalemle yazıyı öğrenmeden böyle bir okuma mucizesi nasıl olur? İşte böyle bir şüpheye meydan bırakmamak için ayetlerle de açıklanmıştır. Çünkü manevi manası ile ise kadın erkek ilişkisi alakası demektir. Bir alakadan yahut mücerret bir ilişkiden bir insan yaratan ve yaratmakta kendi şanı olan rabbin hiç okumamış olanı da böyle bir emirle elbette okutur. Bunun için ki rabbinin ismi ile oku.
Evet, kalem ile öğretendir de, hem de kalem ile yazıyı öğreten ve o vasıta ile ilim belleyip öğreten de Allah Zülcelal Hazretleridir. Öyle olmasaydı, bir alakadan yaratılmış olan insanlar, ne kalem bilirdi, ne de yazı yazmayı. İşte Allah-u Teala insanda olmayan melekeleri (ustalık, el yatkınlığı) istidatları yaratarak deliller Nasb ve ikame ederek ayetler indirerek Vehbi (tanrı vergisi, doğuştan) olarak da öğretti. Kesbi (kazanma, edinme) olarak da öğretti ve böyle Ekrem (çok cömert, büyük onur sahibi) olan rabbin sen hiç okumamışken kereminden sana bir ledünni (Allah'tan vasıtasız gelen bilgi) ilim vererek böyle bir emir ile seni kaleme muhtaç etmeden de okutur ve bilmediğin şeyleri de bildirir. Nitekim bildirmiş oldu da. Tabi burada Peygamberimiz (S.A.V) Efendimizin okumak için yazıya ihtiyacı olmadığı işaret olunmakla beraber, kalem ile talimin de rabbini büyük bir ikram olduğu beyanı buyrulmuştur. Ancak ümmeti okumaya ve yazmaya teşvik edilmiştir. Evet, şuda bir gerçektir ki Peygamberimiz (S.A.V) Efendimizin yazı yazmaksızın okuması ve kitap sahibi olması hakkındaki ilahi keremi, yani nübüvvet ve risalesini ispat noktasından daha yüksek olduğu da ifade edilmiştir. Nitekim Allah Zülcelal Hazretleri Kuran-ı Kerim'in Ankebüt suresinin 48. ayetinde aynen şöyle buyurmuştur; "Sen bundan önce ne bir kitap okuyabiliyor, nede onu kendi elinde yazabiliyordun. Eğer öyle olsaydı gerçeği çürütmeye çalışanlar kuşkuya düşerlerdi." Okumak ve yazı yazmak, birinden öğrenim görmenin en temel iki yoludur. Ayette Peygamberimiz (S.A.V) Efendimizin başka birisinden bu şekilde öğrenim görmediği ve dolayısıyla Kuran-ı Kerim'i ona öğretenin Allah-u Teala olduğu belirtilmiş oluyor.
Evet, yukarıdaki Alak suresinin ilk 5 ayeti Peygamberimiz (S.A.V) Efendimize inen ilk vahiy olduğu için bu sure ilk gelen sure kabul edilir. Allah-u Teala Peygamberimiz (S.A.V) Efendimizin şahsında bütün Müslümanlara okumayı emretmiş ve onları kalemle yazmaya ve ilimde gelişip yetkinleşmeye bizzat teşvik etmiştir. İşte bu durum okumanın ve ilmin dinde ve insan hayatındaki önemini göstermiştir. Kuran'ın canlılar arasında insanın farklı ve üstün yerini onun öğrenme özelliği ile tanımlaması son derece anlamlıdır. Ayette okumanın konusu belirtilmemiştir. Çünkü başta kendisine indirilen vahiy ve kozmik evrendeki ayetler olmak üzere okunması hakkında bilgi edinip ders ve ibret alınması gereken her şeyi ama her şeyi okuması istenmektedir. Saygılarımla.