Evet, nikah iki kişi yani bir erkek ve bir kadın arasındaki sözleşmedir. Hem de ibadet sayılır. Çünkü dinimiz İslam’da aileye çok büyük önem vermiştir. Hem aile insanın huzur bulduğu gibi hem de soyun devamı içinde bir vesiledir. Aynı zamanda insanı felakete götüren ve çeşitli kötülükleri önleyende bir kurumdur. Evlenmek Peygamberimiz(sav) de bir sünnetidir. Çünkü bir hadisi şerifte şöyledir” nikah benim sünnetimdir, benim sünnetimi uygulamayan benden değildir. Evleniniz, ben diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla kıvanç duyarım” İbn-i Mace nikah 1

Evet, nikah evlenecek olanlardan erkeğin kadına ben seni eş olarak nikahladım demesi, kabul eden kadının da ben de seni eş olarak sana varmayı kabul ettim. Sözleridir. Nikahın gerçek olması için gerekli olan şart olarak, kendisi ile evlenilmesi haram kadınlardan olmamalıdır. Ayrıca nikah iki şahit huzurunda evlendiklerini beyan etmeleri ile evlenme gerçekleşmiş olur. Ve böylece de tescili ile de evlenme resmiyet kazanmış olur.

Evet, Allah Zülcelal hazretleri Kuran-ı Kerimin Bakara Suresinin 228. Ayetinin sonunda şöyle buyurmaktadır” erkeklerin meşru surette kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da onların üzerinde hakları vardır. Yalnız erkekler için kadınlar üzerinde fazla bir derece vardır. Allah mutlaka güçlüdür ve gerçek hüküm sahibidir. Evet, erkeklerin olduğu gibi kadınlarında erkekler üzerinde tanınması ve muhafaza edilmesi çok gerekli hakları vardır. Kandınlar eski devirlerde olduğu gibi mal gibi alınıp satılan bir meta değildir. İslamiyet’in başlaması ile onlara da tanınan ve muhafaza edilmesi gerekli meşru hakları vardır. Ve bunlarda yine ayetlerle sabittir. Ancak erkekler için kadınlar üzerinde fazla bir derece vardır. Burada ailenin reisi olması, bütün işlerini çevirmesi çok daha güçlü olması, ailenin geçimini sağlaması yönünden erkeklerin bir derece üstünlüğü vardır. Buda aile yuvasının iyi şekilde devamını sağlamaya yöneliktir. Evet, Allah Zülcelal hazretleri azizdir, koymuş olduğu hükümlerinde gerçek hikmetlerini bilen ve hakimdir.  Daima da insanların iyiliğini ve menfaatini gözetendir.

Yine Kuran-ı Kerim Nisa Suresi Ayet 35te şöyle buyurmaktadır” eğer karı kocanın aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden de bir hakem gönderin bunlar barıştırmak isterlerse Allah ta aralarını bulur. Şüphesiz ki Allah her şeyi bilen her şeyden haberdar olandır.” Evet, bu ayete göre ara düzeltmek için tayin edilen hakemler samimi olurlarsa Allah’ta yardım ederim diyor. Ve peygamberimiz(sav) efendimizde bir hadisinde” Allah katında helal olan şeylerin en sevimsizi eşini boşamaktır” Ebu Davud talak 3 başka bir hadisinde ise” meşru mazeret olmaksızın kocasından boşanmasını isteyen kadına cennet kokusu haramdır” Tirmizi talak 11

Evet, İslam’da aile yuvasının devamı esastır. Aile arasında ki ihtilaf çok büyük bir yıkımdır. Daima taraflar arasında hoşgörü, saygı, sevgi, muhabbet esastır. Aynı zamanda arabuluculuk ve yuvanın devamını temin, akrabaların ve yakınların bizzat vazifeleridir. Burada iyi netice alabilmek için bilhassa kası kocanın yuvayı devam ettirmedeki iyi niyetleri de esasa alınmalıdır. Yazıma kazamız müftüsü saygıdeğer çok Sayın Hanifi Damar’ın güzel güzide bir şiiri ile son veriyorum.

İSLAMDA KADIN

Allah yarattı kadını erkeği, eş olsun diye

Her halde muhtaçtır her dişi bir erkeğe

Allah yarattı her ikisini de bu ayrımcılık niye

Fiziğine bakma bak ruhuna bak kalbine

İslam’dan önce toplumda yoktu kadının adı

Oku Meryem suresini oku onu yakından tanı

Hazreti peygamber dedi cennet anaların

Ayakları altındadır, değerini bilin onların

Kadına vurmayın, şiddete başvurmayın

Unutma senin ananda bir kadındır kadın.

El kaldırma kadına vurma asla ona

Akşamlayın girersin onunla aynı mekana

Resulullah dedi üç şey sevdirildi bana

Biri kadın, biri güzel koku diğeri namaz doyamadım ben ona.

Diyelim hep beraber haydi kızlar okula

Aramızda kalmasın hiçbir cahil cühela

Kim demiş kadın şeytan başımıza bir bela

Sen nefsine bak odur senin için büyük bela.

Hor görme kadını alma onun ahını

Çok çekersin sonra onun derin acısını

Kim doğurdu Fatih’i, Selimi, Süleyman’ı

Onların eşleri anaları birer kadındı.