Allah’a binlerce hamdi senalar olsun ki, biz müminleri sağ salim rahmet denizi olan mübarek Ramazan ayına kavuşturdu. Allah Zülcelal Hazretleri Kuranı Kerimin Bakara Süresi 183. ayetinde şöyle buyuruyor; “Ey iman edenler, sizden evvelkilere oruç farz kılındığı gibi, günahlardan korunasınız diye oruç size de farz kılındı.”
Oruç sayesinde bütün kötülüklerden, yani bütün günahlardan, korunacağımıza açıkça işaret edilmektedir. Bilindiği üzere oruç İslam’ın 5 temelinden biridir. Biz insanların, nefisleriyle mücadelenin ve bütünüyle arzu ve isteklerinin frenlenmesinde en güzel kalkandır. Aynı zamanda hayatın lezzetini ve iradenin kıymetini bildiren bir hasrettir. Gerçi nefse ağır gelmesi, birtakım mahrumiyet ve güçlükler olması, insanlara meşekatli gibi olursa da Allah nezdinde büyük mükafatı vardır.
Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz bir hadisi şerifinde şöyle buyurmaktadır; “İslam 5 temel üzerine bina kılınmıştır. Bir Allah’tan başka ilah bulunmadığına, Muhammed Alleyhisselamın da Allahın Resulü olduğuna şahadet etmek. İki namaz kılmak, üç zekat vermek, dört ramazan orucunu tutmak, beş gücün yeterse Beytullah’ı hac etmektir.
Allah’u Teala ayeti kerimede( taki korunasınız) derken oruç sayesinde, nefsinize ve şehevi arzularınıza hakim olmak gücünü kazanıp, bütün kusur ve günahlardan tehlikelerden sakınıp ( TAKVA) mertebesine erebilirsiniz. Peygamberimizde ( oruç bir kalkandır) derken oruç, savaşta insanı ölümden koruyan bir kalkana benzetilmiştir. Yine yüce rabbimiz bir küdsi hadisinde( oruç benim içindir ve onun mükafatını ancak ben veririm) derken de orucun ne kadar önemli olduğunu bildirmiş oluyor.
Peygamber Efendimiz hicretin hidayetinde her aydan üç gün birde aşure günü nafile olarak oruç tuttuğu gibi ashabını da tutmalarına tavsiye etmiştir. Ancak hicretten bir buçuk sene sonra, şaban ayının onuncu gününde, ramazan şerif orucu ALLAH ZÜL CELAL HAZRETLERİ TARAFINDAN FARZ OLARAK BİZZAT EMROLUNMUŞTUR.
Oruç, ilk insanların atası olan Adem Alleyhisselam’dan itibaren farza kılınan mübarek bir ibadettir. Ancak bilahare, Yahudiler ve Hristiyanlar mülekkellef bulunmuş oldukları günlerini, adetlerini tebdil şeriatını tağir etmişler, terhis ve saire namıile uydurma törenler meydana getirmişlerdir. Tıpkı kitapları incili ve tevratı değiştirdikleri gibi.
Oruç, bir emri ilahidir. Her emri ilahiyse bir nice hikmetler aynı zamanda da faydaları mevcuttur. Oruç tutan bir kimse mabudu kerimin emrini yerine getirmiş olur. Ve böylelikle emri ilahinin rızasına kavuşmuş olur ki en büyük mükafatta işte budur. Hem de nefsine hakim olmuş olur. Muakkat bir mahrumiyete katlanmakla da hayatın muhderip cereyanlarına karşı mukavemet edebilecek bir vaziyet almış olur. Oruç tutan bir kimsede acıma ve merhamet duyguları tecelli eder. Hem insanların fakirlerinin yoksullarının hallerini düşünür ve kendisinde bir hakiki insaniyet zuhura gelir.
Namaza niyet eden bir kimse, nasıl ki hiçbir şeyle meşgul olmayıp Allahın huzurunda HUŞU( SAYGILI, İHLASLI VE İTATKAR OLMAK, BOYUN EYMEK) içinde oruçlu olan bir kimsenin de Allah’u Teala’nın ve onu Resulünün hoşuna gitmeyecek hareketlerden çekinmelidir ki tutmuş olduğu oruç faydalı olsun.
Peygamberimiz Efendimiz bir hadisi şerifinde bizlere şöyle buyuruyor; “Sizden biriniz oruçlu bulunduğu günde fena lakırdı söylemesin. Şayet birisi ona sabbeder ( SATAŞIR) veya cadıp çekerse ben oruçluyum desin.” Hadisten anlaşıldığı üzere oruç oruçluyu dünya meşkuliyeti içerisinde her türlü çekişmelerden korumaktadır.
Orucun oruçluya birçok faydaları olduğu gibi 1- oruç, oruçlu ile bütün kötülükler arasında kuvvetli bir perdedir. 2- oruç, oruçlu için sağlık, sıhhat ve bir şifa kaynağıdır.3- oruç yoksul ve fakirleri anlayıp bir yardım vesilesidir. 4- oruç, insanlık mertebesinden, meleklik mertebesine ulaştırır. 5-orucu, namazla, teravih namazı ile ve tam bir takva ile inanarak tutan kimse cehennemden azadına aynı zamanda da cennete girmesine bir vesiledir. 6- oruç, tutan şahsın sabra ve tahammüle alıştırır.
Mübarek ramazan ayını mensubu bulunduğum Güncel Gazetesi mensuplarına, bütün Besni halkına, ülkemize ve bütün İslam alemine hayırlara vesile olmasına cenabı Allahtan niyaz ederken, ahrete irtihal eden bütün geçmişlerimizin de af ve mağfirete mazhar olmalarını niyaz ederim.