Evet, saygıdeğer okurlarım. Kuran-ı Kerim insanlara yol gösterici olduğu gibi kutsal kitabımız Allah Zülcelal'in de bütün insanlığa son vahydir. Kuran-ı Azimüşan Fatiha suresinden başlayarak Nas suresi ile biten hiç bir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelen son olan ilahi bir kitaptır. Dünyanın neresine gidersek gidelim, aynı Kuran-ı Kerim'in farklı milletlere mensup hafızlar ve hoca efendiler tarafından yine aynı şekilde okunduğunu ve okutulduğunu görürüz. İşte bu Allah Zülcelal tarafından gönderilmesinde şüphe olmayan kitabımızın yine Allah'ın lütfü ile de bizzat korunup muhafaza edildiğinin bir delilidir. Çünkü daha önce bildirilen suhuflardan veya kitapların hiç birisinin aslı yoktur. Yüceler yücesi Allah Zülcelal Hazretlerinin insanlara yol gösterici olarak daha önce sayfalar şeklinde pek çok öğüt ve bunlara ilave olarak da 3 büyük kitap indirmiştir ki, Zebut, Tevrat ve İncil ismindeki kitaplardan hiç biri hakikisi değildir. Hep değişikliğe uğramıştır. Evet, insanlar Allah tarafından gönderilmiş olan bu kutsal kitapları zaman içerisinde tahrip ederek değişikliğe uğratmışlardır. İşte Yüceler Yücesi Rabbimiz de bütün insanlığa yol gösterici olarak bugünkü elimizde olan Kuran-ı Kerim'i Cebrail A.S. vasıtası ile sevgili Peygamberimiz (S.A.V) Efendimize vahy ettiği bu kitabın Allah-u Teala'nın kitabı olduğundan hiç bir şüphemiz yoktur.
Evet, bir çok ayetlerde olduğu gibi Kuran-ı Kerim'in Hicr suresinin 9. ayetinde Allah Zülcelal Hazretleri şöyle buyurmaktadır; "Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz."
Ayete göre daha önceki kutsal suhuf ve kitapların maruz kaldığı eksilme, değişme, bozulma, kaybolma gibi haller Kuran-ı Kerim'in başına gelmeyecektir. Kuran-ı Kerim'in bütün insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için gönderilen son ilahi kitap olduğundan hiç bir şüphemiz yoktur. Çünkü Kuran-ı Kerim öyle bir kitaptır ki, içerisinde hiç bir çelişki ve yanlışlık yoktur. Çünkü onu şu mükemmel kainatı ve biz insanları yaratan rabbimiz indirmiştir. Allah-u Teala'nın yarattıklarında bir kusur olmadığı gibi, sözlerinde bir kusur ve eksiklik veya çelişki haşa görülsün. İşte bu Kuran Allah-u Teala'nın son mucizesi olmasına rağmen Allah'a şirk koşanlar onu kabul etmemişler ve Kuran-ı Kerim'i Muhammed uydurdu demişlerdir. Rabbimizde bir çok ayette bu yersiz iddialara meydan okumuştur. Mesela, bu meydan okumayı dile getiren ayetlerden birisi de Bakara suresinin 23 ve 24. ayetleri aynen şöyledir; "Kulumuza indirdiğimiz kitaptan dolayı bir şüphe içinde iseniz, onun benzeri bir sure de siz getirin. Allah'tan başka taptıklarınız da yardıma çağırın eğer iddianızda doğru samimi iseniz." Evet, Kuran-ı Kerim'in bir suresinin hatta ayetinin bile benzerinin yapılmaması özelliğine icaz denir. İcaz aciz, çaresiz bırakmak anlamına gelir. Muciz çaresiz bırakan, mucize ise Allah'ın sadece Peygamberlere lütfettiği olağan üstü fiiller, etkiler, haller demektir.
Evet, Kuran-ı Kerim bir mucizedir. Çünkü meydan okuduğu halde hiç bir kimse benzerini yapamamıştır. Kuran mucizedir, çünkü bu eşi benzeri olmayan kitap son Peygamber (S.A.V) Efendimizin risaletinin gerçek olduğunu ispat eden en kalıcı delil olmuştur. İşte bu aziz kitabın muciz ve mucize oluşuna dair de çok kitaplar yazılmıştır.
Evet, Bakara suresinin 24. ayeti; "Yok eğer bunu yapamazsınız ki, hiç bir zamanda asla yapamayacaksınız. O halde yakıtı insanlar ve taşlar olan ve kafirler için hazırlanan o dehşetli ateşten sakının." İşte bunu yapamadığınıza göre, bizzat Allah-u Teala'dan Peygamberlerden Kuran-ı Kerim yoluyla bu haberi işitiyorsunuz. İsterseniz tecrübe de yapınız ve devam eden tecrübelerde bakınız, göreceksiniz ve gördünüz ki bunun benzeri de yapılmadı ve yapılmıyor ve yapılamaz da. Öyle ise şüphe etmeye ne hakkınız kalır? Az çok ilmi bir sebebe dayanmayan şüphe ve vesvese ahlaksızlıktan başka ne olabilir? Kuran-ı Kerim'in bu meydan okuyuşu asırlardır devam etmekte, asırlar boyu da devam edecek ve Kuran'ın tamamının değil, bir suresinin bile benzeri vücuda getirilmeyecektir. İşte bu durum ile Kuran'ın doğruluğu ebedi bir mucize halinde devam etmektedir.
Evet, rabbimizin son vahyi olan bu Kuran-ı Kerim kendisine gönlünü açan takva sahibi müminler için yol göstericidir. Takva sahibi günahlardan hemen sakınıp Allah-u Teala'nın emirlerine elinden geldiği kadar saygı ve samimiyetle riayet eden kimselerdir. Kuran-ı Kerim her şeyi ile yaşamamıza anlam kazandıran ve bizi yücelten bir yol göstericidir. İçindeki şifa kaynağı öğütleri gören, gönüllere şifa olan ayetlerini okuyan bir kimse, onun ne güzel bir rehber olduğunu rahatlıkla anlar. Unutmayalım ki Kuran-ı Kerim takva ehli müminler için bir rehber ve bizse rabbimizden bir emanettir. Öyle ise kıyamette kendisinden sorguya çekileceğimiz bu kitaba karşı duyarlı ve saygılı olalım. Okuyalım, anlayalım, nasihat ve öğütlerine uyalım. Saygılarımla.