Son zamanlarda koronavirüs ile ilgili haberler duymaktayız ve bu durum psikolojiyi de etkilemektedir. Koronavirüs hızlıca yayılmaya devam etmektedir. Sağlık durumumuzu tehlikeye sokan bu durum ister istemez kaygılarımızı da arttırmaktadır. Hızlıca yayılan bu salgınının hayatımızı ele geçirmesine izin vermemeliyiz. Bu salgın yüzünden korku ve kaygılarımızla baş etmenin birçok basit yolu vardır.
Korkuyla birlikte kaygı da gelişmektedir. Kaygılı ve korku içinde olan kişi de duygu ve düşüncelerini kontrol edemez ve durum bireyin sosyal ve toplumsal işlevselliğini bozmaktadır.
İnsanlar sürekli bir şeylerle iletişim halindedir. Gün içerisinde birçok kişi ile etkileşim halinde olurlar. Toplumda yayılan bu salgın sebebiyle insanlarda kaygı oluşur ve olabildiğince toplumdan uzaklaşıp geri çekilirler. Bu sosyal ve toplumsal etkileşimden geri çekilme hali kişilerin ilerleyen zamanlarda mutsuz olmasına, günlük yapacağı işlerde zevk alamaması, tedirgin olması, şüpheci tavırlar içerisine girip depresif belirtiler göstermesine sebep olabilir.
Korku ve kaygı kişi de yoğunluk gösteren ve insanı etkileyen duygulardır. Kişiler her durumda yani deprem, yangın, hastalık gibi durumlarda her zaman için en güvenilir kaynaktan bilgi almalıdır. Söylenen her söze inanmamalılardır.. Gerekli olan tedbiri almalı, aldıktan sonra ise günlük rutinlerimize devam etmeliyiz. Aksi takdirde korku sizi ele geçirip sizi yönetmeye başlayacaktır. Korkunun sizi yönetmesine izin vermeyin, korku değil siz korkuyu yönetin.
Sağlıcakla Kalın…
Saygı ve Sevgilerimle…