Evet, kasten ve haksız olarak her hangi bir insanı öldüren kimsenin ceza olarak aynen öldürülmesine, fakat aynı şekilde birini yaralayan kimsenin misilleme yoluyla yaralayarak cezalandırılmasına kısas denilmiştir. Ancak kısas cezası haksız ve kasıtlı olarak öldürme ve yaralama suçlarına mahsustur. Bunları da engelleme, mani olma gibi amacı gütmektedir. Bu suçun cezasının diyet olarak verilmesi de ölenin veya mağdurun rızasına bağlıdır. Evet, kasıt olmadan kaza sonucu birini öldürme veya yaralama durumunda ise kısas cezası söz konusu değildir. Karşılık olarak sadece diyet ve kefaret vardır.
Evet, şu bir gerçektir ki kısasın hayatı kurtarma fonksiyonu kısasta hayat olması caydırıcı olmasından kaynaklanmaktadır. Yani bir insan kısas yapılıp kendisinin de öldürüleceğini bilirse kolay kolay kimsenin canına kıymaz. Evet, burada kısas yoluyla kan dökmeyi önlemek nicelerce canların yaşamasına sebep olmak demektir.
Evet, kısas yapılan bir fiile misli ile mukabele demektir. Evet, başkasına yapılan bir fiilin yapana da aynen yapılmasını gösterir. Öldüren kimseye aynı ceza uygulanarak öldürülmesi bir eşitliğin saplanmasıdır. Bizzat bir hakkın yerine getirilmesi demektir. Ancak öldürülenin varisleri tarafından kısastan vazgeçilip öldüren af olunduğu taktirde gerek af ve gerekse diyet tespiti halk arasında marur olan usul ve kaideye göre yapılır. Varislerin katili affetmeleri onların hiç bir suretle katile zulmetme hakkını kazandırmaz. İşte bu sebeple varisle hakimin beraberce tespit edecekleri diyetin katilin ödeme gücünün üstünde olmaması ve halk arasında bilinen miktarı da aşmaması gerekir.
Evet, Bakara suresinin 179. ayetinde; "Ey Salim akıl sahipleri. Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız." Burada Allah Zülcelal Hazretleri kısas hükmünü ve yapılabilecek affın hudutlarını beyan buyurduktan sonra tekrar kısasa dikkati çekmekte ve onun için en kısa en beli ve insanlık durdukça göz önünden uzak tutacak bir kaideyi ortaya koymaktadır. Evet, ayrıca kasten adam öldürenin cezasını Allah Zülcelal Hazretleri Nisa suresi ayet 93'te şöyle buyurmaktadır; "Her kimse bir mümini kasten öldürürse artık onun cezası içinde ebedi kalmak üzere Cehennem'dir. Allah ona gazap etmiştir. Ona lanet etmiştir ve ona çok büyük bir azap hazırlamıştır." Evet, bir Müslüman'ı öldürenin cezası ebedi Cehennemle birlikte Allah'ın gazabını ve lanetini kazanmıştır. Bunlar ahretteki cezası ile dünyadaki manevi cezalarıdır.
Evet, saygıdeğer okurlarım. Yukarıda Allah'ın emirlerini açıkladım. Şimdi anlayamadığım nedir bu cuntacıları rahatsız eden? Ekonomiyi bizzat Türk halkının isteğine göre değil de, menfaatleri gereği emir aldıkları ağa babalarına göre bir şekil vermek mi istiyorlar? Anadolu'da yaşayan bu milletin iradesini yok etmek ve milletin kendi geleceğini belirleme iradesini hiçe sayarak ortadan kaldırmak ve kutsal emaneti her hangi bir gruba mı vermek istiyorlar? Evet, ben 1998'de hac vazifesini yapmak üzere Kabe'ye gitmiştim. Orada hamallara milyonları veriyordum almıyorlar, mark, dolar, riyan diyorlardı. Şimdi ise ne mark, ne dolar ve ne de riyan, Erdoğan verin diyorlar. (Türk parasına Erdoğan diyorlar) Paramıza değer verdiği son senelerde dünya ülkeleri arasında gurur verici bir yerde olmasını mı çekemiyorlar? 70 cente muhtaç olduğumuzu bizzat yetkililer söylüyor. Evet, bütün Müslümanların umudu haline gelmemizi mi hazmedemiyorlar? Son yıllarda ülkemizin güvenilir olup, yatırım yapılabilir bir duruma gelmesini hiç hazmedemediler. Son 15 sene içerisinde insanca yaşamamızı mı hazmedemediler? Cumhuriyet tarihinde memleketteki yolların, köprülerin 5 katına çıkmasını hiç beğenmediler. Evet, bu milletin ilk defa büyük bir ekseriyetle seçtiği çok Sayın Saygıdeğer Reisi Cumhurumuzu utanmadan sıkılmadan öldürmek istediler. Yunanlıların bile Ankara Polatlıya gelmelerine rağmen meclisi bombalamadılar. Ulan bu hırs ve ihtirasına kapılan, gaflet ve delalet içerisinde olan akılsızlar bilsinler ki, Sayın Reisi Cumhurumuz için 90'ı geçmiş yaşıma rağmen bir canımı değil bin canımı veririm. Hele şapkasını alıp kaçmayan dik duran Başbakanımızın da takdir ve tebrik ederken, en az ölen şehitler kadar da idam verilmesini beklerim.
Ey yüceler yücesi rabbimiz. İslam aleminin içinde bulunduğu şu ateş çemberinden, terör belasından, şer odaklarının şerrinden, emperyalist güçlerin oyunlarından, şerrinden sen bizleri muhafaza eyle. Amin. Saygılarımla.