Son günlerde dershaneler kapatılsın kapatılmasın sorunu ortaya çıktı ve gündem de bu var. Gerek yazılı basında gerekse görsel basında ilk haber bu. Devlet kapatılacak diyor, dershaneciler kapatılmaması için mücadele veriyorlar.

Dershanelerin kapatılması için devlet gerekli önlemleri alır ve dershanelere ihtiyaç yok der, o zaman dershaneler kapatılır. Bunun için de önce gerekli okulları yapar, gerekli olan öğretmenleri, araç ve gereçleri temin eder, o zaman dershaneler kendiliğinden kapanır, ama okullarımızda bu imkanlar yoktur. Okul binaları yeteri kadar yok, derslikler kafi değil, her sınıfta hala elli atmış öğrenci okuyor, yeterli öğretmen yok. O nedenle dersler boş geçiyor ve bunlardan dolayı öğrenciler gerekli bilgileri alamıyor. Mezun olunca üniversite imtihanlarına yetersiz bilgilerle girmek zorunda kalıyor. Y.Ö.K bu şartlarda okuyan öğrenciler için soru hazırlığını yapmıyor ve günün şartlarına göre sorular hazırlanıyor. Öğrenciler soruların yüzde ellisini ancak okulda görebiliyor, kalan yüzde ellisini ise dershanelerde öğrenmek zorunda.

Halen çok köylerimizde iki üç sınıfları bir öğretmen okutmak zorunda kalıyor üstelik milli eğitim yaz boz tahtası gibi durmadan program değiştiriyor örnek olarak 4+4+4 uygulaması başlatıldı bunların uygulanması için ayrı ayrı okullar olması gerekli okul yok gerekli dersler için branş öğretmeni yok işte o nedenle dershaneler kapanmamalı.

Dershaneler kapanırsa işsizler ordusuna yeni bir kafile daha ilave edilecek dershanelerin maddi durumu ne olacak orada çalışan öğretmenler ne olacak dershaneler özel okullara dönüştürülsün deniliyor dershanelerin çoğunluğu kendi öz binası değil kiralık binalar o nedenle bu binalar okul olmaya el verişli değil o nedenle bu imkansız bir teklif.

Evet dershanelere giden öğrencilerin maddi durumları iyi ki dershaneye gidiyor ya maddi durumu iyi olmayanlar ise dershanelere gidemiyorlar işte o nedenle bir eşitsizlik meydana geliyor bu durumu devletin düşünerek her öğrencinin eşit şartlarda okuması ve yetişmesi için gereğini yapması değil mi?

Benim aklıma bir formül geliyor devletin okullarda iyi bir öğrenim yapa bilmesi için öğretmenlerin başarılarına göre mükafatlandırılması lazım ki rekabet olsun ve başarılı öğretmenler başarısının karşılığını alsın.

Şöyle ki başarı puanı yüz üzerinden hesaplansın yüzde elli başarı normal olsun ve yüzde ellinin üzerinde başarılı olanların her puan için maaşlarına zam verilsin o zaman her öğretmen başarılı olmak için rekabet eder ve o zaman da öğrenciler de daha iyi yetiştiği için dershanelere ihtiyaç kalmaz.

Yine iş başına gelen her Milli Eğitim Bakanı aklına gelen bir sistemi uygulamaktan vazgeçmesi gerekli. Belli bir eğitim sisteminin uygulanması daha doğru değil mi?

Eli öpülecek öğretmenlerimizin öğretmenler gününü candan kutlarım ama onların dilek ve temennilerini duyurmak istediklerinde ise biber gazı ve tazyikli su ile onları karşılamayalım. Çünkü onların elleri öpülür. Saygılarımla.