Evet, saygı değer okurlarım geçen kameri aylardan Şaban ayının 14. Gününü, bağlayan 15. Geceye Berat kandili ismi verilmiştir. Halk arasında Berat gecesi de denilmektedir. Berat gecesi, Müslümanlarca çok kutsal sayılan, rahmet, mafiret ve dua etme gecesidir. Müslümanların dualarının kabul, günahlarının ise af olduğu bir zaman dilimi olup peygamberimiz(sav) efendimiz şöyle buyurmaktadır” Allah-u Teala şabanın 15. Gecesi dünya semasında tecelli eder. Ve kelb kabilesinin koyunlarının kıllarının sayısından daha fazla kişiyi bağışlar” demiştir. İbn-i mace ikame 191 diğer başka bir hadisi şerifinde ise” Şaban’ın ortasında gece ibadet ediniz gündüzde oruç tutunuz Allah o gece güneş batınca dünya semasına tecelli eder. Ve fecir doğana kadar yok mu benden af isteyen, affedeyim, yok mu benden rızık isteyen vereyim. Yok bir musubete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu şöyle, yok mu böyle der” buyurmuştur. İbn-i mace 191.
Evet, ayrıca bu geceye mahsus bir ibadet yoktur. Ancak hazreti peygamberimiz(sav)efendimizin bu geceye çok çok önem vererek ihya etmesi, göz önünde bulundurulduğunda, namaz kılmak, kuran okumak ve dua etmek suretiyle bu gecenin ihya edilmeye çalışılması gündüzün de oruç tutulması sevaba vesile olacaktır.
Evet, berat, borçtan suç ve cezadan hastalıktan kurtulmak demektir. İşte Şaban ayının 15. Gecesinde Müslümanların, Allahın affı ve bağışlaması ile bütün günahlarından kurtulacağı umularak bu geceye berat gecesi denmiştir. Evet, Berat gecesi Müslümanlara çok kutsal sayılmış, bu gecenin diğer gecelerden farklı bir şekilde geçirilmesi, bu gecede daha fazla ibadet ve dua edilmesi bir adet halini almıştır. Onun için bu gece bütün camilerimiz dolar taşar. Evet, Berat gecesi yüceler yücesi Allah’ımızın rahmet ve mafiretine sığınarak gönüllerimizi tövbe istiğfarla arındıracağımız çok özel bir gecedir. İşte bu güzel gecemizin bizlere sunduğu çok duygulu manevi bir iklimde beratımızı almamızın yüceler yücesi rabbimizin ilahi mesajına kulak vererek, ahlaki erdemleri hayatımıza yansıtmakla mümkün olacağını bir kez daha güzelce anlamış oluruz. Şunu arz etmek isterim ki, gönüllerimizin çok müstesna bir coşku yaşaması olduğu bu mübarek gecenin bizlere sunduğu manevi ikliminden beratımızı almamızın, yüceler yücesi rabbimizin ilahi mesajına kulak vermekle de güzel olan ahlaki erdemleri kendi hayatımıza yansıtarak, ancak mümkün olacağını bilmemiz gerekmez mi? Şunu açıkça ifade edeyim ki gönüllerimizin çok müstesna bir coşku yaşadığı bu çok güzel mübarek gecede insanlar arasındaki her türlü ayrılık ve ayrımcılığı, kini bencillik ve düşmanlığı gerilerde bırakarak bu dünyada daima hikmet gözüyle bakmamız gerekmez mi? Bu fani dünyada yaşamış olduğumuz hayatın geçiciliğini bilerek, düşünüp Allah Zülcelal katında kıymet ifade edecek şeylerin yani imanımızın ve yararlı işler olacağını bilelim. Evet, insanı Allahın yarattığı en güzel varlık olduğunu bilip insanları daima, hoş görüp, bu dünyamıza daima hoşgörü ile bakalım.
Evet, etrafımıza kin ve nefret yerine, daima hoş görü sevgi saygı ve barış gözüyle bakalım. Hiç kimsede kusur aramayalım kusuru daima kendimizde arayalım. Mesela Allah-u Teala kuranı kerimin hucurat suresi 12. Ayetinde şöyle buyurmaktadır” ey iman edenler. Zannın çoğundan sakının, çünkü bazı zanlar günahtır, gizlilikleri araştırmayın, birbirinizin gıybetini etmeyin, herhangi biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Bak bundan tiksindiniz Allaha itaatsizlikten sakının. Allah tövbeleri çokça kabul etmektedir. Rahmeti ve affı sonsuzdur.” Evet, bu ayeti kerimede üç kötü huy ve alışkanlık ele alınmış çok etkili bir usluble de yasaklanmıştır. Başkaları hakkında gerçek bilgiye sahip olmadan tahmine dayalı kötü düşünceler ki suizan. İnsanların gizliliklerini araştırma ise yani tecessüs. Bir kimsenin hoşuna gitmeyeceği sözü arkasından söylemek ise gıybettir. Yani bir kimse hakkında bilinen bir şeyini konuşmak veya başkalarına aktarmak gıybettir. Ve caiz de değildir sorumluluk getirir.
Evet, geçmişte olsa da bu duygu ve düşüncelerle mübarek berat kandilinizi tebrik ederken o mübarek gecede yapmış olduğunuz dualarınızın Allah Zülcelal hazretlerinin kabulunu diler. Evvela, şirin şehrimiz Bensiye memleketimize milletimize bütün İslam alemine hayırlara vesile olmasını cenabı Allahtan niyaz eder saygılarımı sunarım.