Suriye sorunu gittikçe karma karışık oluyor. Nelerin olacağı meçhul, Suriye’ deki iç savaş sonunda Türkiye’ye kaçarak gelenlerin sayısı yüz bini geçti. Bunların haricinde ayrıca daha evvel gelerek ülkelerine dönmeyen Suriyeli elli bin kişi olduğu tahmin ediliyor. Bunlar için devletimiz, çadır kentler, konteynır barınma yerleri hazırlıyor. Korunmaları ve barınmaları için para harcıyor günlük üç öğün yemek veriyor sağlıkları ile ilgileniyor. Bunların haricinde her türlü yardımı yapıyor suyu elektriği velhasıl her türlü ihtiyaçları karşılanıyor.

Gelenlerin içinde kimin ne maksatla geldiği ve ne oldukları belirsiz iyi niyetli mi kötü niyetli mi oda belli değil. Yine gelenlerin zengin mi fakir mi onu da bilmiyoruz. İşte o nedenle bunlardan Türkiye’ ye verecekleri maddi ve manevi zararları hiç mi hiç belli değil. Belli olan bu gelenlerin Türkiye bütçesine ve Türk Kızılay’ına verdiği maddi zararlardır.

Biz bunları beslemek zorunda mıyız? Kendi ülkemizde ki fakir vatandaşlarımız varken bunlara bakmak zorunda mıyız? Ülkemizde öyle fakirlerimiz var ki çöpten ekmek toplayanlar ve yiyecek toplayanlar varken Suriye den gelenleri yağ içinde böbrek besler gibi beslemek doğru mu acaba .

Bu gelelerin içinde PKK’lıların olmadığı ne malum? O nedenle devletimizin bu hususları dikkatle incelemesi gerekmez mi?

Bu sayı şimdilik bu kadar. Giderek artacağı belli önümüz kış, kış bastırınca bunlar bu çadır kentlerde nasıl yaşayacaklar bu durum da büyük sorun değil mi?

Gelelim Suriye ile aramızdaki sorunlara. Bundan önce Suriye ile ne güzel geçiniyorduk, onlar Türkiye’ye bizler ise Suriye’ye gidip geliyor dostları ve akrabalarını görüyor, alış veriş yaparak ekonomilerine katkı sağlıyorlardı. Ama şimdi bu tamamen ortadan kalktı. Ticari iletişim sıfıra indi, olan esnaf vatandaşa oldu. Esnaf zaten ticari yönden sıkıntılı idi. Bu da üzerine tuz biber oldu. Komşu ülkelerin hiç birisi ile aramız iyi değil. O nedenle o ülkelerden ne gelen var ne giden işte durum böyle olunca ticari yönden esnaf tamamen zarara uğradı. Vatandaşın zararı devlete de etki etmez mi? Bu bizim dış politikamızın iyi olmadığının bir işaretidir. Vatandaş huzur ve saadet istiyor, komşularımızla iyi geçinmek istiyor, sonumuz inşallah iyi olur. Saygılarımla.