Süleyman Hilmi Tunahan Efendi Hazretleri Kaddesellahu Sırrahül Aziz

Doğumu:1888 Silistre

Vefatı:16.09.1959 İstanbul

Üç kadıdan (hâkim) ikisi cehennemdedir, diğeri cennette. Birde Süleyman Hilmi Tuna Han. Süleyman Hilmi Tuna Han Efendi Hazretleri Miladi 1888 de Hicri 1305 senesinde, bugün Bulgaristan sınırları içinde kalan silis trenin (hezel grad kasabasını Ferhatlar köyünde doğmuştur. Babası hoca zade Osman Efendi tahsilini İstanbul’da tamamlamış ve silis trenin satırlı medresesinde yıllarlarca müderrislik etmiş çok mağrur bir dersiamdır annesinin adı Hatice hanımdır dedesi kaymak hafız namı ile meşhur olup 110 yaşında vefat eden Mahmut efendidir.

Hoca zadeler olarak bilinen bu asil ailenin ceddi idris beye dayanır. idris bey padişah fatih sultan Mehmet han tarafından, tuna hanı olarak tayın edilmiş aynı zamanda da kız kardeşi ile evlendirmiştir

Süleyman Hilmi’in babası Osman Efendi İstanbul’da tahsiline devam ederken, çok dikkate şayan bir rüya görmüştür.(rüyasında vücudundan kopan bir parçanın gökyüzüne çıkıp dünyaya çok parlak bir ışık saçtığını görür)kendi kendine rüyasını şöyle yorumlar(dünyaya sulbünden gelecek bir evladının dünyayı manen aydınlatacağı şeklinde tabir eder)

Ve silis treye dönünce evlenir dünyaya gelen 4 erkek evladı (fehim, Süleyman Hilmi, İbrahim ve Halil) ismindeki 4 oğlundan rüya tabirine muhafık düşecek istidadı (Süleyman Hilmi de görür)ve onun yetişmesinde çok ihtimam gösterir

Süleyman Hilmi ilk tahsilini silistre rüştiyesinde ve satırlı medresesinde görür ve tahsilini tamamlamak üzere İstanbul’a, babası tarafından gönderilir.

Süleyman hilmiye babası şu tavsiyede bulunur(oğlum usul-i fıkhı ilmine iyi çalışırsa dininde kuvvetli olursun, mantık ilmine iyi çalışırsan ilminde kuvvetli olursun)der

İstanbul’da fatih dersiamlarından  Basralı Ahmet Hamdi efendiden birincilikle diplomasını alır 1913 de

1914 de daru-l hilafetil âliye medresesine kaydolur.1916 da Orayı da birincilikle bitirir. Ve ihtisasını yapmak üzere (Süleymaniye medresesine tefsir ve hadis şubesine girip 1918 de buradan birincilikle bitirince, şeyhülislamlık makamının teklifi padişah Mehmet vahdetinin hanın tastikiyle İstanbul müderrisliği ruüsu verilir.1919 da medresetül mütehassısin, tefsir ve hadis şubesinde 1. Likle mezun olur

Medrese tül kuz at’ın (hukuk fakültesi) giriş imtihanını birincilikle kazanır. fakat büyük bir sevinçle babasına bildirdiği zaman ondan şu telgrafı alır (Süleyman. ben seni cehenneme göndermek için İstanbul’a göndermedim)babası bu telgrafla kendisine peygamber(s.a.av.) efendimizin şu hadisini hatırlatır.(3 kadıdan(hakim) 2si cehennemdedir diğer birisi cennettedir. mealindeki hadisi hatırlatmış olur

Peygamber (a.v.s.) efendimiz bir hadisi şerifinde(kadı (hâkim) 3 tür. Biri cennetliktir 2si cehennemliktir. Cennetlik olan hakkı bilip öyle hükmedendir. hakkı bilip hükmünde bile bile adaletsiz davranan cehennemliktir. halka cahil hane hükümde bulunanda cehennemliktir)Ebu Davut,Akdiye 2(3573)

Diğer bir hadiste Ebu dureyde (ra) anlatıyor. şüphesiz hz. Peygamber (a.v.s.)efendimiz buyurduki (kadılar (hakimler) 3 tür. İkisi cehennemde diğer kadı cennettedir. Cehennemlik olan haksız yere bile bile hüküm verendir. Cehennemlik olan ikinci kadı bilmediği halde hüküm verip, insanların hukukuna zara verendir. Cennetlik olan gerçek kadı ise hak ve adelet üzre hüküm veren kadıdır.)(kirmizi el ahkam kadı(243)

Süleyman efendi hazretleride babasına verdiği cevapta ( kendisinin asla kadılık (hakimlik) yapmayacagını katiyetle emin olmasını beyanla asıl maksadının devrinin bütün zahiri din ilimleri , sahasında kemale ermek olduğunu izah eder.

Süleymaniyeden tefsir ve hadis kısmından diplomasını alıp dersiam olduğu gibi medresetül kuzattan (hukuk fakültesi) da mezun olup kadılık (hakimlik) rütbesni alırlar. Ve böylelikle devrinin, akli ve nakli ilimlerinde en yüksek dereceyi ihraz (elde etmek) etmiş oldular.

Medresetül kuzattan( hukuk fakultesi) aldığı diplomada okuyup birincilikle imtihan verdiği derlerin isimleri şöyledir(1 roma hukuku,2 şakk-i şer-i  3 ticret-i berriye hukuku 4 ticaret-i bahriye ghukuku 5 hukuk-ü düvel )

Süleyman Hilmi beyefendi şöyle der;(nübüvvetin kemalatıda hakikatı şeriatın semereleridir. Tarikat ve hakikat şeriatın mütememminleridir( tamamlayan)

Yine malum olsunki şeriat üç cüzden mürekkeptir.bunlarda .ilim,amel ve ihlastan ibarettir.bu üç cüz’ün her biri tahakkuk etmedikce şeriatın kemali tahakkuk eylemez.ne zamnki şeriat tahakkuk eder rızari bari hasıl olur.rızai Mevla ise bütün dünyevi ve uhrevi saadetlere kefildir.

Tarikat ve hakikat,3.cüz olan ihlasın tekmilinde şeriatın hadimleridir (hizmet eden) anın için (tarikat ve hakikat şeriatın hadimleridir)denilmiştir.bunları tahsilden maksut , tekmil-i şeriat olup şeriatın dışında hiçbir emir yoktur.

1959 16 eylül Çarşamba günü İstanbul kısıklıdaki hanei saadetlerinde 72 yaşında dar’ı bekaya irtihal eyledi.allah rahmet eylesin cenab-ı Allah bizleri şefaatlarına nail kılsın amin. Saygılarımla.