Münafık “kalben inanmadıkları halde inanmış görünürler. Konuşunca yalan söylerler. Söz verince verdikleri sözden cayarlar. Emanete ihanet ederler.”
Münafıklar müminleri bırakırlar, inançsız ve imansız kimseleri dost edinirler. İbadetlerine karşı çok tembel hareket ederler. Çünkü kalben inanmamış olmaları vesilesiyledir.
Kuranı Kerim’in Bakara Suresi 14. Ayetinde Onlar iman edenlere rast gelince biz iman ettik derler. Kendileri gibi münafıklar ile karşılaşınca biz de emin olun sizinle beraberiz. Ancak o akılsızlarla alay ediyoruz derler.
Münafıkların yaptıkları ile ilgili olarak şöyle bir olaydan rivayet edilir. Münafıkların reisi olarak bilinen, Abdullah B. Übeyy kendi arkadaşları ile bir gün sokakta yürürken karşıdan Asab-ı Kiramdan 3 kişinin geldiğini görürler. Yanındaki arkadaşlarına şöyle der;
-Bakınız ben şu gelen budalaları başımızdan nasıl savacağım, demiş ve yaklaştıkları zaman hemen Hz. Ebubekir R.a.’ın elini tutmuş.
-Merhaba Temim Oğlullarının reisi, Efendisi ve Şehlül İslamı, Hz. Resulullah’ın mağara ve yol arkadaşı. Nefsini ve bütün malını mülkünü Allah’ın Resulü uğruna feda etmiş aynı zamanda da Resulullah’ın kayın pederi olan Ey Ebubekir Sıddık Hazretleri demiş. İkinci olarak da Hz. Ömer R.a’ın elini tutmuş;
-Merhaba ey Adiv Oğullarının Reisi, Efendisi, dininde çok güçlü, canını ve malını Resulullah uğrunda hiç çekinmeden bol bol harcamış bulunan Hz. Ömer-i Faruk demiş. Bilahare de Hz. Ali R.a’ın elini tutmuş;
-Merhaba ey Hz. Resulullah’ın amcazadesi, aynı zamanda da damadı, Allah Resulü Hz. Muhammed (S.A.V.) dışında bütün Haşim oğullarının reisi efendisi demiş.
Hz. R.a da cevaben; Ey Abdullah. Allah’tan kork. Münafıklık etme. Çünkü münafıklar yeryüzünde Allah’ın yarattıklarının en kötüsüdür demesi üzerine, münafık Abdullah B. Übeyy, Hz. Ali Efendimize şöyle der;
-Müsaade et ey Hasan’ın babası. Benim hakkımda böyle mi düşünüyorsun? Vallahi bizim imanımız sizin imanınız gibi, bizim tastikimiz sizin tastikiniz gibidir diyerek ayrılırlar.
Bilahare onlardan ayrılıp da kendi arkadaşları ile baş başa kalınca; -Nasıl yaptım gördünüz mü? İşte sizde bunları görünce böyle yapınız der. Onlar da “- Saol sen bizim içimizde sağ oldukça daime hayırlı kazançlar içinde oluruz demişlerdir.
Yazıma Resulullah’ın iki hadisi ile son veriyorum.
“Münafıklara en ağır gelen namaz yatsı ve sabah namazlarıdır. Onlarda olanı yani Ecir ve Sevabı bilselerdi emekleyerek bile olsa o iki namaza gelirlerdi. İstedim ki namaza emredeyim ve namaza vurulsun, sonra birisine emredeyim insanlara namaz kıldırsın. Ben yanında odun desteleri olan kişilerle çıkayım. Namazda bulunmayanlara gideyim onların üzerine evlerini ateşle yakayım. “
Diğer bir hadiste de “İnsanların kendisini göreceği yerde namazı güzel, yalnız kaldığında da kötü kılan kimse bu hareketi ile rabbini hafife almış olur.” Saygılarımla.