Burada Allah'ın salat etmesi rahmetine mazhar kılmasıdır. Meleklerin salat etmesi ise ona mağfiret dileğinde bulunmalarıdır. Müslümanların salat etmesi ise ona dua etmeleri, onu övgü ve hayırla anmalarıdır.
Evet, Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimize nasıl salat getirilmesi sorulduğunda Rasulullah, Namazların oturuluşunda okuduğunuz Salavat-ı Şerife'yi öğretmiştir. Buhari Tefsir 33/10
Allah-u Teala'nın bir kuluna salatı şüphesiz büyük bir iltifattır, şereftir, büyük lütuf ve rahmettir. Ancak bunun mahiyet ve keyfiyetini bilmek mümkün değildir. Kaynaklarda bu açıdan salat, rahmet ve övgü şeklinde tanımlanmıştır.
Evet, Kuran-ı Kerim'in Ahzab suresi 56. ayetinde açıkça gösteriyor ki, Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimize salavat getirmek bir fazdır. Doğru olanı ise ismi anıldıkça salavat getirmek vacip olur. Bu hususta bir çok hadisler mevcuttur. Mesela bir hadisinde; "Burnu sürtünsün o adamın ki, yanında ben anılmışımdır da bana salavat getirmemiştir." Tirmizi. Başka bir hadisinde ise; "Kim bana bir defa salavat getirirse, Allah-u Teala onu on rahmet ile anar." Ebu Davut.
Evet, başka bir hadisi işe şöyledir; "Kıyamet gününde bana en yakın olan kimse, bana en çok salavat getiren olacaktır." Tirmizi.
Allah'ım. Muhammed'e ve Muhammed'in aline salat eyle. O kadar ki salattan yana ona olmayan hiç bir şey kalmaya. Muhammed'e ve Muhammed'in aline rahmet eyle. O kadar ki rahmetten yana ona olmayan hiç bir şey kalmaya. Muhammed'e ve Muhammed'in aline bereket ihsan eyle. O kadar ki bereketten yana ona verilmedik hiç bir şey kalmaya.
Muhammed'e ve Muhammed'in aline selamet ihsan eyle. O kadar ki selametten yana ona verilmedik hiç bir şey kalmaya. Allah'ım. Muhammed'e, evveller arasında salat eyle. Ahirler arasında Muhammed'e salat eyle. Nebiler arasında Muhammed'e salat eyle. Kıyamet gününe kadar, Mele-i Alada Muhammed'e salat eyle. Allah'ım Muhammed'e vesile, fazilet, şeref büyük derece ihsan eyle. Allah'ım görmeden Muhammed'e inandım, Cennet'te onu görmekten beni mahrum etme.
Allahümme Salli Ala Muhammedin ve ala aali muhammedin, kemassalleyte, ala ibrahime ve ala ala ibrahime ve barik ala muhammedin ve ala ali muhammedin kema barekte, ala ibrahime ve ala ala ibrahime inne kehamidun mecit.
Bu salatın Türkçesi; "Allah'ım. Muhammed'e ve Muhammed'in aline salat eyle. İbrahim'e ve İbrahim'in aline salat eylediğin gibi, Muhammed'e ve Muhammed'in aline bereket ihsan eyle. İbrahim'e ve İbrahim'in aline bereket ihsan eylediğin gibi. Çünkü sen Hamit'sin, Mecit'sin."
Evet, saygıdeğer okurlarım. Ayetlere hadislere kulak vermeliyiz. Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimizin şu hadislerine kulak verelim.
1- Ben yedi kemik aza üzerine secde etmekle emrolundum. Bunlar, alın, burun, eller, dizler, ayaklar namazda elbisemizle saçımızı toplamaktan nehyolundum.
2- Altına, gümüşe, kumaşa, abaya, kul olanlar helak olmuşlardır.
3- Sizden biriniz kendisi için sevdiği bir şeyi başkası için de sevmedikçe iman etmiş olamaz.
Yazıma Adıyaman'lı Haydari'nin bir şiiri ile son veriyorum.
Aman ya fahri alem, dehli ziflide perişanım,
Günahkar olduğumdan ruzi şeb nalanı giryanım,
Olur zir-i zemingahım kararı akıbet bir gün
Misafirhaneyim darı fenada çünkü mihmanım.