Allah Zülcelal Hazretleri Kuran’ı Kerim’in Tövbe suresi ayet 107’de şöyle buyurmaktadır; Bir de Müslümanlara zarar vermek, kafirlik etmek, müminler arasına ayrılık sokmak ve daha evvel Allah ve Resulüne harbetmiş olanı beklemek için mesut yapanlar var. İyilikten başka bir şey kastımız yoktur diye yemin de edeceklerdir. Fakat bunların kesinlikle yalancı olduklarına Allah şahittir.
Beniunm İbni Arf kabilesi mensupları, daha önce Müslümanlar tarafından yapılan Kuba Mescidini kıskanarak bir mescit yapmışlar ve Resulullah Efendimizi (S.A.V.) davet ederek içinde namaz kılmasını istemişlerdi.
Bunların esas maksatları Hz. Peygamber Efendimizin (S.A.V.) fasık (günahkar, imansız, bozguncu) diye vasıflandırdığı yani adlandırdığı EBU AMİR adındaki papazı da daha sonra davet edip onun da Dırar mescidinde ibadet etmesini sağlayarak, Müslümanlar arasında bir fitne çıkarmaktı.
Esasında EBU AMİR cahiliye devrinde Hıristiyan olmuş yalnız o zamanın din kitaplarını okuyarak çok tahsil yapmış ve papaz olmuştu ve aynı zamanda da kabilesinin reisi idi. Tabi İslamiyet’in gelişi ile bu kabile reisliği elinden gitmiş. Kabilesinden birçok kimse Müslüman olmuştu. İşte bu yüzden Peygamber Efendimize (S.A.V.) kin duyuyor, İslam’a ve Müslümanlara karşı bütün muharebelerde savaşacağına dair yemin etmişti ve bir fiil de savaşmıştı.
Yine Kuran’ı Kerim’in Tövbe suresindeki 108. Ayette Allah’u Teala şöyle buyurmaktadır; Habibim, yapılan mescidi dırarın içinde asla namaza durma. Taa ilk gününden temeli takva üzerine kurulan Mescit (Kuba Mescidi) elbette içinde namaza durmana daha layıktır. Onun içerisinde temizlenmeyi seven kişiler vardır. Allah da çok temizlenenleri sever.
Şunu da herkesin daha iyi bilmesi gerekir ki Allah Zülcelal Hazretleri her şeyi en iyi bilendir, aynı zamanda da hüküm ve hikmet sahibidir.
Yine Tövbe Suresinin 111. Ayetinde (Allah’u Teala müminlerden canlarını ve mallarını kendilerine Cennet vermek üzere satın almıştır. Buradaki Allah’u Teala müminlerden canlarını ve mallarını Cennet karşılığı satın aldı. Yani eğer müminler can ve mallarını Allah yolunda feda ederlerse onun emir ve yasakları doğrultusunda yaşayıp bütün ve emir ve nehilerine riayet ederek aynı zamanda da bu esasları başkalarına da tebliğ etme yolunda gayret gösterirlerse ve bu uğurda cani gönülden mallarını da feda ederler ise karşılığında Cenneti satın almış olurlar diye Allah’u Teala açıkça vaat etmiştir.
Peygamber Efendimize bizzat Uhud Huney’de savaşmış müşriklerin mağlubiyeti üzerine Şam’a kaçan Papaz EBU AMİR oradan münafıklara bir mektup yazarak elinizden geldiği kadar silahlanın, hazırlanın ve benim için de bir mabet yapın. Ben Rum (Bizans) kayserine gidiyorum. Büyük bir ordu ile gelip Muhammed’i ve ashabını sürüp çıkartacağım diye haber göndermişti. İşte münafıklar da bu emir üzerine kuba mescidinin yanına Mescidi Dırarı yapmışlardı. Peygamberimizi de davet edip içinde bizzat ibadet etmelerini istemişlerdi. Peygamberimiz de kabul etmişti. Ancak yukarıdaki ayetlere gelince münafıkların hilesi ortaya çıkmış ve böylece bu ayetler nazım olduktan sonra Resulullah S.A.V. Efendimiz Mescidi Dırar diye adlandırılan o mescidin yıkılmasını emretmiş ve derhal de yıkılmıştır. O günden itibaren de Mescidi Dırar yeri çöplük haline getirilmiştir. Saygılarımla.