O beş kelimenin manalarını okuyucularıma kısaca izah edeyim
1 Saygı: büyüklere, yaşlılara veya değeri yüksek olanlara karşı duyulan sevgiyle çekilme karışık bağlılık duygusu, hürmet, başkalarını rahatsız etmemek duygusu.
2 Sevgi; İnsanı yüksek özverilere götüren ilgi duygusu mesela yurt sevgisi evlat sevgisi aile sevgisi gibi
3 Güven; Bir şeyden beklenilen niteliğe inanıp ona göre davranma itimat etmedir.
4 Sabır; Lügati manada dayanma, dayanıklılık gibi manalara gelirse de ahlaki bir mana olarak başa gelen musibet ve belalara şikayetçi olamamak, yakınmayıp sızlanmamak ve sızlanmamaktır. Nefse ağır gelen ve hoşa gitmeyen şeyler karşısında daima dünya ve ahret faydasını düşünerek, daima ruhi dengeyi bozmamak için insanın kalbinde bulunan, sükunet ve dayanma gücü demektir aynı zamanda da sabırlı olmaktır.
5 Şükür; Lügati manada yapılan iyiliği dile getirmek ve rabbini övmektir. Bir ahlak kavramı olarak ta yapılmış olan iyiliğin kadrini ve kıymetini bilerek makbul olduğunu dile getirerek iyilik yapmış olanı övmektir. Yani nankör olmamaktır işte bir kul Allah-u Teala’nın lütuf ve nimetlerini dile getirip överse hem de şükretmiş olur. Buda verilen nimeti bilmektir tabi nimeti bilme ve elde edilen nimetten dolayı da sevinme sevinç duyma olduğu gibi, nimete karşılık olarak ta yapılması gereken dil beden ve kalp ile yerine getirmek suretiyle olur.
Peygamber (S.A.V.) Efendimiz bir hadisi şerifinde şöyle buyurmaktadır. (kocası kendisine bakınca ona neşe ve sevinç verir. Emrederse itaat eder, kendi malı ve özel yaşantısı konusunda kocasının sevmediği şeyleri yapmaz. Ab Hambel II 251 432 438. Ebu Davut 251 432 438. Ebu Davut Zekat 32. İbni Mace Nikah 5 )
Allah Zül Celal Hazretleri Kuranı Kerimin Bakara suresi ayet 28’de şöyle buyurmaktadır.(Allaha ve ahret gününe imanları varsa gizlemezler. Kocaları da barışmak istedikleri takdirde o sure zarfında onları geri almaya herkesten çok hak sahiplidirler. Erkeklerin meşru surette kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınlarında onlar üzerinde hakları vardır yalnız erkekler için kadınlar üzerinde fazla bir derece vardır Allah mutlaka güçlüdür ve gerçek hüküm sahibidir.)
Allah-u Teala gerek kadının hukukunu korumak gerekse karnında teşekkür etmiş bulunan çocuğun belirlenmesi bakımından boşanmış kadınlar için bir süre koymuştur. Bu sure 3 adet görme ve temizlenme süresidir. Bu süreyi doldurmadan bir başka erkekle evlenmesi helal olmaz ayrıca kadınların karınlarında taşıdıkları çocukları da gizlemeleri de helal değildir. Çocuğun mezhebinin belirlenmesi yönünden bunun meydana çıkması gerekmektedir.
Burada gerek yemin verdiği sırada ve gerekse boşama fiili tahakkuk ettikten sonra barışıp tekrar evlilik hayatına dönmelerinde bir mahsur yoktur ve boşadığı kadına dönmek ilk kocaya aittir.
Evet, erkeklerin olduğu gibi kadınlarında erkekler üzerinde tanınması ve muhafaza edilmesi gereken hakları vardır. Yalnız erkekler için kadınlar üzerinde fazla bir derece hakları vardır. Şöyle ki ailenin reisi olması, bütün işlerini çevirmesi, daha güçlü olması, ailenin geçimini sağlaması yönünden erkeklerin bir derece üstünlüğü vardır. Buda aile yuvasının iyi şekilde devamını sağlamaya yöneliktir.
Allah Zül Celal Hazretleri, Azizdir koyduğu hükümlerin gerçek hikmetlerini bilen ve hakimidir. Daima insanların iyiliğini ve menfaatini gözetendir.
Yine Kuranı Kerimin Nisa suresi ayet 35’te Allah Zül Celal Hazretleri şöyle buyurmaktadır (Eğer karı koca arasının açılmasında endişeye düşerseniz, bir hakem erkeğin ailesinden bir hakemde kadının ailesinden gönderin. Bunlar gerçekten barıştırmak isterlerse, Allah aralarındaki dargınlık yerine iyi geçim verir. Şüphesiz ki Allah hakkıyla bilen her şeyden haberdar olandır )
Evet, saygıdeğer okurlarım İslam’da aile yuvasının devamı esastır. İşte bunun yıkımını önlemek, gelecek zararlara karşı korumak, ihtilaf ve anlaşmazlıklar olduğu zaman gidermek için, Allah Zül Celal Hazretleri yollar ve çareler bildirmektedir.
Ayrıca arabuluculuk ve yuvanın devamını temin akrabaların ve yakın dostların vazifesi arasındadır. Bundan çok iyi netice alabilmek için bilhassa karı kocanın yuvayı devam ettirmedeki çok iyi niyetleri esas alınmalıdır. Yukarıdaki ayeti kelimede de Allah-u Teala buna işaret vurmakta ve böyle iyi niyetle başlanan teşebbüsün Allah Zül Celal hazretlerinin de yardımı ile başarıya ulaşacağını müjdelemektedir.
Şunu açıkça ifade edeyim ki, iyi kadınlar itaatkârdırlar. Kocalarının gıyabında muhafazası lazım gelen nefis, namus, şeref ve aile sırlarını Allahın emrettiği şekilde korurlar
Yazıma Peygamber (S.A.V.) Efendimizin bir hadisiyle bir son veriyorum, (Kadınların hayırlısı o kadındır ki, baktığında seni mesrur eder, emredersen itaat eder, bulunamadığın zaman senin malını namus ve şerefini muhafaza eder)
Saygılarımla