29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutladık ama biz bayramları böyle kutlamazdık. Daha coşkulu ve daha benimseyerek herkes iş yerlerine ve evlerine bayraklarını asarlar ve halk bayram olduğunu bilirdi.
Ama maalesef bu sene koca bir Besni’de resmi kurumlar hariç bayrak asan sadece iş yerleri halkın yüzde onu bile değildi.
Haydi, vatandaş bayramı unuttu diyelim. Eskiden bütün okullar bayram hazırlığı yapar ve bayram günü bando takımları ile bayrak ve flamalarını alarak okullardan bayram yerine kadar tüm öğrencilerin katılımı ve coşkusu ile bayrama iştirak ederlerdi ve halk bayram olduğunu görür ve ona göre hareket ederdi.
Ama bu sene sadece bir okul, en az altı yüz öğrencisi var ama böyle bayrama iştirak halkın ve bizlerin dikkatini çekti ve maalesef hüsrana uğradık.
Demek ki bu milli bayramlar benimsenmemeye başladı, acaba neden? Cumhuriyet olmasa idi ben bu yazıyı yazabilir miydim? Cumhuriyet olmasa idi Türkiye Cumhuriyeti olabilir miydi? Cumhuriyet olmasa bölgemizde Fransızlar ve İngilizler bizlere bu hükümeti verirler miydi? Cumhuriyet olmasa Sayın Demirel, Sayın Özal, Sayın Sezer, Sayın Gül ve Sayın Erdoğan köylerinden gelerek başbakan Cumhurbaşkanı olabilirler miydi? İşte o nedenle milli bayramlarımızı iyice düşünerek ve gelecek nesillere anlatarak bu bayramların önemini çocuklarımıza ve genç nesillere anlatarak coşku ile kutlayalım. Ama bunları yapmıyoruz, o nedenle de bayramlar böyle sönük geçiyor.
Bu sadece Besni’de değil, bayram günü Gaziantep’e gittim orada da aynı manzara ile karşılaştım. Resmi kuruluşların haricinde bayrak asan ancak yüzde on civarında idi. Böyle olmasını kimler istiyor acaba?
Daha önce yazdığımda da Besni Eğitim Bayramı’nın da aynı şekilde sönük geçtiğini yazdım ve nedenini sıraladım. Demek ki halk ya mutlu değil o nedenle bayramlara ilgi göstermiyor veya böyle geçmesini isteyenler var.
Daha mutlu ve coşkulu bayramlar görmek temennisi ile saygılar sunarım.