Şöyle ki;
1- Anasına ve babasına ihsanda bulunmaları yani her hususta gerek konuşmalarında ve gerekse ihtiyaçlarında her hususta onlara iyi muamelede bulunmaktır.
2- Ana ve babaya üff bile dememek onlara karşı her zaman gerek dili ile ve gerekse tavır ve hareketleriyle en küçük saygı ve hürmetsizliği ve ya her hangi bir usanç duymak bıkkınlığı andıracak hiçbir şeyde bulunmamaktır.
3- Daima ana ve babaya söz söylememek, bir de gönüllerini kıracak lisanda bulunmamak onları üzecek ve ya kıracak hareketten sakınmaktır.
4- Ana ve babanın yüzlerine sert ve öfkeli bakmamak aynı zamanda da onlara karşı ekşi ve asık suratlı olmayarak her zaman güler yüzlü, alçak gönüllü daima yumuşak sözlü olmak.
5- Onlardan her hangi birisi çağırdıkları zaman hemencecik koşarak yumuşak ve tatlı sözlerle karşılamak.
6- Ana ve babanın her ne söylerlerse (Allah’a karşı itaatsizlik olmayacak ) bütün sözlerini dinleyerek kabul etmek lazımdır. Çünkü onların bütün sözleri ve düşünceleri bizim selamet ve saadetimiz içindir. Hatta onlar acı ağır sözlerde de bulunsalar onların söylediklerine daima mütevazı ve yumuşak bir suretle karşılayarak onların gönüllerini almalıyız.
Görülüyor ki ana ve babanın her hususta rızalarını almak onları daima kendimizden memnun ve razı etmeye çalışmak insanlığın bir gereği olduğu gibi Allah’ında emridir. Daima anan ve babanın hizmetlerini kendi hizmetimizin üstüne geçirmek onları yardıma muhtaç vaziyette görünce canı gönülden bütün varlığımızla onların yardımına severek sayarak koşmalı ve bu vazifeleri de yaparken de onların kalplerini ve izzeti nefislerini asla kırmayarak seve seve yapmalıdır. Şunu unutmayalım ki bizim yardıma muhtaç olduğumuz zamanlarda onlar bizim için her türlü fedakârlığı yapmışlardır. Bu hususta şahsi haysiyetlerine açılan yaralarına bile ehemmiyet vermemişlerdir. Bizler için çok fedakârlıklara katlanmışlardır. Bizi daima sevdiler bazı zamanlar da acı söylemişlerse, onu da yine çok sevdikleri için söylemişlerdir. Eğer bunları düşünürsek, bunlara yapacağımız yardımlar ne kadar fazla olsa yine hiçtir.
7- Eğer biz bir yerde otururken anamız ve babamız gelecek olursa hemen ayağa kalkmalı ve onlar oturmadıkça ve müsaadelerini almadan oturmamalıdır. Peygamberimiz ( sav) efendimiz ( sütanasının geldiğini görünce hemen ayağa kalkmış ve sırtındaki abayı çıkartıp altına sermişlerdir.)
8- Yolda giderken önlerini geçmemeli onların müsaadeleri olmadan bir yere misafirliğe dahi gitmemelidir.
9- Onları öldüklerinde daima rahmetle anarak hayır dua etmelidir. Onlar için hayır yapmak vasiyetlerini yerine getirmeli, dostlarına ikram ederek saygı göstermeli. Onlara başkalarının fena ve kaba söylemelerine sebep olmamalı. Bunlar aynı zaman da Müslümanlığın bizlere öğrettiği ahlaki vazifelerdir. Bu hususta kusur etmemek lazımdır. Çünkü ana ve babamıza biz iyilik yaparsak onları kendimizden memnun edersek çocuklarımızdan bizde iyi muamele görürüz.
Allah (ZC) hazretleri Kuran-ı Kerim’in İsra suresi ayet (23.24.25) de şöyle buyurmaktadır. (Rabbim kendisinden başkasına ibadet etmemenizi ana ve babaya iyilik etmenizi emir buyurdu. Eğer onlardan birisi yahut ikisi yanında ihtiyarlarsa sakın onlara ( öf ) bile deme, onları azarlama ikisine de yumuşak söz söyle.) ( İkisine de acıyarak tevazu kanadını indir ve de ki; rabbim onların beni küçük iken terbiye edip yetiştirdikleri gibi ikisine de merhamet et) eğer siz Salih kimselerdenseniz rabbimiz nefislerinizde kini daha iyi bilir. Tövbe kar olanlar için o şüphesiz gafurdur.)
Allah’u Teâlâ kendisinden başkasına ibadet etmemenizi anne ve babanızın ikisi veya onlardan birisi sizin yanınız da ihtiyarlarsa onların bakımı ve hizmeti size kalmışsa, bu bakım ve hizmet sırasında onlara öf bile demeyin onları azarlamayın güzel söz söyleyin.
Ensardan bir kişi peygamberimiz (sav) efendimize gelerek ey Allah’ın resulü ölen ana ve babama öldükten sonra yapacağım ne gibi iyilikler vardır? Peygamberimiz( sav) efendimiz şöyle buyurdu ( evet, 4 haslet vardır. Onlara dua etmek, mağfiret dilemek, ahidlerini yerine getirmek, dostlarına ikram etmek, onlar tarafından başka rahmin olmayan akrabalarına sıla-i rahimde bulunmak. İşte ana ve baba öldükten sonra senin onlara yapan gereken iyilikler bunlardır.
Peygamberimiz ( sav) efendimiz hadislerinde şöyle buyurmuştur.
1- Allah’ın rızası ana ve babayı kendisinden memnun ve razı etmekle kazanılır.
2- Ana babaya itaat Allah’a itaattir. Onlara karşı gelmek Allah’a karşı gelmektir
3- Cennet anaların ayakları altındadır.
4- Anasına babasına her hangi bir suretle hüzün ve keder veren büyük günah kazanır.
5- Şunlar en büyük günahlardır. Allaha şirk koşmak, anaya babaya karşı gelmek, insan öldürmek, yalan yere yemin etmek,
6- Allah’ın en sevdiği amel vaktinde kılınan namaz ile anaya babaya yapılan iyiliklerdir.
7- Hiç şüphe yok ki üç kimsenin duası kabul olur. Babanın çocuklarına duası, misafirin duası, mazlumun duası.
Ana ve baba haklarına dair daha birçok ayet ve hadisler vardır. Şunu da açıkça ifade edeyim ki ana ve babanın çocukları üzerindeki haklarının ne derece büyük olduğunu anlamakta her halde güçlük çekmeyiz. Biz dünyaya geldikten sonra onlar ne emekler ve zahmetlerle bizi besleyip büyütmüşler bu duruma getirmişlerdir. O anacığımız bizi 9 ay karnında taşıyarak bin türlü eziyetlere ve meşakkatlere katlanarak doğurdu, bizim için aylarca yıllarca uykusuz kalmış hep bizim rahatımızı düşünerek rahat yüzü görmemiştir. Babamız da kışın soğuklarında yazın sıcaklarında dışarda çalışarak bir gün evde oturup da rahat rahat dinlenmedi. Hep bizi düşündü ve bizim için çalıştı. Onlar ki bizim için çalışırken günde birkaç defa pisliğimizi yıkar yatağımızı yaparken hiçbir zaman burun kıvırıp yüz ekşitmediler. Hep sevip okşadılar aman evladım dedikçe ağızlarından bal akıyordu. Burada kızdıkları, surat astıkları oluyorsa oda çok aşırı derecede sevdiklerindendir. Ana ve babasına surat edenler onların kalbini kıranlar, dünya ve ahirette rahat ve saadet yüzü görmezler. Ettiklerinin cezasını muhakkak çekerler. Saygılarımla.