Yüceler yücesi rabbimin, Kur-an'ı Kerim'in Rahman Suresi ayet 27'de aynen şöyle buyurmaktadır; "Baki olan Celal ve İkram sahibi rabbinin zatıdır. Yani, rabbimin baki kalacak olan zat-ı şu iki sıfatla muttasıftır, Celal ve İkram sahibi olmak karşısında hiçbir şey kendi kendine tutunamayacak, azamet ve celali ile her şeyi kahr ve yok edebilecek derecede büyüklük ve mutlak istiğna (eldeki ile yetinme kanaatkar olma) sahibidir. Hem de fanilere vücut verecek keremine mazhar edecek tam fazilet sahibidir. Celal ve ikram aşağıdaki ayetlerde açıklanacaktır. Bunlar Allah-u Teala'dan başkası için kullanılmayan sıfatlardır.
Peygamberimiz (S.A.V) Efendimiz şöyle buyurmaktadır; "Ya zülcelal-i vel ikrama devam ediniz, dualarınızda çok söyleyiniz."
Diğer bir hadisinde ise Peygamberimiz (S.A.V) şöyle buyurmuştur; "Bu iki isim Allah'ın en büyük isimlerindendir. Bunlarla çağırıldığında icabet buyurur."
Evet saygı değer okurlarım. Şimdi rabbimizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz. Siz kendiniz hep fani olduğunuz halde sizin fenanızdan sonra bile ikramı baki olan rabbinizin hangi nimetlerine nankörlük edersiniz? Şöyle de anlayabilirsiniz. Allah-u Teala'nın celalinde de nimet, ikramında da nimet vardır. Allah-u Teala'nın celalinden nasıl korkmaz, ikramına nasıl talip olmaz da nimetlerine nankörlük edersiniz?
Zülcelali vel ikram sıfatı da işte yüceler yücesi Rabbimizin bir sıfatı olup, diğer varlıklar için kullanılmaz. Zülcelal sıfatı Allah-u Teala'nın azamet ve ululuğunu, kadrinin ve şanının yüceliğini ve her şeyden üstün olduğunu, zül ikram sıfatı ise yarattıklarına karşılık beklemek, sizin nimet veren fazlı ve ihsanı tam şerefli ve değerli olduğunu ifade eder.
Evet, Zülcelali vel ikram yine yüceler yücesi Allah-u Teala'ya mahsus olup, bu sıfatı da diğer varlıklar için katiyen kullanılmaz.
Evet Celle Celalullah Allah-u Teala'nın adı kullanıldığında kullanılan bir saygı ifadesidir. Burada Celal büyüklük, ululuk ve yücelik manasına gelen Allah'ın isimlerinden biridir. Celle ise büyük ve yüce oldu anlamına gelmektedir.
Celle Celaluh tabiri ise azameti yüce ve ulu oldu demektir. Ayrıca bu tabirin yerine Celle Şanuhu veya Celle ve Ala ifadeleri de kullanılmaktadır. Bu tabir İslam sanat ve tezhib hat kültüründe Allah lapsından sonra uygun bir biçimde yazılmakta ve zikir meclislerinde Allah'ın kudretine dikkat çekmek için zikrin başında ortasında veya sonlarında söylenmektedir. Böylece Allah lafzının geçtiği yerde tefekkür, zikir, saygı ve teslimiyet hatırlatılmaktadır.
Yazıma merhum Mehmet Akif'in bir şiiri ile son veriyorum;
Ne irfandır veren, Allah'a yükseklik ne vicdandır,
Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır,
Yüreklerden çekilmiş farz edilsin, Havf-u yezdanın,
Ne irfanın kalır tesiri, katiyen ne vicdanın.
Saygılarımla.