"Suriye’deki Çatışmalar Türkiye’nin İç Asayişini de Tehdit Ediyor"
Bahçeli, açıklamasında 6 Mart 2025’ten itibaren Suriye’nin çeşitli kentlerinde artan mezhepsel çatışmaların ve şiddet olaylarının dış güçler tarafından kurgulandığını savundu. Bu olayların bölgesel kaos yaratmayı amaçladığını ifade eden Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Suriye’nin Lazkiye ve Tartus kentlerinde patlak veren, müteakiben Hama, Humus ve Dera kentlerine sıçrayan silahlı ve sipariş çatışmalar, komşu coğrafyaların huzur ve istikrarı kadar ülkemizin de iç asayiş ve barış ortamını tehdit edici kıvam ve kırattadır. Dışarıdan kumanda edildiğine dair en ufak kuşku duyulmayan etnik ve mezhep temelli cepheleşmeler, kabus senaryolarına maalesef işlerlik ve ilerleyiş kazandırmıştır."
Bahçeli, bölgedeki çatışmaların, Suriye’nin yeniden istikrar kazanmasını istemeyen küresel güçler tarafından kışkırtıldığını ifade etti.
"Suriye’nin küllerinden yeniden doğuşuna direnen ve böylesi doğruluşa engel çıkarmayı hedefleyen bölgesel ve küresel husumet mekanizması, taşeronları eliyle kaos imalatına girişmiştir."
"Siyonist Barbarlık Devrede"
Bahçeli, Suriye’deki gelişmelerin arkasında uluslararası istihbarat örgütleri ve Siyonist güçlerin olduğunu öne sürdü. Baas kalıntılarının bu süreçte rol oynadığını iddia eden Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
"Her ne kadar Suriye’de nispeten sular durulmuş ve iç kanama kontrol altına alınmış olsa bile, dip dalga halindeki kriz ortamının yatıştığını söylemek için vakit daha çok erkendir. Mezhep ihtilafını kaşıyan ve kurcalayan, bu yolla Suriye’yi ateşe verip bölge ülkelerini köşeye sıkıştırmayı amaçlayan ilkel ve iğrenç bir tertip gözle görülür şekilde mesafe kaydetmektedir. Baas kalıntılarının kukla işlevi gördüğü, yabancı istihbarat örgütlerinin faaliyet halinde bulunduğu, Siyonist barbarlığın devrede olduğu karanlık tablo tüm vahametiyle ortadadır."
CHP’ye Sert Eleştiri: "Baas Artığı Gibi Pozisyon Alıyor"
Bahçeli, CHP’nin Suriye’deki gelişmeler konusunda mezhep temelli bir siyaset izlediğini ve bu durumun büyük bir tehlike oluşturduğunu ileri sürdü. CHP’yi "Baas artığı gibi pozisyon almakla" eleştiren Bahçeli, şu sözleri kullandı:
"Cumhuriyet Halk Partisi’nin Baas zihniyetinin tetikçisi gibi hareket edip Alevi kardeşlerimiz üzerinden istismar kampanyasına tevessül etmesi hastalıklı ve hasmane siyasetinin yeni bir türevidir. CHP’nin mezhep provokasyonu, sadece Türkiye’ye değil, şu mübarek günlerde İslam toplumlarına, bölgesel denge ve dinamiklere yapılabilecek en vahim kötülüktür. CHP’nin Baas artığı ve uzantısı gibi pozisyon alması çok tehlikeli bir kırılma ve kopuştur."
Bahçeli, Alevi vatandaşların Türkiye’nin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayarak, mezhep farklılıklarının kaşınmasının ülkeye zarar vereceğini ifade etti.
"Alevi kardeşlerimiz bizim canımız ve ciğerparemizdir. Bizim nezdimizde Alevi ile Sünni arasına uçurum kazanlar, bunlar arasında ikilik çıkaranlar, yetmezmiş gibi birbirine uzak ve yabancı gibi takdim edenler din, diyanet, millet ve ümmet düşmanlarıdır. Ne Alevi kardeşlerimiz ne de Sünni kardeşlerimiz ölümcül oyunlara aldanmayacak, buna da asla kanmayacaktır."
DEM Parti’ye "Tutumunu Netleştirme" Çağrısı
Bahçeli, DEM Parti’nin Suriye’deki gelişmeler ve Türkiye’de yürütülen süreçler konusunda açık bir tavır sergilemesi gerektiğini belirterek, net bir duruş ortaya koymalarını istedi. DEM Parti’nin Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrı etrafında hareket edip etmediğini açıklığa kavuşturması gerektiğini ifade eden Bahçeli, şu çağrıyı yaptı:
"DEM Parti’nin de bu gelişmeler karşısında duruşunu ve tutumunu netleştirmesinde yarar vardır. CHP veya diğer partilerle temaslarında 27 Şubat İmralı çağrısını mı konuşacaklar, yoksa etnik ve mezhebi hassasiyetleri tahrip edici adım ve arayış halinde olan partilerin fason ve fosilleşmiş ezberlerini dinleyip ortak mı olacaklar? PKK’nın kurucu önderi tarafından hazırlanan 'Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın gereğini mi ifa edecekler ya da Suriye bahanesiyle Türkiye’nin iç kargaşa ve karışıklığa düşmesini projelendiren çürümüş siyasi zihniyetlere aracılık mı yapacaklar? DEM Parti’nin bu çerçevede kararını billurlaştırması acil ve amik bir ihtiyaçtır."
Bahçeli, bu süreçte Türkiye’nin etnik ve mezhebi tahriklere karşı birlik içinde hareket etmesi gerektiğini belirterek, bu tür provokasyonlara izin verilmemesi çağrısında bulundu.
"Türkiye, Terörü Hayatımızdan Çıkarma Arifesinde"
Bahçeli, Türkiye’nin terörle mücadelede kritik bir aşamaya geldiğini belirterek, bölgedeki karışıklıkları fırsat bilerek ülkeye yeni bir çatışma ortamı yaratmaya çalışanlara izin verilmemesi gerektiğini vurguladı. Açıklamasını şu sözlerle noktaladı:
"Türkiye, kalıcı ve kategorik ölçüde terörü millet ve devlet hayatından çıkarmanın arifesindeyken, etnik ve mezhebi tahrikleri siyasi araç ve argüman olarak kullanan fırsatçı, fırıldak ve fikirsiz siyasetçileri ne Allah affedecek ne de aziz Türk milleti hoş görecektir."
"Ateşe dökülen benzin, ilk dökeni yakacaktır; rüzgardan kim medet umuyorsa, önce onun çatısı uçacaktır."
Kaynak : PHA