Bu gelişme, 18 Şubat'ta SDG ve siyasi kanadı temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen toplantının ardından birkaç gün içinde duyuruldu. Suriye topraklarının bütünlüğünü koruma ve bölgedeki yönetim yapısını düzenleme amacı taşıyan anlaşmanın Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ile de mutabakata varılarak imzalandığı bildirildi.

Anlaşmanın 8 Maddesi Açıklandı

Suriye Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan anlaşma metnine göre, devlet ile SDG arasındaki entegrasyon sürecinin temel ilkeleri şöyle sıralandı:

Tüm Suriyelilerin, dini veya etnik kökenine bakılmaksızın liyakate dayalı temsiliyet ve siyasi katılım hakkının güvence altına alınması.

Kürt toplumunun Suriye’nin ayrılmaz bir parçası olarak tanınması ve anayasal haklarının garanti altına alınması.

Suriye topraklarının tamamında ateşkes sağlanması.

Kuzeydoğu Suriye’deki tüm sivil ve askeri kurumların, sınır kapıları, havaalanları ve petrol ile gaz sahaları da dahil olmak üzere devlet yönetimi altında birleştirilmesi.

Başkan Tutdere, muhtarlarla iftar programında buluştu: 'Bir Biriz, Birlikte Adıyaman’ız' Başkan Tutdere, muhtarlarla iftar programında buluştu: 'Bir Biriz, Birlikte Adıyaman’ız'

Tüm yerinden edilmiş Suriyelilerin, devlet koruması altında kendi memleketlerine dönüşünün sağlanması.

Suriye’nin, Esad yönetiminin kalıntılarına ve ülkenin güvenliği ile birliğine yönelik tüm tehditlere karşı mücadelesinin desteklenmesi.

Bölünme çağrılarına, nefret söylemine ve çatışma çıkarmaya yönelik girişimlerin reddedilmesi.

Anlaşmanın yıl sonuna kadar uygulanmasını sağlamak amacıyla uygulama komitelerinin çalışmalara başlaması.

SDG’nin Entegrasyonu ve Suriye’nin Geleceği

Bu anlaşma, Suriye’nin kuzeydoğusunda ABD destekli olarak faaliyet gösteren SDG’nin, Şam yönetimi ile resmi entegrasyon sürecine girmesi açısından tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. SDG’nin askeri ve sivil yapılarının devlet bünyesine dahil edilmesi, uzun süredir devam eden bölgesel belirsizlikleri azaltabilecek bir adım olarak yorumlanıyor.

Özellikle sınır kapıları, havaalanları ve enerji kaynaklarının yönetiminin devlet kontrolüne geçmesi, Suriye'nin egemenlik iddiasını güçlendiren bir gelişme olarak görülüyor. Anlaşmanın uygulanması için oluşturulacak komitelerin, yıl sonuna kadar belirlenen maddeleri hayata geçirmek için çalışmalara başlayacağı açıklandı.

Bu sürecin, Türkiye, ABD ve bölgedeki diğer aktörler açısından nasıl bir yankı uyandıracağı ise merak konusu. Özellikle Ankara’nın, PKK ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle terör örgütü olarak gördüğü SDG'nin Şam yönetimiyle entegre olması konusunda nasıl bir tutum sergileyeceği önümüzdeki süreçte belirleyici olacak.

Anlaşma, Suriye’nin siyasi geleceğinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilirken, uluslararası ve bölgesel aktörlerin tepkisi önümüzdeki günlerde netleşecek.

Kaynak : PHA

Kaynak: RSS