"Bütün belediyelerin Cumhur İttifakı’na ya da AK Parti’ye mensup mu olması lazım? Yeniden Refah Partili ya da CHP’li bir belediyenin Türkiye koşullarında yaşama şansı yok mu?" diyen Kılıç, devletin tüm kurum ve belediyelere eşit yaklaşması gerektiğini vurguladı.
“Adalet mi bu Allah aşkına?”
Partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası basına açıklamalarda bulunan Suat Kılıç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın SGK borçları nedeniyle büyükşehir belediyelerinin hesaplarına bloke koymasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıç, uygulamanın adil olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Kurumların alacaklarını tahsil etmesinden rahatsızlık duymayız. Ama 31 Mart 2024 seçimlerine kadar SGK neredeydi? Bu borçların önemli bir kısmı iktidar belediyelerinden kalan borçlar. SGK’ya borç takan belediyeler büyük ölçüde iktidar partisine mensup belediyelerdir. Bütün belediyelere SGK borç takibi yapılmış gibi yapılıyor ama iktidar partili belediyelere ek kaynak aktarılıyor, borçları kapatılıyor. Olan, muhalefet partisine mensup belediyelere oluyor. Bu adalet mi Allah aşkına? Bütün belediyelerin Cumhur İttifakı’na ya da AK Parti’ye mensup mu olması lazım? Yeniden Refah Partili ya da CHP’li bir belediyenin Türkiye koşullarında yaşama şansı yok mu?"
Kılıç, devletin tüm bireylere, kurumlara ve belediyelere eşit yaklaşması gerektiğini belirterek, "Devletimizi yönetenlerin tüm bireylere olduğu gibi tüm kurumlara ve tüm belediyelere aynı hukukla, aynı adalet penceresinden ve hakkaniyetli bir mercekten bakmalarını tavsiye ediyoruz. Aksi takdirde Türkiye adaletten uzaklaşır ve yaşanabilir bir ülke olmaktan çıkar" dedi.
“İsrail Belası Suriye’nin Başına Geliyor”
Kılıç, Suriye’deki son gelişmelere de değinerek, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırgan tutumunu eleştirdi. İsrail’in işgal politikasını "derin kaygıyla" izlediklerini belirten Kılıç, şu ifadeleri kullandı:
"Suriye sahnesindeki tüm aktörlerin aniden perde gerisine çekilmesi hayra alamet mi, değil mi? İsrail’in işgal hattını genişletmesini derin kaygılarla izliyoruz. Suriye limanları İsrail tarafından arka arkaya bombalanırken kimseden çıt çıkmıyor. Bu mu özgür Suriye? Bu mudur Suriyelilerin kurtuluşu? Bir bela gitti, en büyük İsrail belası mı geliyor Suriye’nin başına?"
Kılıç, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Şam’daki temaslarını yakından takip ettiklerini belirtti. "Endişemiz, Türkiye’ye verilen sözlerin tutulmaması, Suriye’nin parçalanması ve Suriye halkının İsrail karşısında savunmasız bırakılmasıdır" diyen Kılıç, "Parçalanan Suriye’yi lokmalar halinde yutmaya çalışan bir İsrail saldırganlığıyla karşı karşıyayız ve biliyoruz ki İsrail laftan anlamaz, güçten anlar" ifadelerini kullandı.
D-8 Vurgusu: “Sayın Cumhurbaşkanı D-8’e Sahip Çıkmalı”
Etiyopya ve Somali arasındaki krizin Türkiye'nin öncülüğünde çözüme kavuşmasını memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Kılıç, bu sürecin D-8 projesine ivme kazandırması gerektiğini belirtti. Kılıç, "Dost ve kardeş ülkeler Etiyopya ve Somali arasındaki deniz yetki ihtilafının Türkiye'nin öncülüğünde çözüme kavuşmasından duyduğumuz memnuniyeti dile getirmek istiyorum" dedi.
Kılıç, D-8’in İslam dünyasındaki sorunların kalıcı olarak çözüme kavuşturulmasına öncülük etmesi gerektiğini vurguladı ve şu çağrıyı yaptı:
"Bu adımın İslam dünyasındaki sorunları kökünden çözüme kavuşturacak olan D-8 projesinin canlandırılmasına vesile olmasını diliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanının bizzat bu projeye sahip çıkmasını ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın hatırasına sahip çıkarak, İslam dünyasındaki köklü sorunların kalıcı çözümü için D-8’e öncülük etmesini ivedilikle bekliyoruz."
“Gençler Evlenemiyor, Nedenini Görmüyorlar”
Kılıç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gençlerin evlenmemesine yönelik eleştirisine de yanıt verdi. Sorunun "evlenmemek değil, evlenememek" olduğunu savunan Kılıç, gençlerin ekonomik koşullar nedeniyle evlenemediğini söyledi.
"Sayın Cumhurbaşkanı gençlerin geç evlenmesinden ya da hiç evlenmemesinden yakınıyor. Aslında sorun evlenmemek değil, evlenememek. Bir aylık asgari ücretle kiralık daire bulmak neredeyse imkansız. Düğün yapmak, eşyaları tamamlamak bu maaşlarla mümkün değil. Ayrıca, seçim zamanı verilen 150 bin TL evlilik kredisi sözü de birkaç pilot il dışında tutulmadı. Enflasyona rağmen bu rakam güncellenmedi. Gençler neden evlenmiyor diyenler, gençler neden evlenemiyor diye baksınlar bir zahmet."
"2025 Daha Kötü Olacak, Asgari Ücret 35 Bin Lira Olmalı"
Kılıç, Türkiye'nin ekonomik durumuna dair de eleştirilerde bulundu. Kredi borcu olan kişi sayısının 41,4 milyona çıktığını belirten Kılıç, Hazine ve Maliye Bakanı'nın "ekonomi iyiye gidiyor" söylemine tepki gösterdi.
"2024’ün 2023’ten iyi olmasını beklerken, maalesef 2025’in 2024’ten de kötü olacağı gerçeğiyle karşı karşıyayız. 41,4 milyon kişi kredi borcuyla yaşıyor. Elektrik, doğalgaz, suya zam... Bu şartlar altında asgari ücretin ne kadar olacağını bekliyoruz. Bizim teklifimiz olan 35 bin lirayı vermeyecekleri ortada. En azından çalışanları enflasyona ezdirmesinler. Bu ekonomik şartlar altında Allah dar gelirlinin, asgari ücretlinin, geçinemeyen emeklinin yardımcısı olsun."
"Çifte Standart Adalet Değildir"
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, hükümete çifte standart uygulamama çağrısında bulundu. CHP'li belediyelere yönelik SGK haciz işlemleri üzerinden Cumhur İttifakı'na eleştirilerde bulunan Kılıç, şu uyarıda bulundu:
"Bütün belediyelerin Cumhur İttifakı’na ya da AK Parti’ye mi mensup olması lazım? Yeniden Refah Partili ya da CHP’li bir belediyenin Türkiye koşullarında yaşama şansı yok mu? Devletimizi yönetenlerin tüm bireylere olduğu gibi tüm kurumlara ve tüm belediyelere aynı hukukla, aynı adalet penceresinden bakmalarını tavsiye ediyoruz. Aksi takdirde Türkiye adaletten uzaklaşır ve yaşanabilir bir ülke olmaktan çıkar."
Kaynak : PHA
