Kongreye, Yeniden Refah Partisi Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Gül, Adıyaman’dan Sorumlu Genel Merkez Yetkilisi Prof. Dr. Mehmet Çavaş, YRP Adıyaman İl Başkanı İsmail Demir, AK Parti İl Başkanı Faruk Bülent Kablan, DEVA Partisi İl Başkanı Mehmet Anaç, sivil toplum kuruluşları ve partililer katıldı.
"Divan Kurulu Sonrası Gündem Yoğun: Deprem, Tütün ve Vergi Yükü"
Divan kurulunun oluşturulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından YRP Adıyaman Merkez İlçe Başkanlığı’nın bütçesi ibra edildi. İlk olarak Hasan Özdemir konuşma yaparken, il başkanı İsmail Demir ve diğer yöneticilerin ardından kürsüye çıkan YRP Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Gül, hükümete yönelik sert eleştiriler içeren bir konuşma gerçekleştirdi.
Nureddin Gül: "Depremin İzleri Hâlâ Silinmedi, Verilen Sözler Tutulmadı"
Gül, konuşmasında Adıyaman’da deprem sonrası verilen sözlerin yerine getirilmediğini ve şehrin hâlâ felaketin izlerini taşıdığını belirtti. Gül, “Depremden bu yana neredeyse iki yıl geçti. Adıyaman hâlâ yaralarını saramadı. Ağır hasarlı binalar yıkılmayı beklerken, vatandaşlarımız konteynerlarda yaşam mücadelesi veriyor. Hükümet bu yaraları sarmakta yetersiz kaldı, vatandaş yalnız bırakıldı” dedi. Gül, Hatay’da Cumhurbaşkanı’nın ziyareti öncesi yapılan çevre düzenlemelerine dikkat çekerek, “Sayın Cumhurbaşkanına güzel görünmek için yapılan süslemeler yıkıntıların ortasında trajikomik bir manzara oluşturuyor. Adıyaman’da da aynı tablo var,” ifadelerini kullandı.
"Ağır Hasarlı Binalar ve Bürokrasi Engelleri Riskleri Arttırıyor"
Deprem sonrası ağır hasarlı binaların halen yıkılmadığına dikkat çeken Gül, bu durumun potansiyel bir tehlike oluşturduğunu söyledi: “Bir artçı depremde yıkılabilecek binalar hâlâ ayakta. Yıkımı geciken binaların altında can kaybı yaşanması an meselesi. Vatandaş kendi imkânlarıyla ev yapmak istese bile ruhsat alamıyor, bürokratik engellere takılıyor. Bu konuda yetkililer artık harekete geçmeli.”
Tütün Yasağına Sert Eleştiri: "Adıyaman’ın Sarı Altını Yok Sayılıyor"
Nureddin Gül, Adıyaman’ın tütün üretimindeki önemine vurgu yaparak, tütün yasağının bölgedeki üreticileri mağdur ettiğini belirtti: “Adıyaman’ın sarı altını olan tütün, bölgenin geçim kaynağıdır. Ancak getirilen yasaklarla üreticiler adeta cezalandırılıyor. Tütün üretmek serbest, satmak yasak. Yerli üreticiye kota koyulurken, yabancı şirketlerin ürünleri pazarı ele geçiriyor. Ülke olarak tütün ithalatına milyonlarca dolar harcarken, kendi topraklarımızda üretilen ürüne kısıtlama getiriyoruz.”
"Vergi Yükü ve Ekonomik Kriz Hükümetin Politikalarını Sarsıyor"
Nureddin Gül, hükümetin vergi politikalarını da eleştirerek, Türkiye’de vergi yükünün vatandaşın sırtına ağır bir yük olarak bindiğini ifade etti. “Dünyada gelirlerinin yüzde 80’ini vergiden elde eden başka bir ülke yok” diyen Gül, “Vergilerle finanse edilen bir bütçe sürdürülebilir değil. Ekonomik kriz, esnafı kepenk kapatma noktasına getirmiş durumda; ticaret durma noktasına gelmişken, işsizlik ve hayat pahalılığı da had safhada” şeklinde konuştu.
Devlet Bahçeli’nin Açıklamalarına Tepki: “Terörle Mücadelede Çelişki Var”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Meclis’e çağrılması yönündeki açıklamalarına sert tepki gösteren Gül, “Bu ülkede terör örgütü liderinin Meclis’e davet edilmesi tahayyül bile edilemez. Yıllarca terörle mücadeleyi savunan bir kişinin böyle bir öneri sunması, şehit ailelerinin ve vatandaşlarımızın yüreğini burkuyor,” dedi. Terörle mücadelede çelişkili politikalardan kaçınılması gerektiğini belirtti.
"Milli Görüş İktidara Yürüyor"
Son olarak milli görüş hareketinin iktidara yürüme hedefini yineleyen Nureddin Gül, “Elli beş yıllık bir mücadele ile milli görüş, adalet, kalkınma ve bağımsızlık ideali için mücadele veriyor. Türkiye’nin üçüncü büyük partisi olarak iktidara yürüyoruz ve milletimizin refahını sağlayacak adımları atmaya hazırız” ifadelerini kullandı.
"Kongre Coşkulu Bir Atmosferde Sona Erdi"
Kongre, Nureddin Gül’ün konuşmasının ardından mevcut başkan Hasan Özdemir’in tek aday olarak yeniden seçilmesiyle tamamlandı. Partililerin tebrik ettiği Özdemir, Adıyaman’daki parti çalışmalarını daha ileri taşımak için yeni dönemde çalışacaklarını belirtti.
YRP Genel Başkan Yardımcısı Gül'ün konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
“Malumunuz, 6 Şubat depreminde Adıyaman, en çok etkilenen ve en fazla can kaybı yaşanan illerimizden biri oldu. Seçim öncesinde kriz masası başkanlığı yaptık. Depremden sonra birçok kez bölgeye geldik, yıkımı ve enkazı bizzat gözlemledik. Ancak aradan geçen bu kadar zamandan sonra, Adıyaman’a kongre vesilesiyle tekrar geldiğimizde sanki daha dün deprem olmuş gibi izlerin hala silinmemiş olması bizi üzdü. Hatay’dan buraya geldik, Adıyaman’da hala depremin izlerini görmek ziyadesiyle üzücü.
Depremin neredeyse iki yıl olmasına rağmen, ağır hasarlı binalar hala yıkılmamış, depreme dair düzenlemeler yapılmamış, kalıcı konutlar teslim edilmemiş. Şehir merkezinde, yol kenarlarında, konteynerlerde insanlar hala yaşam mücadelesi veriyor. Başkanımızın da belirttiği gibi, üç yıl sonra teslim edilirse konutlar, buna da şükür diyeceğiz. Ağır hasarlı evleri olan bazı vatandaşlarımız kendi imkanlarıyla evlerini yapmak istiyor ama ruhsat alamıyor, bürokrasiye takılıyorlar. Yetkililere ve belediyeye buradan sesleniyorum; vatandaşımızın en azından kendi imkanlarıyla yapacağı konutlar için sürecin hızlanması, gerekli bürokrasinin bir an önce kaldırılması gerekiyor.”
Deprem Sonrası Yetersiz İmar Çalışmaları ve Trafik Sorunu
“Deprem sonrası Adıyaman’da, Kahramanmaraş’ta ve Hatay’da toparlanma süreci çok yavaş ilerliyor. Şehir merkezimizdeki yıkıntılar, kaldırımların, yolların hala yapılmamış olması hayatı felç ediyor. Ayrıca, deprem sonrası Adıyaman’ın var olan trafik sorunu daha da arttı. Binaların kalıntıları ve molozlar yüzünden şehir adeta bir trafik keşmekeşine dönmüş durumda. Belediyenin ve müdürlüklerin bu soruna acilen çözüm bulması gerekiyor.
Deprem yaşanan bir şehirde, tekrar aynı acıyı yaşamamak için dersler çıkarmamız gerekiyor. Ancak, hala kalıcı imar planlarının hazırlanmadığını görüyoruz. Bu çalışmaların uzmanlar tarafından, deprem gerçeği göz önünde bulundurularak yapılması ve uygulanması şart. Ne yazık ki süsleme çalışmaları ile ortamı kapatma çabası görüyoruz. Belediyemizin daha duyarlı ve ehliyetli kişiler tarafından Adıyaman için kalıcı bir imar planı uygulaması gerekmektedir.”
İşsizlik Sorunu ve Deprem Mağduru İşçilerin Durumu
“Deprem sonrası İŞKUR aracılığıyla göreve alınan 8 bine yakın Adıyamanlı kardeşimizin işten çıkarılacağı yönünde haberler aldık. Bu kardeşlerimiz depremin etkisiyle işlerinden olmuş, ciddi mali kayıplar yaşamışlar. Siz bu insanlara üç ay sonra, beş ay sonra iş sözleşmenizin sona ereceğini söylüyorsunuz. Depremden etkilenen bu insanları geçici kadrolarda değil, kalıcı olarak çalıştırmalıyız. Bölgenin insanlarına gerçekten hizmet etmek istiyorsak, onların yüzünü güldürecek adımlar atmamız gerekiyor. Depremde ailesini kaybeden kardeşlerimize kamu iş imkanları sağlanmalı, ancak böyle vatandaşımızın yüzünü güldürebiliriz.”
Adıyaman’ın Tütün Sorunu ve Hükümete Eleştiriler
“Adıyaman’ın en önemli sorunlarından biri tütündür. Türkiye’nin tütün üretim başkenti olan Adıyaman’da tütün üreticilerinin durumu maalesef çok kötü. 2022 yılında çıkarılan tütün yasası ile denildi ki, ‘Siz tütün ekmeyeceksiniz; ihtiyacımız olan tütünün %70’ini Brezilya’dan, Çin’den, Amerika’dan ithal edeceğiz.’ Yabancı şirketlerin tütünlerini ülkemizin tezgahlarında satmak istediler.
Partililerin yoğun katılımıyla gerçekleşen kongrede, hükümete yönelik eleştirilerin yer aldığı çarpıcı konuşmalar gündeme damga vurdu.
Adıyaman’ın tütünü, burada yıllardır emek veren üreticilerimiz için çok önemli bir değer. Ancak yasalar, ‘Üretmek serbest, satmak yasak’ gibi akıllara zarar bir durum yaratıyor. Üreticinin ürettiği ürünü satışa sunması yasaklanıyor. Üreticiye kota koyuyor, ‘İhtiyacımızın %30’u ancak yerli tütünden karşılanacak’ diyorsunuz. Yani kalan %70’i dışarıdan ithal ediyorsunuz, bu yabancı şirketlerin baskısıyla yapılan bir uygulama. Tütün eken kardeşlerimiz, hasat zamanı bu gelirle çocuklarını evlendiriyor, yeni ev alıyorlardı. Şimdi ise bu yasaklarla geçim kaynaklarından mahrum ediliyorlar.”
Ekonomik Sorunlar, Organize Sanayi ve Faiz Oranları
“Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim adeta durmuş durumda. Neden? Çünkü ülkede faiz oranı %50’ye çıkmış durumda. Yüksek faiz oranlarıyla üretici, organize sanayideki işletmeler kredi çekemiyor, yatırım yapamıyor. Böyle bir ortamda yatırım ve üretim nasıl mümkün olabilir? Esnafımızın sorunlarını görmezden gelemeyiz. İş yerini kapatmak zorunda kalan esnafa destek sağlanmalı, yeni iş yerleri açılmalı, ticaret canlandırılmalı. Ekonomik kriz ortamında esnaf zaten zorluk yaşıyor, bir de deprem sonrası ek sorunlarla boğuşmak zorunda kalıyor. Bu ekonomiyi yönetemeyen iktidarın politikalarıyla ne yazık ki bu durum daha da ağırlaşıyor. Halkın sırtına daha fazla vergi yükü bindiriliyor, enflasyon karşısında halk daha da zorlanıyor.”
Cumhurbaşkanlığı Harcamalarına Eleştiriler
“Cumhurbaşkanı bir şehre geldiğinde karada ve havada ardı ardına sıralanan konvoylar görüyoruz. Fakat halka ‘Tasarruf yapın, peçete kullanımını azaltın’ diyorlar. Bu masraflar, vatandaşımızın yaşam mücadelesi verirken sırf bir kişiye güzel görünmek için yapılıyor. Halkı tasarrufa çağırırken kendileri bu harcamaları yapıyorlar.”
Milli Görüş’ün Çözüm Önerileri: Adıyaman Tütünü için Alım Garantisi
“Yeniden Refah Partisi olarak, Adıyaman’da tütün üreticisine alım garantisi sağlayacağız. Adıyaman’ın topraklarında yetişen tütüne sahip çıkacağız. Adıyaman’ın geçim kaynağı olan bu ürünün değeri korunacak, üretici mağdur edilmeyecek. Bizim iktidarımızda Adıyaman’ın toprak damlarında bile tütün ekimi desteklenecek. Milli Görüş iktidarında, Adıyaman’da yetiştirilen her ürünün değeri bilinerek, bu emekten maksimum yarar sağlanacaktır.”
Ekonomik Krizin Derinleşen Etkileri
“Hükümetin gelirlerinin %88’ini halktan topladığı vergilerden elde ettiği bir düzen var. Ekonomik kriz ortamında vatandaş daha çok vergi ödemek zorunda bırakılıyor, hükümet ise bu vergileri faize aktarıyor. Biz, 2023 yılında 148 milyar TL faize ödedik. Orta vadeli plana göre 2028’de 750 milyar TL faiz ödenecek, vergilere ise %48 zam yapılacak. Bu, halkımız için daha fazla vergi yükü ve daha ağır ekonomik sıkıntı anlamına geliyor.
Bu ülkede iktidar partisi için oy verenler makbul, muhalif olanlar vatan haini olarak nitelendiriliyor. İktidarın troll orduları sosyal medyada saldırıyor, bizi hedef alıyor. Ancak biz, adaletsizliğe ve haksızlığa karşı durmaya devam edeceğiz. ‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır’ şuuruyla, bu sorunları dile getirmeye devam edeceğiz.”
İslam Birliği’nin Eksikliği ve Filistin Sorunu Üzerine
“İslam coğrafyasında Müslümanların birlik olamaması yüzünden yıllardır zulüm devam ediyor. Bugün, İsrail’in Gazze’deki saldırıları ve katliamları, Müslümanların birlik olamamasından kaynaklanıyor. İslam dünyası, dünyanın petrol ve doğal gaz kaynaklarının büyük bir kısmını elinde bulunduruyor. Eğer bu kaynakları İsrail’in zulmüne karşı kapatsaydı, İsrail bu saldırıları yapabilir miydi?
Müslümanlar olarak, İslam Birliği’ni kurarak Amerika’ya ve İsrail’e bu bölgede geçit vermemeliyiz. Ancak, yirmi iki yıl boyunca biz Amerika’nın ve Avrupa’nın kapısında bekletildik. Erbakan hocamızın kurmuş olduğu D-8 örgütü geliştirilmedi. İsrail’in Filistin’de yaptığı katliam şimdi Lübnan’a, Suriye’ye ve Türkiye’ye doğru geliyor. İslam alemi olarak ticaret boykotları yapmalı, bu zulme karşı durmalıyız. Ancak ne yazık ki böyle bir irade İslam alemi içerisinde oluşmadı.”
Kaynak : PHA