Konferansa; Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Sektörler ve Kamu Yatırımları Genel Müdürü Faruk Cirit, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Tarım Dairesi Başkanı Dr. Hakan Günlü, Eski Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yunus Kılıç ile çok sayıda bürokrat ve STK temsilcisi katıldı.

Prof. Dr. Ersin İstanbulluoğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı geniş katılımlı arama konferansında katılımcılar iklim değişikliklerinin tarım ve gıda sektörüne olan etkileri hakkındaki görüşlerini anlatırken Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı ve aynı zamanda TARPOL Sektörel Danışma Kurulu Üyesi olan Nihat Çelik de, arama konferansına katılarak iklim değişikliğinin küçükbaş hayvan yetiştiriciliği üzerine olan etkileri ile ilgili görüşlerini dile getirdi ve çok önemli bir konuyu gündeme getirmiş olmasından dolayı TARPOL Yönetim Kurulu Başkanı Mehdi Eker ve emeği geçenlere teşekkür etti.

Genel Başkan Çelik, iklim değişikliğinin en önemli küresel sorunlarından birisi olduğunu ve bazı ülkelerde İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için bitki desenini değiştirdiklerini belirterek “ Ülkeler, iklim değişikliği çerçevesinde oluşan yeni iklimsel şartları dikkate alarak bitki desenlerini yeniden belirliyorlar. Bunun en güzel örneğini Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerde görüyoruz. Rusya’nın Mevsimi çok kısa olmasına rağmen tarımı kendi mevsimine uyarlayıp desen değişikliğine giderek üretim planlaması yapılmış ve şu anda dünyayı doyuracak kadar hububat üretimine sahiptir. Takdir edersiniz ki Rusya Ukrayna savaşında birçok ülkenin açlıkla karşı karşıya kalacağı endişesi ile Rusya’nın tahıl koridoru açması için bütün dünya nefesini tuttu. Dolayısıyla biz Türkiye olarak 4 mevsimi bir arada yaşayan bir ülkeyiz bu avantajı güzel kullanarak iklim şartlarına göre bölgesel farkındalığı da göz önünde bulundurarak kimi bölgede aşırı yağışa karşı, kimi bölgede aşırı susuzluğa karşı dayanıklı ürün ekimini gerçekleştirmeliyiz. İklim değişikliği tüm ülkeleri etkilese bile Rusya’da bitki deseni planlaması yapılarak buğday üretimini artırmış ve Dünyanın sayılı ihracatçı ülkelerinden birisi olmuştur. Ülkemizde de iklim değişikliklerine karşın olabilecek zararların önüne geçmek için bitki desenimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekmektedir “ dedi.

Çelik, iklim değişikliklerinden küçükbaş hayvancılığın da olumsuz etkileneceğine işaret ederek“ Bizim asıl beklediğimiz felaket iklim değişikliğinden ziyade kırsaldan ve köylerden verdiğimiz göçtür. Dolayısıyla bu göçü önlemezsek kırsalda ve köylerde üretim yapacak insan kalmaz. Bu göçün tersine dönmesi ve geri döndürülmesi için hassas olmamız ve teşvik ve finansman sağlamamız gerekmektedir. Aşırı sıcaklık ve kuraklık sonucu yem hammadde üretim maliyetinin artması, yem kalitesinin bozulması, otlatma kapasitelerinin azalması, doğal kaynakların tahribata uğraması, aşırı sıcaklıktan dolayı hayvanların su tüketimlerinin artması, su kaynaklarının azalması, merada suya ulaşılabilirliğin zorlaşması, hayvanların maruz kaldığı sıcaklık stresi nedeniyle verimlerinin düşmesi, hayvan kayıplarının yaşanması gibi faktörler küçükbaş hayvancılığımızın sürdürülebilirliğini olumsuz yönde etkileyecektir. Ayrıca meteorolojik olaylarda mevsim normallerinin dışındaki değişimler hayvanlara arız olan zararlıların ve hastalıkların biyolojilerinin değişmesi, hayvanların zararlı ve hastalıklara dirençlerini azaltacaktır. “ dedi.

İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşın çeşitli öneriler getiren Çelik “ Üretim planlamasında Kuraklığa dayanıklı yem bitkileri üretimi teşvik edilmelidir. Mera ıslah çalışmalarında aşırı sıcak ve kuraklığa dayanıklı başta yem bitkileri ve diğer ürün çeşitleri yer almalıdır.

Mera alanlarının ilkbahar ve sonbahar kritik periyodlarında otlatılması ve kapasitesi üzerinde aşırı otlatılması ile verimsizleşmesinin önüne geçilmeli ve gübreleme ve diğer ıslah faaliyetleri ile iyileştirilmelidir. Mera alanlarının ot kapasitesinin yükseltilmesi kaba yem üretimini olumlu etkileyecek olup bu su tasarrufu demektir. Küçükbaş hayvancılık daha çok mera otlatmasına dayandığından iklim değişikliğinin mera varlığına ve sürdürülebilirliğine etkileri de göz önüne alarak tasarlanmalıdır.

Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde bakım besleme ve buna paralel olarak ıslah faaliyetlerinde iyileşmeye hız verilmelidir. Ülkemizde yetiştiricilik meraya dayalı olarak yapılmakta olup anız ve nadas alanlarından da büyük oranda yararlanılmaktadır. İklim değişikliğinin neden olduğu sıcak stresine uyum ve adaptasyon sağlayabilecek ırklar üzerinde strateji geliştirilmeli, yerli ırkların verimlerinin artırılmasına yönelik ıslah çalışmaları da yapılmalıdır.” dedi.

Genel Başkan Çelik, kırsalda küresel iklim değişikliğine karşı alınacak tedbirleri uygulayacak en uç birimin aile işletmeleri olduğunu belirterek “ Bu bağlamda 250 -300 baş anaç kapasitesine sahip kendi yemini kendisi üreten güçlü aile işletmeleri oluşturulmalıdır. Güçlü, kendine yeterli, üretken ve geleceğe yatırım yapabilen uygun ölçekte aile işletmeleri oluşturulmadan kırsalda sağlıklı üretim ve iklim değişikliğine karşı durabilmek çok mümkün değildir. Hayvancılık işletmelerinin iklim değişikliğinden en az etkilenmeleri için işletme rehabilitasyonu amacıyla yatırım teşviği desteklenmelidir.” dedi.

Çelik, iklim değişikliğinin getirdiği olumsuzlukların ülkemiz tarımını olumsuz etkileyeceğini ifade ederek “ Bu nedenle bitki deseni değişikliği, kurağa dayanıklı yem bitkileri, sulama suyu yönetimi gibi konularda ivedilikle bir dizi tedbirlerin alınmasını gerekli kılmaktadır. Son yıllarda kırsalda genç nüfus kalmamış, yaş ortalaması 55’in üzerine çıkmıştır. Kırsalda genç nüfusun istihdamı için küçükbaş hayvancılık hibe projeleri uygulanmalıdır. Ancak iklim değişikliği ve küresel ısınma sonucu hava sıcaklıklarının artması ile birlikte insanlarda olduğu gibi hayvanlarında su tüketim ihtiyacı artacaktır. Dolayısıyla Büyükşehir Belediye Yasası gözden geçirilmeli, suyun ekonomik şekilde kullanımı amacıyla suyun depolanması kırsal mahalle ve köylerde gelecekte bir felaketle karşılaşmamak için suyun tasarruflu kullanımının sağlanması amacıyla gerekli önlemelerin alınması elzemdir. “ dedi.

Kaynak : PHA