Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan Çöpler Altın Madeni'nde 13 Şubat'ta meydana gelen kazanın tüm yönleriyle araştırılması ve benzer kazaların önlenmesine yönelik tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu üyesi Milletvekili Kurt; “Her zaman dile getirdiğimiz, bu Komisyonda söylediğimiz üzere, önce insan, önce çevre ve doğa, sonra güvenilir ve sürdürülebilir madencilik diyoruz. Ne madencilikten vazgeçebiliriz ne de insana ve doğaya zarar verecek bir madencilik anlayışını tasvip edebiliriz. Kaynakların etkin ve verimli kullanılması için çevreye ve doğaya zarar vermeyecek bir şekilde sürdürülebilir ve güvenilir bir madencilik uygulamasını tüm maden sahalarında uygulamak gerekir; tüm dünyada da bu şekildedir. Bizim iş güvenliğinde ifade ettiğimiz üzere, önlemek ödemekten daha ucuz ve daha insancıldır. Gerek çalışanlar gerekse de iş verenler bakımından tüm işletmelerde, maden alanlarında sahalarda iş güvenliği önlemlerini alarak işin yürütümünün sağlanması büyük bir önem taşımaktadır.

Liç yığını, altın madenciliği altın cevherinin düşük maliyetli bir yöntemle işlenmesi için kullanılan bir madencilik tekniğidir. Bu yöntemde kırılmış ve yığılmış cevherin üzerine bir çözücü, genellikle siyanür püskürtülerek altının çözündürülmesi sağlanır. Bu süreç çevresel etkileri nedeniyle dikkatli bir şekilde yönetilmesi gereken bir dizi önlem ve süreç içerir. Tüm çalışanlar liç yığını operasyonları sırasında karşılaşabilecekleri tehlikeler ve bu tehlikelere karşı alınacak önlemler konusunda mutlaka eğitilmelidir. Acil durum prosedürleri, ilk yardım ve yangınla mücadele eğitimleri de dâhil edilmelidir.

Bilindiği üzere, Komisyonumuz hem İliç altın madeni sahasında yaşanmış olan kazanın araştırılması hem de bir daha böyle bir kaza olmaması için, böyle bir acı yaşanmaması için alınması gereken önlemleri araştırmaktadır. Dolayısıyla madencilik faaliyetleri yer alternatifi olmayan, büyük maliyetler gerektiren faaliyetlerdir. Liç yığını altın madenciliğinde sıklıkla solüsyonla altının üretilmesi kullanılmaktadır dünyanın birçok ülkesinde ve yüzde olarak da en büyük yüzdelik dilim içerisinde bu şekilde altın üretildiğini biliyoruz. Liç yığını, çıkarılan altın cevherinin büyük yığınlar hâlinde bir araya getirilerek üzerilerine dökülen kimyasal çözeltilerin ve bu çözeltiler çerçevesinde üretilen altının ekonomiye kazandırılması ilkesine dayanmaktadır.

Tabii, özellikle liç yığını altın madenciliğinde güvenlik son derece önemlidir. Tecrübeli mühendis ve teknik elemanların çalıştırılması, tecrübeli ekiplerin sahada görev yapması ve sürekli olarak jeoradarla gerek çatlakların gerek zeminin kontrol edilmesi önem taşımaktadır. Liç yığınları stabiliteyi sağlamak ve çevresel sızıntıları önlemek için dikkatli bir şekilde tasarlanmalı, en son mühendislik teknolojilerinden yararlanılmalı ve inşa edilmelidir; bu yığının doğru şekilde tabakalandırılması, drenaj sistemlerinin kurulması ve sızıntı önleyici bariyerlerin kullanılması gibi önlemler içerir.

Valiler Kararnamesi ile 16 kente yeni vali atandı Valiler Kararnamesi ile 16 kente yeni vali atandı

Yığın tasarımı ve inşasında bir eksiklik var mıdır? Bir mühendislik eksikliği veya mühendislik bilimine aykırı bir uygulama var mıdır? Bu tabii ki ilgili kurumlar tarafından araştırılmaktadır. Liç işlemlerinde kullanılan kimyasalların insan ve doğaya zararı olabilme endişelerinden dolayı mutlaka kontrol altında tutulmalı ve kontrollü kullanım yapılmalıdır. Mutlaka kimyasal sızıntılarını önlemek için sızdırmaz depolama tankları, çift cidarlı boru sistemleri kullanılmalıdır. Liç yığını ve çevresindeki alanlar sürekli olarak izlenmeli, düzenli denetimlerle kontrol edilmelidir. Toprak, su ve hava kalitesi ölçümleri yapılarak herhangi bir olumsuzluk olup olmadığının sürekli olarak analizi yapılmalı ve gerektiğinde derhâl müdahalede bulunulmalıdır.

    Liç yığını işlemleri sırasında oluşan atıklar uygun şekilde yönetilmeli ve bertaraf edilmelidir. Atık depolama alanları çevreye zarar vermeyecek şekilde tasarlanmalı ve işletilmelidir. Dünyada bu alanda yaşanan teknolojik gelişmeler, mühendislikte yaşanan ilerlemeler mutlaka takip edilmelidir. “ dedi.

Editör: Mehmet Fatih Karakuş