MSB tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’den hareket eden yalnızca bir adet nakliye uçağının yakıt ikmali amacıyla Pakistan’a iniş yaptığı ve ardından belirlenen rotasında seyrine devam ettiği belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:​

“Bazı basın yayın organlarında yer alan, ‘Türkiye, Pakistan'a 6 uçak dolusu silah gönderdi’ iddiası doğru değildir. Türkiye'den hareket eden bir adet nakliye uçağı yakıt ikmali sebebiyle Pakistan'a iniş yapmıştır. Ardından belirlenen rotasında hareketine devam etmiştir. Yetkili kişi ve kurumların açıklamaları dışında yapılan spekülatif haberlere itibar edilmemelidir.”​

Milli Savunma Bakanlığı, resmi açıklamalar dışında yapılan ve kamuoyunda yanlış algıya yol açabilecek haberlerin dikkate alınmaması gerektiğini vurguladı.​

Pakistan-Hindistan Gerilimi ve Keşmir Sorunu

Son dönemde, Hindistan'ın Pahalgam kasabasında 22 Nisan 2025'te düzenlenen ve 26 turistin hayatını kaybettiği terör saldırısı, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimi yeniden tırmandırdı. Hindistan, saldırının Pakistan destekli militanlar tarafından gerçekleştirildiğini öne sürerken, Pakistan bu iddiaları reddetti ve olayın bağımsız bir şekilde soruşturulmasını talep etti. ​

Bu gelişmelerin ardından, iki ülke arasında diplomatik ilişkiler gerildi; Hindistan, Pakistanlı diplomatları sınır dışı etti, vize işlemlerini durdurdu ve 1960 yılında imzalanan Indus Suları Antlaşması'nı askıya aldı. Pakistan ise Hindistan'a hava sahasını kapattı ve ticari ilişkileri durdurdu. ​

Keşmir bölgesi, 1947'den bu yana Hindistan ve Pakistan arasında süregelen bir anlaşmazlık konusudur. Bölge, her iki ülkenin de hak iddia ettiği ve zaman zaman çatışmaların yaşandığı bir alan olmuştur. Son saldırı, bu tarihi gerilimi yeniden alevlendirmiştir.​

Uluslararası toplum, özellikle Birleşmiş Milletler ve Amerika Birleşik Devletleri, taraflara itidal çağrısında bulunmuş ve sorunun diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini vurgulamıştır. ​

Pakistan-Hindistan Gerilimi: Kronoloji

1947: Hindistan'ın İngiltere’den bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte, Müslüman çoğunluğa sahip bölgelerden oluşan Pakistan kurulmuş, Keşmir bölgesinin statüsü üzerine ilk savaş patlak vermiştir.

1949: Birleşmiş Milletler arabuluculuğunda ateşkes sağlanmış, Keşmir ikiye bölünmüş ve fiili sınır olan "Kontrol Hattı" oluşturulmuştur.

1965: Keşmir nedeniyle Hindistan ve Pakistan arasında ikinci savaş yaşanmış, savaş ateşkesle sonuçlanmıştır.

1999: Kargil Savaşı'nda Pakistan destekli güçler Keşmir’in Hindistan kontrolündeki kısmına sızmış, çatışmalar yeniden başlamış, uluslararası baskıyla Pakistan güçleri çekilmiştir.

Balkondan çöp konteynerine düşen çocuk yaralandı Balkondan çöp konteynerine düşen çocuk yaralandı

2019: Hindistan, Cammu ve Keşmir’e özel statü tanıyan Anayasa'nın 370. maddesini iptal etti. Bu karar Pakistan’ın sert tepkisine neden olmuş, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler askıya alınmıştır.

2025: Hindistan’ın Pahalgam kasabasında 22 Nisan 2025'te düzenlenen terör saldırısında 26 turist hayatını kaybetmiş, Hindistan saldırıdan Pakistan bağlantılı grupları sorumlu tutmuştur. Bunun üzerine iki ülke arasında diplomatik kriz tırmanmış; Hindistan vize işlemlerini durdurmuş, Pakistan ise hava sahasını kapatmıştır.

Son Durum: Her iki ülke de sınır bölgelerinde askeri hareketliliği artırmış; uluslararası toplum itidal çağrısında bulunmuştur.

Türkiye'nin Pakistan-Hindistan Gerilimindeki Tutumu

Türkiye, Pakistan ve Hindistan arasındaki tarihsel anlaşmazlıklarda her iki ülkeyle de dostane ilişkilerini korumaya özen göstermiştir. Türkiye’nin yaklaşımı, şu temel prensiplere dayanmaktadır:

Diyalog ve Diplomasi: Türkiye, Keşmir meselesinin Birleşmiş Milletler kararları ve ilgili uluslararası hukuk çerçevesinde, diyalog yoluyla barışçıl bir şekilde çözülmesi gerektiğini savunmaktadır.

Tarafsızlık: Türkiye, hem Pakistan hem de Hindistan ile stratejik ve ekonomik iş birliğini sürdürmekte olup, doğrudan bir tarafın yanında pozisyon almamaya dikkat etmektedir.

İtidal Çağrısı: Son yaşanan gerilimde de Türkiye Dışişleri Bakanlığı, her iki ülkeye itidal çağrısında bulunmuş, sükûnetin korunmasının bölge barışı açısından kritik olduğunu vurgulamıştır.

İnsani Hassasiyet: Türkiye, Keşmir bölgesindeki sivillerin yaşadığı insani mağduriyetlere de zaman zaman dikkat çekmiş, bölgede insan haklarına saygı gösterilmesi gerektiği yönünde açıklamalarda bulunmuştur.

Özetle, Türkiye hem Hindistan hem de Pakistan ile dostluk ilişkilerini sürdürürken, bölgesel istikrarı sağlamak için barışçıl çözüm çağrısında bulunmayı diplomatik duruşunun merkezinde tutmaktadır.

Kaynak : PHA

Kaynak: RSS