"Eğitim Buluşmaları Kapsamında Adıyaman Ziyareti"

CHP Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Adıyaman'da basın mensupları, CHP örgütü, sivil toplum kuruluşları (STK) ve sendika başkanlarıyla bir araya geldi. Ziyarete, Gaziantep CHP Milletvekilleri Melih Meriç ve Hasan Öztürkmen, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere de katıldı. Özçağdaş, toplantıda Türkiye'nin eğitim sistemi ve deprem bölgelerindeki okulların durumu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

"Türkiye'de Eğitimde Birçok Sorun Var"

Özçağdaş, Türkiye'nin eğitim sisteminde uzun yıllardır çözülemeyen sorunların olduğunu vurguladı. "Türkiye'de eğitim sisteminde uzun yıllar devam eden ve çözülemeyen sorunlar var. Herhangi bir alanda doğru adımlar atıldığında sorunlar düzelebilir fakat eğitimde kaybolan yıllar geri getirilemez. Biz bu yüzden her görüşten sendikayı dinlemeye çalışıyoruz. Eğitimde herkesin ittifak etmesi mümkün değil fakat birbirimizi duyabilmeliyiz" dedi.

Mülakat Tartışmaları: "Danıştay'ın Kararını Bekliyoruz"

Özçağdaş, Cumhurbaşkanı ve önceki Milli Eğitim Bakanı'nın mülakatların kaldırılacağını söylediklerini hatırlatarak, mevcut bakanın ise mülakatları savunmaya devam ettiğini belirtti. "Cumhurbaşkanı 11 Nisan 2023’te mülakatların kaldırılacağını söylemişti. 12 Mayıs 2023’te dönemin Bakanı Mahmut Özer de bunu teyit etmişti. Ancak mevcut Bakan mülakatlardaki ısrarını sürdürüyor. Bu nedenle Danıştay'da yürütmeyi durdurmak için dava açtık ve kararını bekliyoruz" dedi.

"Deprem Bölgesindeki Okullar Yeniden İnşa Edilmedi"

Özçağdaş, Adıyaman’da deprem sonrası yıkılan okulların yeniden inşa edilmesi konusunda eksiklikler olduğunu belirtti. "Adıyaman’da yıkılan okul sayısı 103. Aynı kapasite ile eğitimin devam edebilmesi için 103 okul yapılması lazım. Bana prefabrik okulların fotoğraflarını gösteriyorlar, oysa bu yeterli değil. Deprem bölgesinde evine yerleşen depremzede sayısı ise yalnızca yüzde 10" dedi. İktidarın bu konuda toplumu yanıltmaya çalıştığını öne sürdü.

"Öğretmenlik Meslek Kanunu Yetersiz"

DSİ'nin 515 işçi alımına ilişkin ilanı Resmi Gazete'de DSİ'nin 515 işçi alımına ilişkin ilanı Resmi Gazete'de

Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun eksikliklerine de değinen Özçağdaş, "Bu kanun, 1.2 milyon öğretmenin sorunlarını çözmek için yetersiz. Sendikalarla, akademisyenlerle, eğitim fakülteleriyle bu konunun yeniden ele alınması gerekiyor" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e seslenen Özçağdaş, "CHP’yi dahil etmeyin ama tüm paydaşlarla bu kanunu yeniden düzenleyin" çağrısında bulundu.

"Deprem Bölgesinde Eğitim İçin Daha Fazla Çaba Gerekiyor"

Toplantıda konuşan CHP Adıyaman İl Başkanı Engin Doğan da, "6 Şubat’ta büyük bir yıkım yaşadık. Eğitim, bu süreçte daha da önem kazanıyor. Depremden etkilenen çocuklarımızın eğitimine devam edebilmesi için elimizden geleni yapmalıyız" ifadelerini kullandı. Doğan, Özçağdaş’ın ve diğer milletvekillerinin ziyaretinin, deprem bölgesindeki eğitim sorunlarına dikkat çekmek açısından önemli olduğunu vurguladı.

"Deprem Bölgelerinde Çalışmalar Yeterli Değil"

Özçağdaş, Adıyaman'da yaptığı açıklamada, deprem bölgelerindeki çalışmaların yeterli olmadığını belirtti. "Bir ana muhalefet partisi olarak toplumsal sorunların görünürlüğünü artırmakla görevliyiz. İktidar ise bu sorunları çözmekle yükümlüdür. Deprem bölgesinde yapılan çalışmaların yeterli olmadığını görüyoruz. Büyük bağışçılar, dernekler ve tüm yurttaşlarımız el birliği ile güzel işler yapmış, ancak kalıcı çözümler için daha fazla çaba gerekiyor" dedi.

"Eğitim Buluşmaları Devam Edecek"

Özçağdaş ve beraberindeki heyet, Adıyaman’daki temaslarının ardından depremden en çok etkilenen illerden biri olan Malatya’ya geçerek ziyaretlerine devam edecek. CHP’nin eğitim maratonu kapsamında 30 ilde düzenlenen bu buluşmalar, eğitim sisteminin sorunlarını tüm paydaşlarla birlikte ele almayı amaçlıyor.

Türkiye'de eğitimde birçok sorun olduğunu dile getiren Özçağdaş'ın açıklaması şöyle

"Türkiye'de eğitim sisteminde uzun yıllar devam eden ve çözülemeyen sorunlar var. Herhangi bir alanda doğru adımlar atıldığında sorunlar düzelebilir fakat eğitimde kaybolan yıllar geri getirilemez. Biz bu yüzden her görüşten sendikayı dinlemeye çalışıyoruz, her konuda herkesin ittifak etmesi mümkün değil fakat yine de birbirimizi duyabilmeliyiz.

Bir başka önemli konu yine hukuksal anlamda yaptığımız bir mücadele Sayın Cumhurbaşkanı 11 Nisan 2023’te yaptığı basın toplantısında mülakatın kaldırılacağını söylemişti. 12 Mayıs 2023’te dönemin Bakanı Mahmut Özer’de mülakatın kaldırılacağını söylemişti ve mevcut Bakan mülakat konusundaki ısrarını sürdürerek hatta çok trajik bir biçimde mülakat gibi mülakat yapacağız diyerek geride kalan 22 yıl boyunca mülakatların mülakat gibi yapılamadığını da bir tür ikrar ederek, mülakattaki ısrarını sürdürdü. Biz de bunun üzerine tepkimizi gösterdik. Danıştay'da da yürütmeyi durdurmak için dava açtık, Danıştay'ın kararını bekliyoruz.

Eğitimin bütün sorunlarını tüm paydaşlarla beraber konuşmalıyız. Sadece sendikalarla da değil, akademisyenlerle, velilerle, öğrencilerle konuşmalıyız. Dolayısı ile bir eğitim maratonu için yola çıkmış durumdayız bu yüzden biz Türkiye'nin eğitimi tartışmasını istiyoruz. 30 ili kapsayan bir eğitim maratonu için yola çıktık. Dolayısı ile de deprem bölgesinin özel önemi nedeniyle Hatay’dan başladık, Gaziantep, Adıyaman daha sonra da Malatya’da olacağız. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönetiminde olan büyükşehir olamayan 21 ilde devam ediyor olacağız. Hatay’a geldiğimde ilgili kurumları ziyaret ederek ve bilgi alarak bir açıklama yapmıştım. Dünden bu yana İktidar mensuplarının Milletvekillerinin, Bakanlık temsilcilerinin çeşitli gazetelere yazdırarak beni yalanlamaya çalıştıklarını görüyorum. Benim söylediğim şey çok basit. Ben Sayın Bakan'dan "deprem bölgesinde yıkılan ve yapılması gereken herhangi bir okul bitmiş mi yapılan okulların fotoğraflarını gönderir misiniz diyerek fotoğraf istiyorum, bana prefabrik okulları atıyorlar. Bitmemiş okulların fotoğraflarını gösteriyorlar. Adıyaman’da kaç okul yıkıldı bana verileri geliyor. Yıkılan okul sayısı 103. Aynı kapasite ile eğitim devam edecekse 103 okul yıkılmışsa, 103 okul yapılması lazım.

1.yılda tüm yurttaşlarımız evlerine geçecek dedi Sayın Cumhurbaşkanı, Adıyaman’da da söyledi mi bunu söyledi. Deprem bölgelerinde her yerde söyledi. Dedi ki ben size taahhüt veriyorum. Geldiğim her yerde valilere soruyorum ‘Sayın Valim doğru rakam ne?’ 18 ay sonra evine yerleşen depremzede sayısı yüzde 10. Antep’te de, Hatay’da da Maraş’ta da yüzde 10. Beni bunun için yalanlamaya çalışıyorlar. Ben verileri kendim üretmiyorum ki. Deprem bölgesinde maalesef çalışmalar istenilen düzeyde değil. Bir Ana muhalefet partisi toplumsal sorunların görünürlüğünü arttırmakla görevlidir. İktidar da o toplumsal sorunları Muhalefetle iş birliği içerisinde çözmekle görevlidir. Benim deprem bölgesinde genel olarak gördüğüm şey şu, konteyner kentlerde büyük bağışçıların, derneklerin, şirketlerin, tüm yurttaşlarımızın el birliği ile harika bir dayanışma ile hükümetimize destek vererek çok güzel işler yapıldı ama kalıcı olarak çözülmesi gereken işler bunlar.

Öğretmenlik mesleği kanunu mecliste en uzun süre ile tartışılan kanun oldu. Bu kanuna tüm sendikalar itirazda bulundular. Ben sendikalarımızın yazılı görüşlerini de aldım. Eğitim fakültelerinin sesini duyamadık. Bu kanun böyle bir toplumsal tepki gelince geri çekildi. Şimdi Ekim ayında geleceği söyleniyor. Demek ki bir sorun var. Ben buradan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e sesleniyorum. Bu tartışmaların içerisine kanunun yeniden düzenlenmesi için arzu ediyorsanız CHP’yi dahil etmeyin. Bizim gibi tüm eğitim sendikalarını davet edin. Uzmanları, eğitim fakültelerini davet edin. Onlarla anlaşın biz hepsini kabul etmeye razıyız. Bizim derdimiz 1.2 Milyon öğretmenin sorununu çözmek. Bu Kanun 18 sayfadan oluşuyor, 39 maddesi var, 1.2 Milyon öğretmenin sorunları ile ilgili olan sayfa 8 sayfa. 10 sayfası da girmemiş öğretmenler için. Kırsaldaki öğretmenle ilgili konu yok, sözleşmeli öğretmen ile ilgili konu yok. Ödevler, sorumluluklar var fakat haklar tanımlanmamış. Böyle dengesiz kanun mu olur? Biz Milli Eğitim Akademisinin gerekli olduğuna inanıyoruz. Hizmet için kurslara ihtiyaç var. Ama ne oldu, daha önce var olan Milli Eğitim akademisi 2011 yılında kapatıldı. 2014’te karar değiştiriyorlar ve yeniden açacaklarını söylüyorlar. Ama 2024’e kadar açmıyorlar. Şimdi bize Bakan diyor ki ‘Milli Eğitim Akademisi çok önemli, Muhalefet buna neden itiraz ediyor?’ Mili Eğitim akademisini kapatan sizsiniz. Anayasaya göre öğretmenlik mesleği asli bir devlet görevidir. Dolayısı ile siz öğretmenlik diploması olan insanları öğretmen adayına döndüremezsiniz. Depremden bölgesinde eğer siz 100 okulun açılışını da yapmışsanız ben görevimden ayrılırım. O Yüzden Türkiye'yi kandırmaya devam etmeyin. Depremin en çok yıktığı, dönemin Valisinin de yanlış yönlendirdiği, çok sayıda insanımızı kaybettiğimiz bir kentteyim, Adıyaman'dayım. Burada sendika başkanlarımızla da şehrimizin toparlanması için fikir alışverişinde bulunacağız. İktidar bizden çözüm isterse biz de önerilerde bulunabiliriz.’

Kaynak : PHA

Kaynak: rss