Şirketten yapılan açıklamaya göre, yaklaşık 35 yıldır yürüttüğü sürdürülebilirlik kapsamındaki çalışmalarla şirket, 2021'de Hatko Su Ürünleri ve Skretting işbirliğiyle hayata geçirdiği projeyle endüstriyel boyutta ilk kez levrek ve çipura yetiştiriciliğine adım attı.
Levrek ve çipuraların yetiştiriciliğinde, içeriğinde deniz balığı oranı azaltılmış ve alg yağı içeren yem kullanan şirket, kullandığı yeni yem modeliyle ekolojik sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Yeni yem modeli, aynı zamanda Omega 3 açısından daha zengin balıkların yetişmesine olanak tanıyarak, tüketicilere alternatif sunuyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Metro Türkiye Kurumsal İletişim ve Kamu İlişkileri Müdürü Aslı Duran, proje kapsamında balığı yalnızca ticari bir ürün olarak değil, gelecek nesillere bırakılması gereken bir değer olarak gördüklerine işaret ederek, 2010'dan bu yana sürdürülebilir balıkçılığın yaygınlaşması adına öncü projelere imza attıklarını kaydetti.
Ege Bölgesi'nin değerli ürünlerinden biri olan balığı gelecek nesillerin tadabilmesi için bu tip projelerin kıymetli olduğunu aktaran Duran, "2021'de hayata geçirdiğimiz 'Yediği Önünde Yemediği Yarında' projesi de bu kapsamdaki en önemli çalışmalarımızdan biri. Endüstriyel boyutta ilk kez yetiştirilen Metro Premium Levrek ve Çipuralar, alg yağı içeren özel yemlerle besleniyor. Omega 3 değeri oldukça yüksek olan bu balıklar, restoranların da müşterilerine hem sağlıklı hem de lezzetli balıkları sunma fırsatı sağlıyor." ifadelerini kullandı.
- "Toprağımızın ve denizlerimizin kıymetini bilen üreticileri destekliyor, sadece onlarla çalışıyoruz"
Duran, 3 yıl önce başladıkları projenin yeni dönem hasadını Ege Bölgesi'nde duyurmak istediklerini belirterek, "Çünkü Metro Türkiye olarak tüm ekiplerimizle bu bölgenin önemini ve yoğunluğunu biliyor, yaptığımız yatırımlarla bölgedeki tüm şef ve işletmecilere Metro kalitesiyle ürün tedariki yapmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Şef Can Aras'ın hazırladığı ve ilham verici olduğunu düşündüğümüz tadım menüsü gerek coğrafi işaret tescilli malzemeler gerek yerel Ege otları gerek de sürdürülebilir yöntemlerle avlanmış balıklar ile bir tabağın yarını değiştirebileceğini en lezzetli haliyle göstermiş oldu." değerlendirmesinde bulundu.
Aras ise farkındalık yaratmaktan mutlu olduklarını kaydederek, gelecek için sorumluluk hissettiklerini aktardı.
Kaynakları ve doğanın verdiklerini düşünmeden harcamamanın gerektiğine işaret eden Aras, "Değişimi önce kendimizden başlatmalıyız dedik ve Amavi'yi bu düşünce ile kurduk. Bu yüzden toprağımızın ve denizlerimizin kıymetini bilen üreticileri destekliyor, sadece onlarla çalışıyoruz. Amavi olarak bakış açımızla örtüşen bu balıklara menümüzde yer vermekten dolayı çok memnunuz. Metro Türkiye'nin bizlere verdiği ilham ve sağladığı ürünler ile bir tabağın yarını nasıl değiştirebileceğini şef dostlarımla birlikte keşfettik” açıklamasını yaptı.