M.Ali Kayan konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Milli Eğitim Bakanlığı'nın atama ve yer değiştirme yönetmeliği ile 2024/57 sayılı genelgeye dayanarak yürütülecek olan norm fazlası öğretmen atamalarına, Eğitim Sen olarak karşiyiz .
Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul ve Kurumların Yönetici ve Öğretmenlerinin Norm Kadrolarına İlişkin Yönetmelikte norm fazlası öğretmenler ‘ihtiyaç fazlası’ olarak tanımlanmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin “İhtiyaç ve norm kadro fazlası öğretmenlerin yer değiştirmeleri” başlıklı 53. maddesinde “Fazla konumdaki öğretmenlerden herhangi bir kuruma atanmak üzere başvuruda bulunmayanlar ile tercihlerine atanamayanların görev yerleri, il içinde valiliklerce resen belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir. Düzenleme ilk yapıldığında sendikamız söz konusu düzenlemenin pek çok sorunu beraberinde getireceği konusunda uyarılarda bulunmuştur.
İl Milli Eğitim Müdürlükleri Norm Kadro Fazlası Öğretmenlerin Başvuru ve Yer Değiştirme İşlemleriyle İlgili Duyurusunda yer verdiği 2024 Yılı Norm Kadro Fazlası Öğretmenlerin Yer Değiştirme İşlemleri Çalışma Takvimi’nde, geçtiğimiz yıllardan farklı olarak,norm fazlası öğretmenlerin resen atamasını yapacağı bilgisine yer vermiştir.
MEB Norm Kadro Yönetmeliği, okulunda çalışan öğretmeni bir anda ihtiyaç fazlası durumuna düşürmekte, atama yönetmeliği ile de öğretmen ikametgâhından uzak yerlere resen atanabilmektedir. İlgili işlemleri yapma yetkisi illerde valiliklere bırakılmıştır. Bu durum özellikle büyükşehirlerde norm fazlası durumunda olan öğretmenleri tedirgin etmektedir. Ayrıca norm fazlası olma durumunun kimi okul müdürlerince farklı şekillerde kullanılması, ders saatlerini azaltarak bazı öğretmenlerin norm fazlası haline getirilmesi yönünde örnekler oluşmaya başlamıştır.
Normal yollarla okuluna atanmış öğretmenlerin norm fazlası durumuna düşmesinin sorumlusu öğretmenler değildir. Özellikle Ankara’da özür gurubu atamalarında yönetmelikte yeri olmamasına rağmen popülist kararlarla ‘il emrine verilme’ uygulaması yapıldığı bilinmektedir. Özellikle eş durumu gibi anayasal haklar konusunda ayrı bir düzenleme yapılması gerekmesine rağmen, MEB tarafından bu konuda gerekli adımlar atılmamaktadır.
Kahramanmaraş depremleri sonrasında Ankara gibi büyükşehirlere yoğun göç yaşandığı bilinmektedir. Ankara’da yıllar içinde öğretmen sayısı artmıştır. Mevcut norm kadro yönetmeliğindeki eksik ve yanlış tanımlamalar nedeniyle öğretmenler bir anda ‘norm fazlası’ durumuna düşürülüp, resen atama tehdidiyle karşı karşıya bırakılmakta, bu durum çok sayıda eğitim emekçisinin huzurunu bozmaktadır. Öte yandan çok sayıda okulda normların yıldan yıla değiştiği bilinmektedir. Dolayısıyla bugün norm fazlası olarak görünen bir eğitim emekçisi, sonraki yıl norma dâhil olabilmektedir. Bu durum ortadayken resen atama uygulamasının hak kayıplarına ve yeni sorunlara yol açması kaçınılmaz görünmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve il milli eğitim müdürlüklerinin plansızlığının sorumlusu, eğitim emekçileri değildir. Öğretmenlerimizin kendi istekleri dışında mevcut iş yerlerinden kopartılarak, ikametgâhlarından uzak yerlere resen atanması yeni mağduriyetler yaratacaktır. Norm fazlası öğretmenlerin yeni mağduriyetler yaşamaması için resen atama kararının gözden geçirilmesini ve geri alınmasını talep ediyoruz." dedi.
