ADIYAMAN (PHA) - Mehmet Emin DANIŞ - SANKO Üniversitesi Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Merkezi Koordinatörü Diyetisyen Nur Seda Güler Berk, obezitenin dünya çapında yaygınlaşan bir sağlık krizi haline geldiğini belirterek, bu durumun bireysel ve toplumsal sağlık açısından ciddi tehditler oluşturduğunu vurguladı.
4 Mart Obezite Günü kapsamında yaptığı açıklamada obezitenin, önümüzdeki yıllarda sigarayı geride bırakarak birçok hastalık için ana risk faktörü haline gelebileceğini söyleyen Dyt. Berk, 2030 yılına kadar her yedi kadından ve her beş erkekten birinin obez birey olarak yaşayacağının tahmin edildiğini ifade etti.
"Bugün dünya üzerinde birçok insan fazla vücut ağırlığından şikayetçi. Başlangıçta estetik kaygılar ön planda olsa da, kısa sürede bu durum insan sağlığını ciddi şekilde tehdit eder hale geliyor. Obezite, kanserin yanı sıra kalp-damar hastalıkları, diyabet, tansiyon, karaciğer yağlanması ve depresyon gibi birçok hastalığa zemin hazırlıyor."
Obezite ile Mücadelede Neler Yapılabilir?
Obeziteyle mücadelede yanlış diyet ve bilinçsiz kilo verme yöntemlerine karşı uyaran Dyt. Berk, şok diyetler ve detoks sularının kısa sürede kilo kaybı sağlasa da, sağlığı ciddi şekilde riske attığını belirtti.
"Kısa sürede aşırı kilo kaybı, özellikle karaciğer üzerinde ciddi zararlar oluşturabilir. Zayıflamak için bilinçsiz yöntemler kullanmak, kontrol edilmediğinde sağlığı tehdit eden bir unsur haline gelir."
Önerileri arasında, aralıklı oruç (intermittent fasting) diyetine de değinen Dyt. Berk, bu yöntemin bazı bireyler için uygun olabileceğini ancak diyabet hastaları açısından risk taşıdığını vurguladı.
"Sağlığınız uygunsa aralıklı oruç diyeti bir fırsat olabilir. Ancak, özellikle diyabet hastaları açısından çok riskli olabileceğinden dolayı, bu diyeti uygulamadan önce bir hekime danışılmalıdır. Sağlığınızı riske atmadan profesyonel destek alarak zayıflama sürecine girmeniz önemlidir."
Multidisipliner Yaklaşım Şart
Dyt. Berk, obezite tedavisinde multidisipliner bir yaklaşımın gerekliliğini vurgulayarak, Sağlık Bakanlığı’nın obezite cerrahisi yapılabilmesi için sağlık kuruluşlarına Obezite ve Metabolik Cerrahi Merkezi kurma zorunluluğu getirdiğini hatırlattı.
"Önemli olan sağlıklı kilo vermek, verilen kilonun korunmasını sağlamak ve buna bağlı olarak gelişen hastalıklarda kalıcı iyileşme sağlamaktır. Obezite sadece bir beslenme problemi değil, aynı zamanda tıbbi ve psikolojik desteğin gerekli olduğu kompleks bir süreçtir."
Kalıcı Kilo Kaybı İçin Beslenme Disiplini Şart
Beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi gerektiğini belirten Dyt. Berk, sadece diyetisyen desteğinin yeterli olmayacağını, hastaların psikolog, fizyoterapist ve ilgili branşlardaki hekimlerle koordineli olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
"Mevcut hastalığa göre uygun branşlarla iş birliği içinde hareket edilmesi gerekir. Beslenme alışkanlıklarını değiştirmek için sadece diyetisyen değil, psikolog ve fizyoterapist gibi uzmanların da yer aldığı bir ekip çalışması gereklidir."
Obezite Merkezlerinde Profesyonel Destek Önemli
SANKO Üniversitesi Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Merkezi’nde Dr. Öğr. Üyesi Başar Aksoy ve Dr. Öğr. Üyesi Ali Bora Üstünsoy liderliğinde deneyimli diyetisyen, hemşire, psikolog ve fizyoterapistlerden oluşan uzman bir ekiple hastalara tam teşekküllü hizmet sunulduğunu belirten Dyt. Berk, obezite tedavisinde bilinçli hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.
"Sizleri ve sağlığınızı önemsiyoruz. Lütfen kendinizi riske atmayın ve obeziteye karşı önleminizi alın. Sağlıklı bir yaşam için geç kalmadan harekete geçin!"
Dyt. Berk’in açıklamaları, obezitenin bireysel sağlık üzerindeki etkilerinin yanı sıra, küresel bir sağlık sorunu olarak daha fazla dikkat gerektirdiğini gösteriyor. Obeziteyle mücadelede bilinçli beslenme, multidisipliner tedavi ve sürdürülebilir sağlık politikalarının gerekliliği giderek daha fazla ön plana çıkıyor.
Kaynak : PHA