Adıyaman Mimar Sinan Parkı’nda Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) bileşenleri tarafından düzenlenen basın açıklamasında hükümete yönelik protesto gerçekleştirildi. Basın açıklamasını KESK adına Eğitim-Sen Adıyaman İl Başkanı Zeynel Polat okudu.
Eyleme, KESK’e bağlı sendikaların şube başkanlarının yanı sıra CHP Adıyaman İl Başkanı Engin Doğan, DEM Parti İl Eş Başkanı Hüseyin Coşkun, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Tuncay Kaya, HDP Adıyaman 25 ve 26. Dönem milletvekili Dr. Behçet Yıldırım ve birçok vatandaş katıldı.
“Sendikal Faaliyetlerimiz Hedef Gösteriliyor”
Eğitim-Sen Adıyaman İl Başkanı Zeynel Polat, yaptığı basın açıklamasında, Eğitim-Sen’in sendikal faaliyetlerinin iktidar tarafından hedef gösterildiğini belirtti. Polat, hükümetin, üniversite öğrencilerinin hak arayışlarına destek olan herkesi kriminalize etmeye çalıştığını ifade etti.
Zeynel Polat açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Sendikal Faaliyetlerimiz Üzerinden Eğitim Sen’i Hedef Gösterenler Açıkça Suç İşlemektedir!
Geçtiğimiz hafta hayata geçirilen siyasal operasyon sonrasında yaşanan hukuksuzluğa karşı, üniversite öğrencileri boykot kararı almış, son yıllarda ülkede yaşanan anti demokratik uygulamalar ve hukuksuzluğa karşı ülke çapında meşru ve kitlesel eylemler yapılmaya başlanmıştır.
Üniversiteler sadece ders görülen mekânlar değil; aynı zamanda geleceğin ve özgürlüğün inşa edildiği mücadele alanlarıdır. Üniversite öğrencilerinin almış olduğu boykot kararı sadece gençliğin adalet talebiyle sınırlı değildir. Aynı zamanda iktidarın tahakküm kurduğu bütün alanlara, barınmadan geçim sorunlarına, ifade özgürlüğünden bilimsel özerkliğe kadar geniş bir alanda biriken öfkenin yansımasıdır.”
“Hizmet Üretmeme Kararı Aldık”
Polat, Eğitim-Sen Merkez Yürütme Kurulu’nun 24 Mart 2025 tarihinde toplanarak, öğrencilerin demokratik haklarını kullanmalarını sağlamak amacıyla öğretim elemanları açısından 25 Mart 2025 tarihinde bir günlük “hizmet üretmeme” kararı aldığını belirtti.
“Eğitim Sen olarak öğrencilerin ve üniversitede görev yapan üyelerimizin sesine kulak vermek, taleplerini sahiplenmek sendikamızın tarihsel sorumluluğunun ve mücadeleci çizgisinin bir gereğidir. Öğrencilerin demokratik tepkilerine sahip çıkmak, onları yalnız bırakmamak kamusal ve özgür bir eğitimi savunan sendikamız açısından bir zorunluluktur. Ne var ki bu meşru dayanışma, iktidar blokunun ve yargının sendikamızı hedef almasına neden olmuştur.”
“Soruşturma Hukuki Dayanaktan Yoksun”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Eğitim-Sen’e yönelik başlatılan soruşturmanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirten Polat, yetkisiz bir şekilde yapılan bu soruşturmanın sendikayı hedef gösterdiğini belirtti.
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisiz olmasına rağmen sendikamızı ve sendikal faaliyetlerimizi hedef alan ‘suç işlemeye alenen tahrik etme’ gerekçesiyle açmış olduğu soruşturma hukuki dayanaktan yoksun, gerçeklerden uzak ve sendikamızı hedef gösteren bir tutumdur ve kabul edilemez. Benzer içerikli bir soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılmış ve Merkez Yürütme Kurulu üyelerimiz bugün konu ile ilgili ifadeye çağrılmıştır. MYK üyelerimiz savcılıkta verdikleri ifadenin ardından ev hapsi istemiyle mahkemeye sevk edilmiş ve bütün MYK üyelerimiz hakkında iki hafta ev hapsi ve sonrasında haftada bir imza atmak üzere adli kontrol cezası verilmiştir.”
“Sendikal Haklarımız Anayasa Ve Uluslararası Sözleşmelerle Güvence Altındadır”
Polat, uluslararası sözleşmeler ve anayasa tarafından güvence altına alınan sendikal hakların ihlal edilmesine tepki göstererek şöyle devam etti:
“Sendikal haklarımız, uluslararası sözleşmeler ve anayasa ile güvence altındadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), ILO’nun 87 ve 98 sayılı sözleşmeleri, Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı ve Anayasamızın 90. maddesi sendikal haklarımızı açıkça tanımaktadır. Türkiye’nin taraf olduğu bu sözleşmelere göre kamu emekçilerinin iş bırakma hakkı vardır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sendikal hakları kullanan Eğitim Sen’e yönelik ‘suç işlemeye alenen tahrik etme’ gibi maddi temelden yoksun şekilde soruşturma açması suçtur.”
“Gençliğin Haklı Mücadelesini Desteklemeye Devam Edeceğiz”
Polat, üniversite öğrencilerinin haklı mücadelesini desteklemeye devam edeceklerini belirterek, “Baskı, tehdit, şiddet ve sömürüye karşı birlikte mücadele edecek, birlikte kazanacağız. Sadece kendi haklarımız için değil; çocukların, öğrencilerin, toplumun geleceği için mücadele etmeyi sürdüreceğiz.” dedi.
Polat’ın açıklaması, KESK bileşenleri tarafından sloganlarla desteklenirken, hükümetin sendikal faaliyetler üzerinde baskı kurduğu iddiasına karşı eleştiriler dile getirildi.
Kaynak : PHA
