"Savcının Mütalaasından Sonra Bu Beklediğimiz Bir Karardı"
PERRE Haber Ajansı’na konuşan Baybars, geçtiğimiz celse savcının mütalaasının ardından böyle bir sonucun beklendiğini ifade ederek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Geçtiğimiz celse, savcının mütalaasından sonra bu beklediğimiz bir sonuçtu. Bugün de mahkeme tüm tarafların savunmalarını ve iddialarını dinlerken, sanık avukatlarına olası kastla ilgili savunma hakkı vermediği ve bu süreyi tanımadığı için bunun olası kasta gitmeyeceği öngörüsünü sabahki değerlendirmelerimizde yapmıştık."
"Bilinçli Taksirden Mahkumiyet Hakkaniyetli Değil"
Baybars, bilinçli taksirle mahkum edilen sanıklara farklı cezalar verilmesine ve sanıkların mahkeme sürecindeki tavırlarına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Gece yarısı kısa karar verilmesi ve böyle bir yargılama süreci enteresan oldu. Bilinçli taksirden mahkum edilen sanıklara farklı cezalar verildi. Tabii Ahmet Bozkurt ve Mehmet Fatih Bozkurt'a cezanın azami sınırından verildi ama duruşma esnasında hiçbir şekilde pişmanlık göstermeyen, herhangi bir iyi halde bulunmayan ve sürekli olarak algı oyunları ve yanlış anlaşılmalarla mahkemeyi yanıltmaya çalışan sanıklara, özellikle Bozkurt ailesine, otomatik olarak indirim uygulanması bizim açımızdan hakkaniyetli olmadı."
"Bu Dava Burada Bitmedi"
Baybars, davanın sonuçlanmasının mücadelenin sonu olmadığını vurgulayarak, istinaf sürecine işaret etti:
"Biz kendi görüşlerimizde ve iddialarımızda -ki ceza davaları genel kurulu da bu noktada emsal kararlar içeriyor- en azından Bozkurt ailesi ve fenni mesuller için bunun olası kast olması gerektiğini söylüyoruz. Bu dava burada bitmedi. Mücadele sonuçta devam edecek. Bunun istinafı var ve biz de devam edip ilerleyeceğiz. Hepimize geçmiş olsun diyorum."
Karar Süreci ve Tepkiler
Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi, 6 Şubat’ta meydana gelen depremde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel’in sanıklarına 7 yıl ile 17 yıl arasında değişen hapis cezaları verirken, bazı sanıkların beraatine hükmetmişti. Mahkeme kararı, KKTC’den gelen aileler, avukatlar ve sivil toplum örgütleri tarafından yetersiz bulunmuş ve bir üst mahkemeye taşınacağı ifade edilmişti.
Kaynak : PHA
