Tutdere, Japonya ile deprem toplantısını gerçekleştşirdi Tutdere, Japonya ile deprem toplantısını gerçekleştşirdi

Vakıf tarafından öşür çalışmaları kapsamında şu ana kadar on binlerce ihtiyaç sahibi kişiye destek ulaştırıldı. 
Tarım faaliyetlerinden elde edilen ürünler için verilen bir zekât olan öşürün, İslam fıkhına göre her hasat döneminde, masraf edilmeden yetiştirilen ürünlerde onda bir, sulamanın çiftçi tarafından yapıldığı ürünlerde ise yirmide bir oranında verilmesi gerekiyor. 
Çiftçiler, öşürlerini ihtiyaç sahiplerine kendileri verdikleri gibi, yardım kuruluşları aracılığıyla da ihtiyaç sahipleriyle buluşturabiliyor. 
"Tarım potansiyelimiz toplumsal refaha katkı sağlayabilir"
Uzun yıllardır kendisine emanet edilen öşürleri Türkiye’nin yanı sıra dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerine ulaştıran İHH, öşür çalışmalarını sürdürüyor. 
Türkiye’de büyük bir tarım potansiyeli olduğunun altını çizen İHH Teşkilatlanma Bölge Koordinatörü Fatih Yüksel, “Türkiye, verimli toprakları ve zengin tarımsal çeşitliliği ile bir tarım ülkesi olarak öne çıkmaktadır. Bu güçlü tarım potansiyeli, yalnızca ekonomik büyümeye değil, aynı zamanda toplumsal refahın artırılmasına da büyük katkı sağlayabilir” dedi.
"Her hasat vaktinde öşür verilmesi gerekiyor"
Toprak ürünlerinin zekâta tâbi olması için üzerinden bir yıl geçmesinin şart olmadığını, bir sene içinde kaç defa mahsul alınırsa her defasında hasat zamanı öşür vermek gerektiğini ifade eden Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öşürün ihmal edilmesi veya verilmemesi durumunda kişi, dini bir yükümlülüğünü yerine getirmemiş olur. Öşür, toplumsal refahın sağlanması ve güçlendirilmesi açısından da büyük bir ehemmiyete sahiptir.”
“Binlerce proje uyguladık”
Türkiye’de yalnızca buğday, zeytin, üzüm, mısır ve portakal üretiminden elde edilecek ortalama öşür miktarının 22 milyar lirayı aştığını ifade eden Yüksel, İHH’nın öşür çalışmaları hakkında da bilgi verdi. Yüksel, "Vakfımıza yapılan nakdi öşür bağışlarıyla bugüne kadar binlerce ihtiyaç sahibi aileye destek ulaştırdık. Hayvancılık, balıkçılık, tarım projeleri, iş yeri açma, taşıyıcı araçlar temin etme gibi yüzlerce çeşit iş alanına hitap eden projeler geliştiriyoruz ve nakdi olarak verilen bağışlarla stratejik projeler üreterek bağışçılarımızın emanetlerini en güzel şekilde değerlendirmeye gayret ediyoruz” diye konuştu.
“Ürünler en verimli şekilde kullanılıyor”
Vakfa ayni olarak emanet edilen öşürlerin da titizlikle ve büyük bir sorumluluk bilinciyle değerlendirildiğini aktaran Fatih Yüksel, “Bu bağışlar, ürünlerin cinsine ve dayanıklılık sürelerine göre sınıflandırılır ve en verimli şekilde kullanılması sağlanır. Stok süresi uzun olan ürünler, vakfımızın tam teçhizatlı lojistik merkezlerinde güvenle depolanır, ihtiyaç duyulan anlarda hızla dağıtılmak üzere hazır bekletilir. Özellikle Ramazan ayında, dağıttığımız gıda kolilerinin sayısında büyük bir artış sağlanmaktadır. Öte yandan, meyve ve sebze gibi stok süresi kısa olan ürünler, vakfımızın hızlı ve etkili dağıtım ağı sayesinde ya doğrudan ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmakta ya da konserve, reçel gibi uzun süre dayanabilecek gıda maddelerine dönüştürülmektedir” ifadelerini kullandı.
 

Kaynak : PHA

Kaynak: rss