Ulubey, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"En sonda söyleyeceğimi en başta söylemek istiyorum. Ortadoğu’da Müslümanlar din, mezhep için birbirini keserken, Batı'da Hristiyanlar mutlu ve huzurlu bir Noel'e hazırlanıyor. Coğrafya kaderdir deyip avutmayalım kendimizi. Zira coğrafya kader değildir. Hacı Bektaş Veli ne güzel söylemiş: 'Her ne arar isen kendinde ara.' Bu söz, bugün Ortadoğu’da yaşananları anlamak için önemli bir mesaj içeriyor."
"Erbakan Yıllar Önce Uyarmıştı: Hedef Türkiye"
Fatma Ulubey, Milli Görüş lideri merhum Necmettin Erbakan’ın Suriye ile ilgili yıllar önce yaptığı uyarıyı hatırlattı. Erbakan’ın, "Bir gün mesele Suriye olursa, bilin ki hedef Türkiye'dir" sözünün bugün Ortadoğu’daki gelişmelerle birebir örtüştüğünü belirtti.
Ulubey’e göre, İsrail, Suriye iç savaşından ve bölgedeki kaostan en çok faydalanan aktörlerden biri oldu. Bu süreçte İsrail’in, Golan Tepeleri ve Hermon Dağları’nda askeri varlığını artırdığına dikkat çeken Ulubey, İsrail’in bu hamleleriyle Suriye’yi tamamen kontrol altına almayı amaçladığını söyledi.
"İsrail, işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’ni Suriye’den ayıran askerden arındırılmış hatta yol yapım çalışmaları yürütüyor. İsrail, Esad düştükten sonra Golan ve Hermon dağ silsilesini işgal ederek Şam’a tepeden bakma konumuna erişiyor. Artık Suriye’de yeni bir rejim kurulsa bile, İsrail bu bölgeyi kontrol eder hale geliyor. Canı istediğinde bölgeyi nefessiz bırakabilecek. Bu, İsrail’in bölgedeki yeni stratejisini gözler önüne seriyor."
"Böl-Parçala-Yönet Stratejisiyle Büyük İsrail Projesi Adım Adım İlerliyor"
Fatma Ulubey, İsrail’in bölgedeki stratejisini, "Böl-Parçala-Yönet" politikası çerçevesinde değerlendirdi. Bu stratejinin Afganistan, Irak ve Libya'da uygulandığını hatırlatan Ulubey, Suriye'nin de bu senaryonun bir parçası haline getirildiğini ifade etti.
Ulubey, bu planın Suriye üzerinden de devreye sokulduğunu ve Suriye’nin parçalanarak İsrail ile sınır komşusu yapılmak istendiğini belirtti. Bu durumun, İran ile İsrail’i karşı karşıya getireceğini vurgulayan Ulubey, şu soruyu sordu:
"Suriye parçalanıp İsrail ile sınır komşusu olduktan sonra, İsrail İran’a savaş ilan ederse Türkiye bu durumda kimden yana olacak?"
Bu sorunun, Türkiye'nin dış politikasındaki hassas dengeyi gözler önüne serdiğini belirten Ulubey, İran ve Türkiye’nin bölgedeki ortak çıkarlarının korunması gerektiğini savundu.
"Şii-Sünni Ayrımı Sadece Siyonizmin İşine Yarar"
Fatma Ulubey, Ortadoğu’daki Şii-Sünni ayrımının kimin işine yaradığını sorguladı. Bu ayrımın, İsrail’in bölgedeki etkinliğini artıran bir strateji olduğuna dikkat çeken Ulubey, bu oyuna gelinmemesi gerektiğini söyledi.
"Ortadoğu’da, özellikle son yıllarda körüklenmeye çalışılan Şii-Sünni ayrımı, sadece siyonizmin işine yarar. Biz Suriye meselesini tartışırken, İsrail mazlumları bombalamaya devam ediyor. Filistin’deki zulüm katlanarak artıyor. Bu tabloya bakıldığında, mezhep savaşlarının ve çatışmaların İsrail’e yaradığını görmek çok da zor değil."
"İsrail, Suriye'deki İç Savaşın En Büyük Kazananı"
Fatma Ulubey’e göre, Suriye’deki iç savaş, İsrail için adeta bir hediye oldu. Suriye’deki belirsizlikle birlikte, İsrail’in bölgedeki projelerinin hayata geçirilmesinin kolaylaştığını vurgulayan Ulubey, "Büyük İsrail Projesi, Suriye'nin parçalanmasıyla birlikte daha güçlü bir zemine oturuyor" dedi.
"Suriye düştü mü? Evet, düştü. Bu durum, İsrail için kusursuz bir hediye oldu. Artık dünya tamamen İsrail için dönüyor. Suriye iç savaşının İsrail’e sunduğu bu hediye, bölgenin geleceğini karanlığa itiyor."
Ulubey, Suriye'nin düşmesiyle birlikte İsrail’in bölgedeki kontrolünün arttığını ve bölgedeki her yeni yönetimin, İsrail’in taleplerine boyun eğmek zorunda kalacağını söyledi.
"Süleyman Şah Türbesi ve Golan Tepeleri Stratejik Önemde"
Fatma Ulubey, Süleyman Şah Türbesi'nin ve Golan Tepeleri'nin bölgedeki stratejik önemine de değindi. Golan Tepeleri’nde yaşanan gelişmelerin, İsrail’in bölgeyi kontrol altına almak istediğini gösterdiğini vurgulayan Ulubey, Türkiye’nin bu konuda dikkatli olması gerektiğini ifade etti.
Coğrafya Kader Değil, Ortadoğu Halkları Kaderini Değiştirebilir
Fatma Ulubey, açıklamasının sonunda, "Coğrafya kader değildir" diyerek, bölge halklarının bu kısır döngüden kurtulabileceğine olan inancını dile getirdi. Ulubey, böl-parçala-yönet stratejisine karşı halkların birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
"Bölge halkları birbirleriyle savaşırken, İsrail büyüyor. Bu strateji, sadece İsrail’in işine yarar. Bu yüzden, Ortadoğu halkları olarak birbirimizi değil, ortak düşmanı görmeliyiz. 'Coğrafya kaderdir' sözüne teslim olmayalım. Coğrafya kader değildir, bu kaderi hep birlikte değiştirebiliriz."
Fatma Ulubey’in bu açıklamaları, Ortadoğu’daki çatışmaların arkasındaki küresel güçlerin planlarına dikkat çekti. Ulubey, bölge halklarının daha bilinçli hareket etmesi gerektiğini vurgularken, İsrail’in bölgedeki çıkarlarını korumak için her fırsatı değerlendirdiğini ifade etti.
Fatma Ulubey’in "Coğrafya kader değildir" çağrısı, sadece Türkiye için değil, tüm Ortadoğu halkları için bir uyarı niteliğinde. Bölgenin parçalanması ve zayıflamasıyla sadece küresel güçlerin ve İsrail’in kazanç sağladığına işaret eden bu açıklamalar, daha adil ve bağımsız bir bölgesel düzen çağrısı olarak değerlendiriliyor.
Kaynak : PHA