İSTANBUL (AA) - EY (Ernst&Young), Türkiye'den de üst düzey satın alma yöneticilerinin katıldığı "Küresel CPO 2025 Araştırması"nın sonuçlarını yayımladı.

Şirketten yapılan açıklamada paylaşılan araştırmanın sonuçları, dünya genelinde önde gelen şirketlerin satın alma alanındaki içgörülerini ve değerlendirmelerini yansıtıyor.

2025'in dinamik dünyasında, üst düzey satın alma yöneticileri (CPO), teknolojik yenilikler, jeopolitik değişiklikler ve artan çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) standartlarının şekillendirdiği bir ortamda liderliklerini daha ön saflarda yer alarak sürdürüyor.

Küresel faktörlerin bir araya gelmesi hem zorluklar hem de fırsatlar sunarken, araştırmada Kovid-19 salgını sonrasındaki dönemde stratejik üçüncü taraf işbirliklerinin ve yenilikçi teknolojilere ilişkin satın alma yeteneklerinin de artan öneminin altı çiziliyor.

Bu durum karşısında CPO'ların şirketlerin tedarik zinciri operasyonlarına yönelik yatırım yapmaya ve bu süreçleri dönüştürmeye devam edeceği, dijital araçları ve geliştirilmiş yetkinliklerini kullanarak sürdürülebilir büyümeyi destekleyebileceği öngörülüyor.

Enflasyon, ticaret politikaları, değişen piyasa koşulları, artan maliyetler ve ekonomik istikrarsızlık satın alma stratejilerinin yeniden gözden geçirilmesine neden olurken, bu faktörler küresel çaptaki satın alma liderlerinin en öncelikli endişeleri olarak öne çıkıyor.

Ekonomik baskıları yönetmeye yönelik bu yaklaşım, piyasa dalgalanmalarının üstesinden gelebilmek için daha etkili kurumsal tedarik zinciri stratejilerine duyulan ihtiyaç olarak öne çıkarılıyor.

Araştırma, politika yapıcıların, ekonomik rekabet gücü ve egemenliği sağlamaya yardımcı olacak politikaları güçlendirme, ticari korumacılığı ve sanayi politikalarını genişletme olasılığının yüksek olduğunu vurguluyor.

Eğilimin, tedarikçi konumlandırmalarını çeşitlendirmesi ve enflasyonist baskıları sürdürmesi sebebiyle şirketlerin satın alım faaliyetlerini etkileyebileceği öngörülüyor. Süregelen jeopolitik rekabetler ise küresel ekonomiyi daha karmaşık hale getirerek ve sınır ötesi iş operasyonları için rekabet ortamı oluşturarak şirketlerin ürün tedarik edebilecekleri pazarları etkileyebileceğinden bahsediliyor.

- "CPO'ların yüzde 36'sı yapay zekayı etkin kullanıyor"

Araştırmaya katılan CPO'ların yüzde 80'i, gelecek yılda satın alma yetkinliklerini geliştirmek için üç ana strateji uygulamayı planladığını belirtiyor. Stratejiler, yüzde 85'le verimliliğin artırılmasına yönelik süreçlerin geliştirilmesi, yüzde 82'yle profesyonel eğitim ve gelişim programlarıyla satın alma ekiplerinin yetkinliklerinin güçlendirilmesi ve yüzde 81'le iş operasyonlarını iyileştirmede geliştirilmiş teknoloji çözümlerinden faydalanılması olarak sıralanıyor.

Ayrıca, en iyi yetenekleri çekmek ve elde tutmak için araştırmaya katılan CPO'ların yüzde 70'i, kariyer gelişim yolları ve terfi fırsatları sunmayı da önceliklendiriyor.

Araştırmaya katılan küresel CPO'ların yüzde 36'sı yapay zeka (GenAI) teknolojisini etkin kullanırken, gelecek üç yıl içinde yüzde 80'inin departmanlarının verimliliğini artırmak için bazı süreçlerde üretken yapay zeka kullanmayı planladığı görülüyor.

İş operasyonlarında, sözleşme süreci yönetiminden (yüzde 19), dijital analiz (yüzde 17), risk ve uyum değerlendirmesi gibi (yüzde 15) konulara kadar yapay zeka çözümlerini kullanmayı planladıkları belirtiliyor.

Ayrıca, CPO'ların gelecek üç yıl içinde, gelişmiş veri analitiği, robotik süreç otomasyonu, makine öğrenimi ve kullanıcı deneyimi gibi alanlara da odaklanması bekleniyor. Bununla birlikte, araştırmaya katılan CPO'ların yüzde 59'u teknolojik gelişim için ayrılan bütçelerinin yüzde 6 ile yüzde 15 arasında olduğunu belirtiyor.

Karsan 10 bininci minibüs modeli JEST'i üretti Karsan 10 bininci minibüs modeli JEST'i üretti

Tedarik ve satın alma süreçlerinde, sürdürülebilirliğin önemi giderek artıyor. CPO'ların yüzde 42'si sürdürülebilirliği, gelecek yılın tedarik stratejilerinde en önemli üç konudan biri olarak belirtiyor.

Kısa vadede CPO'lar öncelikle değer, tasarruf, tedarikçi esnekliği ve tedarikçi performansı gibi geleneksel ölçütlere odaklanırken, CPO'ların yüzde 75'i uzun vadede enflasyon, piyasa koşulları, tedarik zinciri riski ve düzenleyici değişiklikler gibi zorluklara rağmen, sürdürülebilirlik odaklı uygulamaları benimsemeyi planlıyor.

Bununla birlikte, satın alma süreci kapsamında sürdürülebilirlik için bütçe ayrılmasıyla ilgili olarak, katılımcıların yüzde 51'i kuruluşlarının sürdürülebilirlik hedefleri üzerinde önemli bir etki yaratmak için yeterli fon ayırdığını düşünüyor.

Ancak, sürdürülebilirlik fonlarının şirketin sürdürülebilirlik hedeflerini etkili bir şekilde destekleyip desteklenmediğinin göz önünde bulundurulması gerekiyor.

EY araştırmasına göre, CPO'ların şirketlerinin büyümesinde destek olabilecekleri beş adım, "Pazarda öne çıkılması", "Yapay zekanın gücünden yararlanılması", "Yetenek gelişimine yatırım yapılması", "Uzun vadeli sürdürülebilirliğe odaklanılması" ve "İş ortaklığı geliştirilmesi" şeklinde sıralandı.

- "CPO'ların etkinlikleri geliştirmesi gerekiyor"

Açıklamada görüşlerine yer verilen EY Türkiye Tedarik Zinciri ve Operasyonlar Danışmanlığı Lideri ve Şirket Ortağı Arda Karaçelebi, araştırmada, CPO'ların birçok faktörün şekillendirdiği dinamik dünyada yol haritalarını çizebilmek için maliyetleri optimize etmek gibi yalnızca kısa vadeli konulara odaklanmakla kalmadığını belirtti.

CPO'ların uzun vadede gelişen teknolojilerden ve veriye dayalı içgörülerden yararlanmasının gerektiğini aktaran Karaçelebi, şunları kaydetti:

"CPO'ların etkinlikleri geliştirmek, aynı zamanda tedarik zinciri boyunca inovasyon, sürdürülebilirlik ve esneklik gibi konuları teşvik etmeleri gerekiyor. EY araştırması satın almanın geleceğinin, geleneksel sınırların ötesinde değer sağlama kapasitesine sahip olduğunu vurgulayarak kuruluşları giderek daha karmaşık ve dinamik hale gelen bir pazar ortamında başarılı olmaları için CPO'ların uygulayabileceği 5 adımı öne çıkarıyor. Başarıya ulaşmak için esneklik, hız ve verimlilik ihtiyacı, yapay zekayla beraber yarınımızı şekillendiriyor."

Kaynak: AA