Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın (UNCTAD) 2024 Dijital Ekonomi Raporuna göre, bilgi ve iletişim teknolojisi sektörü 2020'de 0,69 ila 1,6 gigaton karbondioksit eş değeri emisyona yol açarak küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 1,5 ila 3,2'sini oluşturdu.
Yaklaşık 2 kilogram ağırlığındaki bir bilgisayarı üretmek için 800 kilogram, bir akıllı telefon üretmek ve bertaraf etmek için ise 70 kilogram ham maddeye ihtiyaç duyulduğu belirtilen raporda bir masaüstü bilgisayarın üretiminde 403 kilogram karbondioksit eş değeri, 5 yıllık kullanım ömründe 545 kilogram karbondioksit eş değeri, dizüstü bilgisayarın üretiminde 202 kilogram karbondioksit eş değeri, 4 yıllık kullanım ömründe ise 85 kilogram karbondioksit eş değeri emisyon ortaya çıktığı kaydedildi.
Bir televizyonun üretiminde 302 kilogram karbondioksit eş değeri, 7 yıllık kullanım ömründe yaklaşık 595 kilogram karbondioksit eş değeri salım meydana gelirken bir tablet üretiminde 76 kilogram karbondioksit eş değeri, 4 yıllık kullanım ömründe 20 kilogram karbondioksit eş değeri ve akıllı bir cep telefonunun üretiminde 50 kilogram karbondioksit eş değeri, 3 yıllık kullanım ömründe de 8 kilogram karbondioksit eş değeri salım oluşuyor.
Raporda bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon kaynaklı oluşan atık hacmiyle ilgili rakamlara da yer verildi. Buna göre dünya genelinde 2010-2022 yıllarında bu alandaki atıklar yüzde 30 artarak 8,1 milyondan 10,5 milyon tona ulaştı. En fazla atık sırasıyla Çin, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği'nde (AB) ortaya çıkarken gelişmiş ülkelerde kişi başına ortalama 3,25 kilogram, gelişmekte olan ülkelerde 1 kilogramdan daha az, en az gelişmiş ülkelerde ise 0,21 kilogram dijital atık üretiliyor.
- Teknolojik aletlerin karbon emisyonunun kaynakları
Teknoloji sektöründen kaynaklanan karbon emisyonlarına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Gönen, sektörün karbon salımı konusunda oldukça karmaşık bir tabloya sahip olduğunu söyledi.
Diğer sektörlerle kıyaslandığında, teknoloji sektörünün enerji verimliliği ve sürdürülebilir üretim teknikleri konusunda bazı avantajlara sahip olduğunu ifade eden Gönen, "Ancak, bu sektörde kullanılan malzemelerin işlenmesi ve üretimi sırasında ortaya çıkan emisyonlar, diğer birçok sektördeki gibi ciddi bir çevresel etkiye sahiptir. Elektronik cihazların üretiminde kullanılan nadir toprak elementlerinin çıkarılması ve işlenmesi büyük miktarda enerji tüketir ve bu da yüksek karbon emisyonlarına yol açar. Teknoloji sektörü, enerji tüketimi açısından büyük bir paya sahip olan veri merkezleri gibi altyapılara da bağımlıdır ve bu merkezler, sürekli enerji tüketimi gerektiren soğutma sistemleri ve işlemci gücü nedeniyle önemli miktarda karbon salımına neden olabilir." dedi.
Teknolojik aletlerin üretim ve kullanıma sunuş süreçlerinin ham madde çıkarılması, malzeme işlenmesi, montaj, taşıma ve nihai ürünün piyasaya sürülmesi gibi yüksek karbon emisyonuna neden olan yoğun işlemler içerdiğini anlatan Gönen, bir akıllı telefonun üretiminde kullanılan metallerin ve plastiklerin çıkarılması ve işlenmesi sırasında büyük miktarda enerji tüketildiğini ve bunun da yüksek karbon emisyonuna yol açtığını kaydetti.
Bilgisayar ve televizyonların en fazla karbon emisyonuna neden olan teknolojik ürünler arasında olduğu bilgisini veren Gönen, bunun nedenlerini şöyle sıraladı:
"Masaüstü bilgisayarlar ve televizyonlar, birçok farklı ve karmaşık bileşenden oluşur. Bu bileşenlerin her biri, üretim sürecinde yüksek miktarda enerji gerektirir. Bir masaüstü bilgisayarın ana kartı, işlemcisi, grafik kartı ve diğer bileşenleri, üretim sırasında büyük miktarda enerji tüketir ve bu da karbon emisyonlarını artırır. Bu ürünlerin üretim süreci, diğer birçok elektronik cihaza kıyasla daha uzun ve karmaşıktır. Bu süreçte birçok farklı fabrika ve üretim tesisi yer almakta ve bu tesislerin her biri, üretim sırasında enerji tüketimi ve dolayısıyla karbon salımına neden olmaktadır. Bu cihazlar aynı zamanda kullanım sırasında da yüksek enerji tüketirler. Özellikle televizyonlar, büyük ekran boyutları ve yüksek çözünürlüklü görüntüleme teknolojileri nedeniyle uzun süreli kullanımda önemli miktarda enerji tüketir ve bu da karbon ayak izini artırır."
Teknolojik aletlerin üretim sürecinde kullanılan enerji kaynaklarının türünün de ortaya çıkan karbon emisyonu noktasında önemli olduğunu vurgulayan Gönen, bu süreçlerde fosil yakıtlar gibi yüksek karbon emisyonlu enerji kaynakları kullanılıyorsa, bu durumun karbon ayak izini artırdığını, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, enerji üretiminin genellikle kömür gibi yüksek karbon yoğunluğu olan kaynaklara dayanması nedeniyle üretim süreçlerinde daha fazla karbon salımının ortaya çıktığına değindi.
- "Yenilenebilir enerji kaynakları tercih edilmeli"
Teknolojik aletlerin kullanımında ortaya çıkan karbon emisyonunun büyük ölçüde bu cihazların enerji tüketimine bağlı olduğundan bahseden Gönen, bu ürünleri karbon sıfır hale getirmenin teorik olarak mümkün ancak pratikte zor bir hedef olduğunun altını çizdi.
Gönen, üretim süreçlerinde ve cihazların kullanımında yenilenebilir enerji kaynaklarının tercih edilmesi, teknolojik cihazların daha az enerji tüketen bileşenlerle tasarlanması, cihazların tamir edilebilirliğinin artırılması ve geri dönüştürülebilir malzemelerden üretilmesi, karbon emisyonlarını dengelemek için karbon kredileri satın alınması veya ağaç dikme projelerine yatırım yapılması gibi fikirlerin hayata geçirilmesinin bu hedefi daha kolay hale getirebileceğine dikkati çekti.
Karbon emisyonlarını azaltmak için belirli stratejilerin uygulanması gerektiğini hatırlatan Gönen, sözlerini şöyle tamamladı:
"Cihazların enerji verimliliğini artırmak için enerji tasarrufu modları ve düşük güç tüketen bileşenler tercih edilebilir. Ayrıca, enerji verimliliği yüksek cihazların kullanımı teşvik edilerek, kullanıcıların karbon ayak izi azaltılabilir. Kullanıcıların cihazlarını şarj ederken yenilenebilir enerji kullanmaları teşvik edilmelidir. Üretimde kullanılan malzemelerin çevre dostu ve geri dönüştürülebilir olması, karbon emisyonlarını azaltmada önemli bir rol oynar. Örneğin, geri dönüştürülmüş plastikler ve metaller, yeni malzemeler için gerekli enerji tüketimini azaltır ve bu da karbon salımını düşürür. Cihazların gereksiz yere açık bırakılmaması veya enerji tasarruf modlarının aktif hale getirilmesi gibi basit davranış değişiklikleri bile önemli ölçüde katkı sağlar."