Hatimoğulları, "İktidara düşen görev konusunda henüz somut bir adım atılmadı. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve barış süreci için daha fazla çalışabilmesi için koşullarının iyileştirilmesi gerek. İkinci olarak da güven artırıcı somut adımların atılması gerekiyor" dedi.
Hatimoğulları: "Kayyum Atayarak Barış İnşa Edemezsiniz"
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, mitingde yaptığı konuşmada, Kürt meselesinin demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye’de eseri kalmayan adaleti talep etmeye geldik. Özgürlüklerimizi talep etmek için buradayız. Bugün bu mitingi engellemek için barikatlar kurulmuş ama biz barışın savunucuları olarak bu engelleri çoktan aştık. Bu mücadele, demir parmaklıkları yıkmak içindir, İmralı tecridinin kaldırılması içindir, Demirtaşların, Yüksekdağların, adını sayamadığımız on binlerce arkadaşımızın özgürlüğü içindir."
Kayyum atamalarına da tepki gösteren Hatimoğulları, "Bir yandan barış diyorlar, diğer yandan kayyum atıyorlar. Bir yandan barış diyorlar, gazetecileri tutukluyorlar. Böyle bir barış anlayışı olmaz. Eğer barış isteniyorsa, kayyum uygulamalarının, gözaltı ve tutuklamaların son bulması gerekiyor" dedi.
Rojava ve Suriye Politikalarına Eleştiri
Hatimoğulları, Türkiye’nin Suriye politikalarını eleştirerek, Kuzey ve Doğu Suriye’deki Kürt yönetimine yönelik baskının son bulmasını istedi:
"Suriye'de öz yönetimin statü kazanmasını engellemeye çalışıyorlar. Kuzey ve Doğu Suriye’den elinizi çekin, Rojava'dan elinizi çekin. Bırakın Suriye halkları Kürdüyle, Türkmeniyle, Arabıyla, Dürzisiyle, Alevisiyle, Sünnisiyle kendi iradesini ortaya koyabilecek bir demokratik Suriye'yi inşa etsin. Bizler, demokratik bir anayasanın inşası için çalışmalıyız."
Hatimoğulları, Tışrin Barajı ve Rojava'daki bazı bölgelerde insansız hava araçlarıyla (İHA) gerçekleştirilen saldırıları kınayarak, "Orada insanları katletmek, sanatçılara saldırmak kimsenin kabul edeceği bir şey değildir" dedi.
"Barış Sürecinde Bütün Muhalefet ve Toplum Katılımcı Olmalı"
Hatimoğulları, İmralı görüşmeleriyle ilgili gelen sorulara şu yanıtı verdi:
"Öncelikle Sayın Abdullah Öcalan'ın sağlık durumu oldukça iyi ve sizlere selamlarını getirdim. Öcalan’ın mesajı çok net: 'Türkiye demokratikleşmeli, Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemle çözülecek.' Barışın toplumsallaşması için sadece iktidar ve DEM Parti değil, tüm siyasi partiler, toplumsal dinamikler bu sürecin bir parçası olmalıdır."
Beştaş: "Barışın Önüne Barikat Kuramazsınız"
Mitingde konuşan HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ise polis barikatlarına tepki göstererek şunları söyledi:
"Bu abluka nedir? Barışa barikat kuramazsınız. Ankara’dan barış üzerine konuşmalar yapmak kolay ama barış nasıl gelir? Halkın sahiplenmesi ve desteği ile gelir. Tehditle, şantajla barışa olan güveni sağlayamazsınız, kayyumlarla hiç sağlayamazsınız."
Beştaş, barış sürecinin başarısız olmaması için tüm siyasi aktörlerin sürece dahil olması gerektiğini belirterek, "Bu ülkede tüm halkların eşit ve özgür yurttaşlar olarak yaşamasını istiyoruz" dedi.
"Öcalan Özgür Olmadan Barış Olmaz"
Beştaş, Abdullah Öcalan’ın barış sürecinde temel muhatap olduğunu belirterek şu çağrıyı yaptı:
"Dünyanın hiçbir yerinde barış görüşmelerinde muhataplardan biri dört duvar arasında değildir, özgürdür. Sayın Öcalan’ın barış sürecinde aktif bir rol oynayabilmesi için özgür olması gerekiyor. Bunun için hukuki ve siyasi adımlar atılmalıdır."
"Barış İçin Daha Fazla Mücadele Edilecek"
DEM Parti, mitingin ardından Türkiye'nin dört bir yanında halk toplantıları düzenleyerek barış sürecini tartışmaya açacaklarını duyurdu. 10 Şubat’a kadar 42 merkezde halk toplantıları yapılacak ve bu toplantılarda barış süreci için somut öneriler tartışılacak.
Parti yöneticileri, barış sürecinin halkın ve muhalefetin daha fazla sahiplenmesi gerektiğini belirterek, "Alanlarda yüz binleri doldurmak, Nevroz’a şimdiden büyük bir hazırlık yapmak gerekiyor. Barışa bu kadar yaklaştığımız bir dönemde onu kaybetmemek için daha çok çalışmalıyız" çağrısında bulundu.
Kaynak : PHA
