Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe görüşmeleri devam ederken, DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Özellikle Suriye’deki rejim değişikliğine ve Türkiye'nin bölge politikalarına ilişkin değerlendirmeler yapan Çandar, "Türkiye, Suriyeli Kürtlerle gerçek kardeşlik ilişkileri kuramaz ve geliştiremezse, Türkiye’de Türk-Kürt barışını oturtamaz" ifadelerini kullandı.
"Suriye'de 53 Yıllık Esad Hanedanlığı Sona Erdi"
Çandar, Suriye'deki son gelişmelere ilişkin çarpıcı bir tespitte bulundu. Esad rejiminin sona erdiğini belirten Çandar, "Suriye’de 53 yıldır süren Esad ailesinin hanedanlığı sona erdi ve ülke şimdiden kestirilemez her türlü gelişmeye açık bir hale geldi" dedi.
"Beşar Esad’ın yok oluşuyla birlikte, Türkiye’nin Astana ortakları olan Rusya ve İran da bölgedeki etkisini yitirmiş durumda" diyen Çandar, Türkiye’nin bu süreçte daha aktif bir rol üstlendiğini ifade etti.
"Türkiye Güç Odağı Olarak Sahnede"
Ortadoğu’nun yeniden şekillendiğine dikkat çeken Cengiz Çandar, "Son 48 saatte yeniden dizayn edilmekte olan Ortadoğu’da, Türkiye de bir güç odağı olarak sahneye çıktı. İdlib’ten yola çıkan HTŞ’nin Halep’i düşürmesinin ardından Şam’a ilerlemesi, Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgesel dinamikleri kökten değiştirdi" ifadelerini kullandı.
ABD ile HTŞ arasındaki dolaylı bağlantının Türkiye tarafından sağlandığına dair uluslararası basında çıkan haberlere atıfta bulunan Çandar, bu durumun Türkiye'nin bölgedeki yeni sorumluluklarını artıracağını söyledi.
"Türkiye Salih Müslim ile Neden Diyalog Kurmasın?"
DEM Parti Milletvekili Çandar, Türkiye’nin Suriye Kürtleriyle ilişkilerini de gündeme taşıdı. Çandar, Türkiye'nin Suriyeli Kürtlerle diyalog kurması gerektiğini belirterek şu soruyu yöneltti:
"Türkiye, Salih Müslim ile diyalog kuramaz mı? Niye kuramasın? Ne PYD ne de YPG, şu an Suriye’yi kontrol eden HTŞ gibi bir terör örgütü olarak kabul edilmiyor. ABD, Suriye Demokratik Güçleri’ne desteğini sürdüreceğini açıkladı. Biz neden Suriye'deki Kürtleri Amerika, Fransa ve İsrail'in etki alanına terk ediyoruz? Onlar bizim insanlarımız."
Bu açıklamasıyla, Türkiye'nin PYD ve YPG'ye yönelik bakış açısının gözden geçirilmesi gerektiğini savunan Çandar, Türkiye’nin Suriyeli Kürtlerle gerçek bir kardeşlik ilişkisi geliştirmesi gerektiğini belirtti. Çandar, bunun sağlanamaması halinde "Türkiye’deki Türk-Kürt barışının kalıcı olamayacağını" ve Suriye’deki toplumsal uzlaşının mümkün olamayacağını ifade etti.
"Türk-Kürt Kardeşliğini Sözde Değil, Fiilen Sağlamalıyız"
Cengiz Çandar, Türkiye'nin bölgedeki barış politikalarının Suriyeli Kürtlerle ilişkilerle bağlantılı olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı dün, ‘Suriye, tüm etnik, dini, mezhebi kimlikleriyle Suriyelilerindir’ dedi. Bu, doğru bir söylem. Ancak bu söylemin eyleme dönüşmesi gerekiyor. Türkiye, Suriye’deki Kürtlerle de kardeşlik bağları kurmak zorundadır. Türk-Kürt kardeşliğini sözde değil, hem Türkiye’de hem de Suriye’de tesis etmeliyiz."
Çandar, Türkiye’nin Suriye'de yaşanan belirsizlik ve kriz ortamından çıkışı için barışçıl politikalar izlemesi gerektiğini belirterek, Irak’tan ders çıkarılması gerektiğini söyledi.
"Türkiye, Irak'taki Hatalardan Ders Çıkarmalı"
Irak’taki rejim değişikliğinin Türkiye’nin bölgesel politikalarına etkisine değinen Çandar, "Irak’ta yaşananlardan çıkarılması gereken çok önemli dersler var. Türkiye, Suriye’deki gelişmeler karşısında daha dikkatli olmalı. Komşumuz Suriye’de bir belirsizlik var. Türkiye, güvenliğini ve barışçıl bir Suriye’yi öncelemelidir" dedi.
"Türkiye, yalnızca kendi güvenliğini değil, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve bölgedeki barış sürecini de düşünmelidir. Kardeşlik ilişkilerini geliştirmeden Türkiye'deki Türk-Kürt barışını sağlamak mümkün değildir."
"HTŞ'nin Başarıları ve Türkiye'nin Bölgedeki Sorumluluğu"
DEM Parti Milletvekili, Halep ve Şam’a yönelik HTŞ’nin operasyonlarının, bölgedeki siyasi dengeyi değiştirdiğini belirtti. Bu süreçte Türkiye'nin bölgedeki rolünün arttığını söyleyen Çandar, "HTŞ, İdlib’den Halep’e, oradan da Şam’a kadar ilerledi. Bu süreçte Türkiye’nin sahadaki rolü uluslararası basında tartışılıyor. Türkiye, Ortadoğu’da yeni bir güç merkezi olarak kabul ediliyor" dedi.
"Türkiye, Ortadoğu'da yükselen profili ile bölge politikalarında daha etkin bir aktör haline geliyor. Bu durum, Türkiye’ye yeni sorumluluklar yüklemektedir."
"Suriye’de Barış İçin Türkiye Aktif Rol Üstlenmeli"
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, konuşmasının sonunda, Suriye’deki toplumsal barış sürecine Türkiye’nin aktif katkı sunması gerektiğini ifade etti. Suriye’nin yeniden inşa sürecinde Türkiye’nin yer almasının elzem olduğunu söyleyen Çandar, "Türkiye, Suriye'deki belirsizlik ortamının sona ermesi için aktif bir barış diplomasisi yürütmelidir" dedi.
"Eğer Suriye’de Suriyelilerin huzur içinde yaşadığı bir düzen kurulsun istiyorsak, Türkiye'nin de bu sürece doğrudan müdahil olması gerekir. Toplumsal uzlaşma, kardeşlik ilişkileri ve barış için Türkiye’nin daha etkin bir diplomasi yürütmesi şarttır."
Türkiye'nin Suriye Politikasında Dönüm Noktası
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, Suriye’deki rejim değişikliği ve Türkiye'nin bu süreçteki rolüne dair dikkat çekici mesajlar verdi. Suriyeli Kürtlerle diyalogun önemine değinen Çandar, Türkiye’nin bu fırsatı değerlendirmesi gerektiğini belirtti. "Suriye’deki Kürtleri Amerika, Fransa ve İsrail'in etki alanına terk edemeyiz" diyen Çandar, Türkiye'nin bölgedeki ilişkilerini yeniden şekillendirmesinin gerekliliğine işaret etti.
Kaynak : PHA