"Hukukun dışında oluşturulan ayrıcalıklı alanda siyaset yapmak, gazetecilik yapmak istiyorlar" diyen Erdoğan, "En temel hukuk kurallarını ihlal etmeyi kendilerine hak görüyorlar. İnsanların mahremine girmekten, kişisel haklarını gasp et
"Adalet kapısına varıp hakkını alamayan her vatandaşın vebali üzerimizdedir"
Adaletin her şeyden üstün tutulması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Adaleti devletin temeline yerleştiren bir geleneğin bugünkü temsilcisiyiz" dedi. Geçmişte yaşanan darbe dönemlerine ve hukuksuzluklara dikkat çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bir dönem tek parti faşizminin, 27 Mayıs darbesiyle başlayan vesayet odaklarının etkisinde kalan yargı, eski Türkiye’nin yargısıdır. Vatandaşa tepeden bakan, adalet yerine çözümsüzlük dağıtan, belli kesimlere imtiyaz tanıyan bir yargı anlayışı artık geride kalmıştır. Biz de geçmişte bu zihniyetin mağduru olduk. Okuduğumuz bir şiirden ötürü hapse atılmamızdan partimizin kapatma davasına kadar birçok hukuksuzlukla karşılaştık. Ancak Allah’ın izniyle o günlere dönüş olmayacaktır."
"Hukukun üstünlüğü ilkesini kendilerine uygulamamak için direniyorlar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı çevrelerin hukukun üstünlüğü ilkesini kendilerini bağlamayan bir kavram gibi gördüğünü belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün yargı süreçlerine müdahale etmeye çalışan malum çevreler, eski Türkiye’nin imtiyazlarını koruma derdinde. Hukukun dışında oluşturulan ayrıcalıklı alanda siyaset yapmak, gazetecilik yapmak ve bu alanda istedikleri gibi hareket etmek istiyorlar. Kimi zaman konumları, kimi zaman meslekleri, kimi zaman da ekonomik statüleri nedeniyle Anayasa ve yasaları çiğneyebileceklerini zannediyorlar. Ancak yargının kapsamı dışında olmadıkları gerçeğiyle günden güne daha fazla yüzleşmek zorunda kalıyorlar."
Erdoğan, özellikle basın ve siyaset dünyasında hukukun dışına çıkmak isteyenlerin, kişisel hakları gasp etmekten çekinmediğini belirterek, "Ben istediğimi yaparım, kimse bana dokunamaz" hoyratlığı, hakikatin sert duvarına çarpacaktır" dedi.
"Türkiye’de kimse hukukun üstünde değildir"
Kimsenin kendisini hukukun üstünde göremeyeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye’de hiç kimse layüsel değildir" diyerek şu mesajı verdi:
"Hukuk başka bir şeydir, kanun başka bir şey. Biz hukuku kanunun üstünde gören bir milletiz. Kanunları insanoğlu yazar, ancak hukuk hakkı, haklı olana teslim etmektir. Yargının verdiği kararlara herkes saygı duymalıdır. Kararları eleştirebilirsiniz, ancak hukuk insanlarını tehdit ederek yargıyı baskı altına alamazsınız. Yargıya parmak sallayanlar eninde sonunda hakikatin duvarına çarpar."
"Yargı siyasi malzeme yapılmamalıdır"
Yargı süreçlerinin siyasetin bir malzemesi haline getirilmemesi gerektiğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Yargıya intikal etmiş süreçlerin siyasi tartışmalara alet edilmesi, hakim ve savcılarımızın baskı altına alınması, özellikle aileleri ve çocukları üzerinden hedef gösterilmesi sorumsuzluğun en uç noktasıdır. Türk yargısı sadece ve sadece Türk milleti adına karar verir. Dolayısıyla kimse Türk yargısına ayar vermeye kalkışamaz."
"15 Temmuz’da korku duvarları yıkıldı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimine de değinerek, o gece Türk yargısının da büyük bir sınav verdiğini söyledi. "Türk yargısı, 15 Temmuz gecesi korku duvarlarını yıkıp atmıştır" diyen Erdoğan, "O gece yargının sergilediği dik duruş, bağımsızlığının ve tarafsızlığının en büyük göstergesidir" dedi.
"Herkes sorumlu bir dil kullanmalıdır"
Erdoğan, özellikle siyasetçilerin ve kamuoyuna yön veren isimlerin, yargıya yönelik açıklamalarında dikkatli olmaları gerektiğini belirterek, "Herkesin, özellikle de siyasi figürlerin özenli, sorumlu ve dikkatli bir dil kullanması gerekir" ifadelerini kullandı.
Konuşmasını, adaletin sağlanması için devletin tüm imkanlarını seferber etmeye devam edeceklerini belirterek tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni atanan hakim ve savcılara başarılar diledi.
Kaynak : PHA