Avukat Ali Murat Bilgiç açıklamasında,” Adıyaman’ın tek çarşısı bulunuyor. Bu çarşı en eski 7 mahalleyi kapsıyor. Bu mahallelerden Hocaömer, Sıratut, Eskisaray, Ulucami, Kapcami ve Yenipınar'ın büyük kısmını rezerv alan olarak ilan etmek istiyorlar. Bu alan Adıyaman'ın en kıymetli dükkanlarının ve işyerlerinin bulunduğu alan. İş Bankası, Halk Bankası, Yapı Kredi Bankası, Garanti Bankası Ziraat Bankası, kuyumcular, iletişimciler, kurumsal mağazalar, yıkılan belediye binası bu alan içerisinde bulunuyor. Dükkân m2 fiyatlarının 100 bin ile 1 milyon 500 bin TL arasında olduğu bu alanda bin 500'ün üzerinde iş yeri var. Bu işyerlerinin bir kısmında mülk sahipleri, bir kısmında ise kiracılar bulunuyor." ifadelerini kullandı.
“Hak Sahibini Bin 500 İşyerinin Bulunduğu Alana Sığdırmak İstiyorlar”
Depremden sonra kenti terk etmeyen esnaflar milyonlarca lira harcayarak dükkanlarını onardı ve çalışmaya başladı. Bu arada hepsi borçlandı. Binaların yapılmasına, onarılmasına seyirci kalan iktidar şimdi sağlam da olsa işyerlerini ve büroları yıkacağını söylüyor. Buralarda malı olmayan bir kısım yandaş esnaf odası başkanlarının ve muhtarların görüşünü alarak halkın fikrini aldık propagandası yapıyorlar. Bağımsız bölümüne karşılık bağımsız bölüm verileceği söyleniyor. Oysa projede 60 m2 'den büyük dükkân hemen hemen yok. 300-700 m2 dükkânı olan esnaflar var. Bunların kaybının ne olacağı belirsiz. Üstelik 2 bin 500 civarı hak sahibini bu bin 500 işyerinin bulunduğu alana sığdırmak istiyorlar. Meydan ve yeşil alan yapılacak alandaki iş yerlerini de bu alana kaydırmak istiyorlar. Depremden önce veya sonra bir katlı bir dükkanınızın olduğunu varsayın. Bu dükkânın yeri 5 kata imarlıysa size bir kat vereceğiz, üstü uzay boşluğu ve devletin diyorlar. Binanızın yerinde verilmesi söz konusu değil, kura çekilecek neresi çıkarsa orayı alacaksınız diyorlar” dedi.
“Bu Projenin Sosyal Sonuçları Hiç Değerlendirilmiyor”
Avukat Ali Murat Bilgiç açıklamasının devamında, ”Kaç lira borçlanacağınız bu aşamada belli değil diyorlar. Sağlam binaları da yıkacağız diyorlar. Hava parası vererek ya da dükkânı özgü yatırım yaparak bütün parasını işyerine harcayan kiracıların durumu belirsiz. Bunların zararları hakkında hiçbir söylem yok. En az 3-4 yıl sürecek bir projede esnafların ne yapacağı, nasıl geçineceği, borçlarını nasıl ödeyeceği konuşulmuyor bile. Bu projenin sosyal sonuçları hiç değerlendirilmiyor. Çünkü esnafın büyük kısmı depremden sonra diğer illere göç etti. Şimdi de kalanını göç ettirecekler ve şehri boşaltacaklar. Proje Adıyaman'ı görmeyen insanlar tarafından masa başında hazırlanmış. Stalin Rusya’sı gibi tek tip bloklar yapılmak isteniyor. Oysa yerinde dönüşüm yapılabilir, müteahhitlere aktarılacak kaynaklar vatandaşa verilerek yerinde dönüşüm hızlandırılabilir. İlin çarşı kültürünü koruyan projeler hayata geçirilebilir. Bunların hiçbiri yapılmadan, yerel yönetimin ve hak sahiplerinin görüşü alınmadan, hakları korunmadan mallarına çökülmek isteniyor” sözlerini ifade etti.
Kaynak : PHA
