Başkan, Yalçın mesajında şu ifadelere yer verdi; Temeli İrfan, mazisi şeref ve şan, atisi gençlik olan Cumhuriyetimiz 100 yaşında.
Ötüken ormanlarında doğan, Tanrı dağından çağıldayan, Anadolu kıtası kadar büyük dava taşını gediğine koymaya ant içen bir milletin kurmuş olduğu Cumhuriyet 100 yaşında.
Kan ve göz yaşı ile yoğrulmuş bir tarihin varisi ve ulu çınarların gölgesinde filiz veren Cumhuriyetimiz 100 yaşında..
Ahmet Kabaklı’nın ifadesi ile ; “Devlet-i Ali Selçuki’nin devamı Devlet-i Ali Osmani, Devleti Al- Osmani’nin devamı da Türkiye Cumhuriyeti’dir. Birbirinin tezi değil , devamı olan, Türk Devlet töresinin son halkası olan Cumhuriyetimiz 100 yaşında..
Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün ifadesi ile “benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti İlelebet payidar kalacaktır” payidar olması dileğini yüreğimizde taşıdığımız Cumhuriyetimiz 100 yaşında.
Bir insan yaşamına göre uzun, milletlerin tarihine göre kısa bir süre olan ve kadim milletimizin genç ve kudretli devleti Türkiye Cumhuriyetimiz 100 yaşında.
Kan ve gözyaşı ile yoğrulan bir tarihten, yeniden dirilip Anka kuşu gibi, Akdeniz’in serin sularında esaretin ateşini söndüren, gökyüzünü çadır, güneşi sancak bilen bir mefkûrenin izinde Gökbörüyü izleyen alperenlerin otağı cumhuriyetimiz 100 yaşında...
“Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” müjdesinin üzerinden geçen bunca vakitte doğan gün ve batan güneşin, her türlü açık ve gizli taarruzun eskitemediği heyecan ve şevk ile değişse de nesiller, haykırmakta gelen nesiller; Cumhuriyetimiz 100 yaşında...
Bağırlarına taş basan anaların feryadı, anasız-babasız kalan balaların ahı, yenecekti ve yendi elbette “keşke yunan kazansaydı” diyenleri ve inatla değil aşkla yeşerdi bu çınar ve geldi 100 yaşına...
Şairin “ Eşin var, âşiyânın var, bahârın var, ki beklerdin;
Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?
O zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun;
Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun.
Bugün bir yemyeşil vâdî, yarın bir kıpkızıl gülşen,
Gezersin, hânümânın şen, için şen, kâinâtın şen.” diyerek sitem ettiği bülbüllerin aşiyanı olan vatan toprağının ilelebet Türkün yurdu olduğunun dünyaya ilanı olan Cumhuriyetimiz 100 yaşında...
Biliriz ki “Girmeden tefrika bir millete düşman giremez Toplu vurdukça sineler onu top sindiremez” Tek dişi kalmış canavarının dişinin kırıldığı gün olan Cumhuriyetimiz 100 yaşında...
Biz Alperen Ocakları olarak; Başta Cumhuriyetimizin kurucusu aziz Atatürk olmak üzere,
“Bir Hayalim var!
Kürt-Türkmen, Alevi-Sünni ayrımı olmadan; zengin-fakir-yoksul ayrıcalığı görülmeden imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir Türkiye hayal ediyorum.” diyen Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’na ve bu vatan ve cumhuriyet için evlatlarından, sevdiklerinden, anne ve babalarından ve dahi canlarından vazgeçmiş tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet dilerim ruhları şad olsun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız, Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun ”dedi.