GAZİANTEP (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "İslam coğrafyasını cenderesine alan terör ve şiddet sorunu, çözmemiz gereken en önemli meselelerden biridir." dedi.

AK Parti Çelikhan İlçe Başkanı Baltacı'dan engelli derneğine ziyaret AK Parti Çelikhan İlçe Başkanı Baltacı'dan engelli derneğine ziyaret

Erbaş, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ), Diyanet İşleri Başkanlığı ve Şahinbey Belediyesince Şahinbey Kongre ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen, 9 ülkeden İslam alimlerinin katıldığı "1. Uluslararası Stratejik Müzakereler Forumu"nda yaptığı konuşmada, Türkiye ve çok sayıda ülkeden gelen İslam alimlerine teşekkür etti.

İslam'ın beşeri ilişkilerin zeminine adaleti ve merhameti yerleştiren bir din olduğunu anlatan Erbaş, şöyle konuştu:

"Müslümanlar olarak İslam'ın inanç ve medeniyet değerleri ekseninde bir hayat tasavvuru geliştirip çağın idrakine sunabilmek için öncelikle enerji ve potansiyelimizi sömüren sorunlarla yüzleşmek ve onları kendi medeniyet köklerimizden alacağımız ilhamla kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturmak zorundayız. İslam coğrafyasını cenderesine alan terör ve şiddet sorunu, bu bağlamda çözmemiz gereken en önemli meselelerden biridir. İnanç karşıtı birtakım ideolojiler, dezenformasyon ve algı operasyonlarıyla körüklenen İslam karşıtlığı da acil olarak ele alınması gereken bir meseledir. İslam karşıtlığı, bugün tam anlamıyla bir kültürel ırkçılığa ve İslam düşmanlığına dönüşmüş durumdadır."

Erbaş, temel insan haklarının hiçe sayıldığı, can, mal, namus, haysiyet ve insan onuru gibi değerlerin ayaklar altına alındığı bir dünyada hiç kimsenin güvende olmadığını söyledi.

Güçlünün zayıfı ezdiği, inanç ve kültür ırkçılığının politik yöntem haline getirildiği bir dünyada hiç kimsenin güvende olmadığına dikkati çeken Erbaş, şöyle devam etti:

"Burada altını çizerek ifade etmek isterim ki İslam düşmanlığı, aslında sadece Müslümanları ilgilendiren bir sorun değildir. Bilakis bütün insanlığın ortak sorunudur çünkü bu nefret dilinden dolayı İslam ile arasına mesafe koyanlar, aslında insanlığın yegane umudu olan bir inancın hayat veren ilkelerinden ve rahmet mesajından mahrum kalmaktadır. Nitekim bugün İslam'ın rahmet ikliminden ve medeniyet mefkuresinden yoksun kalan yeryüzü, devasa sorunların cenderesinde bocalamaktadır. İnsanlık, savaşlar, terör olayları, yoksulluk, açlık ve küresel adaletsizlik gibi sorunların girdabında tarihin en zor dönemlerinden birini yaşamaktadır."

- "En büyük referansımız yüce dinimiz İslam'dır"

İslam toplumlarının kendi aralarındaki işbirliği ve dayanışma vasıtalarını güçlendirmesinin önemli olduğunun altını çizen Erbaş, şunları kaydetti:

"Hayatı kuşatan bütün kötülüklerle etkin bir mücadele ortaya koyabilmek için ortak bir akıl, müşterek kurumsal yapılar ve kolektif bir stratejik iletişim yöntemine ihtiyaç vardır. Bu hususta da en büyük referansımız yüce dinimiz İslam'dır zira İslam'ın tevhit ilkesi, bir inanç sistemi olmanın yanında Müslüman toplumların bir arada ve dayanışma içinde yaşamasının da nirengi noktasını oluşturmaktadır. İslam bizlere bir hayat tarzı sunduğu gibi aynı zamanda hayata ve yaşananlara karşı bir duruş da kazandırmakta, sorumluluklar yüklemektedir. Bu anlamda en temel sorumluluğumuz, yekvücut olarak kötülüklere engel olmak ve elbirliği ile iyilikleri çoğaltmaktır. Müslümanlar, bu bilinçten uzak düştüğü her dönemde devasa sıkıntılara maruz kalmışlardır."

Müslümanların Kur'an ve sünnetin rehberliğinde daha fazla kenetlenmesinin gerektiğini vurgulayan Erbaş, Müslümanların arasında dostluk ve dayanışmanın artması gerektiğini ifade etti.

Sorunların ortak bir dille çözülmesi gerektiğini belirten Erbaş, şunları söyledi:

"Topluma umut ve güven veren adımlar atmalıdır. İnanıyorum ki bizler, birlik ve beraberliğimizi pekiştirerek ortak çalışma alanlarımızı güçlendirdiğimizde coğrafyamızdaki ve dünyadaki pek çok sorun kolaylıkla çözülebilecektir. Tevhit ekseninde vahdeti gerçekleştirip dayanışmamızı ve birlikte hareket etme irademizi güçlendirdiğimizde başta ümmet coğrafyamız olmak üzere insanlığı cenderesine alan trajediler, acılar, son bulacaktır. İslam'ın insanlık için ortaya koyduğu ideal değerlerin hayat bulmasında en önemli vasıtalardan biri şüphesiz ilimdir."

Kaynak: aa