Allah zül celal hazretleri kuranı kerimin nisa süresi ayet 35 te şöyle buyurmaktadır (Eyer karı-koca arasının açılmasında endişeye düşerseniz, bir hakem erkeğin ailesinden bir hakemde kadının ailesinden gönderin.) Bu hakemler gerçekten barışmak isterlerse, Allah onların aralarındaki darlık yerine iyi geçim verir ve onların arasındaki anlaşmazlığı giderir. Birbirine olan muhabbetini artır.Şüphesiz ki Allah her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olandır.
Yukarda ayeti kerimede açıkça ifade edildiği gibi arabuluculuk ve aynı zamanda da yuvanın devamını temin, akrabaların ve yakınların vazifeleri arasındadır. Burada çok iyi netice alabilmek içinde de karı-kocanın da beraberlikle yuvanın yıkılmasını korumalı ve beraberliğin devamını sağlamalıdır.
Ayeti kerimede de eyer karı-koca samimi olarak vaatlerinde dururlarsa böyle iyi niyetle başlanan teşebbüsün Allahın yardımıyla başarıya ulaşacağını bizzat müjdeliyor.
Tabi taraflar arasını bulmak için seçilmiş olan bu hakemler düzeltmek hususunda samimi iyi sahibi iseler Allah zül celal hazretleri de karı-koca arasına muhabbet ve geçim kolaylığı verir. Muhakkak ki Allah’u Teala her şeyi hakkıyla bilir ve her şeyden hakkıyla haberdardır.
Aile, dinen ve evlenmelerine mani olmayan bir kadın ve erkeğin evlenerek oluşturduğu sosyal bir mühesesedir. Başka bir tabirle aileen küçük bir topluluk ve bu topluluk ise büyük bir ailedir.
Allah zül celal hazretleri yüce kitabımız Kur’anın, toplumun çekirdeğini oluşturan çok sağlam temeller üzerine kurulmasını ve aynı zamanda da korunmasını istemektedir.
Ailenin her bir bireyi hak ve sorumluluk sahibidir. Bu sorumluluklarını her iki tarafta iyi bilmeli eşler arasında karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı olarak, sorumluluklarına riayet ederek yuvanın ahenk ve huzuruna yardımcı olunmalıdır.
Eşler birbirlerine karşı çok güzel davranmaya aynı zamanındada karşılıklı saygıya sevgiye dayalı hukuka riayet etmeye azami, sağ gayret göstermelidirler. Bu hususta en büyük örnek sevgili peygamberimizdir. Ömrü boyunca hanımına el kaldırmadığı gibi şöyle buyurmuştur (sizin en hayırlınız ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Bende aileme karşı en hayırlı olanınızım.)(İbni mace nikah 50 darimi nikah 55)
Allah zül celal hazretleri kuranı kerimin nisa süresi ayet 128.de şöyle buyurmaktadır(eyer bir kadın kocasının serkeşliğinde veya yüz çevirip uzaklaşmasından endişe ediyorsa, sulh hep hayırlıdır nefislerse, kıskançlığa hazırlana gelmiştir. Eyer arayı düzeltir ve geçimsizlikten sakınırsanız, şüphe yok ki Allah her ne yaparsanız hepsinden haberdardır.)
İster barışırlar ve evlilik münasebetini devam ettirirler, isterse başkaları araya girmek suretiyle kavuşmaların temin etmede hiçbir günah yoktur. Çünkü evliliğin devamı esastır
Allahın nizasıda buradadır.
Sulh hep hayırlıdır sulh ve barış yolunu tercih eden hayırlı bir iş görmüş olur buda en hayırlı bir tercihtir müminler daima barış yolunu seçmelidir.
Nefisler; yaratılış itibarıyla daima kötülüklere ve başkasına zarar vermeye elverişli bir şekilde yaratılmıştır. Nefse uymak değil o nefsin arzularına aykırı davranmak huzura ve kurtuluşa götürür.
Allah u Teala sizi iyi geçinmeye ve razı olduğu işlere davet etmektedir. İslam da evliliğin ve Aile münasebetlerinin yeri ve önemi büyüktür. Aileler huzurlu olursa onlardan meydana gelen cemiyetlerde huzurlu olurlar.
Aile temelinin sağlam olması için Allah u Teala bu mübarek ayetlerle müminleri ikaz ve irşat (doğru yolu gösterme, doğru yola yöneltme) diye uyarıyor. Yazımı asırlar önce meşahiri nisadan esma bin ti adı kerimesinde(kızına)şu nasihatı yapar, bütün annelerinde bu nasihatan ibret almalarını dilerim, sevgili kızım bir aşiyadan (yuva, ev) çıktınki onda cay ve mekan tutmuştun ve bir ferase (çabuk kavrayış anlayış) girdin ki senin evvelden malumun(belli)ve malumun (bilinen tanınan) değildir ve bir karine (karışık ve belirsiz bir şeyin durumunu anlaşılmasına yardımcı olan mulaki (buluşan görüşen) oldun ki evvelden melufunlun (alışık alışma) değildir. Şimdi hak misali ol o sana sema ve eflak gibi olsun Sen ona mikad ol o sana imad olsun sen ona emri hazır cariye ol o sana hizmet kulu olsun,
Senden bizar (gönlü kırık bezgin) olup, buğuz ve adevet edecek kadar üzerine düşme Senden soğukluk hazıl olacak mertebete tebaut (uzaklaşmak ıraksamak)ve istiyna (eldekiyle yetinme, kanaatkar olma) dahi eyleme. eyer O sana karib olursa sende ona karip ol (yakın yakın olan) eyer senden uzak olursa sen ona karip ol.eyer senden uzak olursa sen cemal ve nazaketi halin ve hüsnü kelamın ile onun gözlerini kulaklarını öyle meşkul eyleki başkasına bakmaya sözlerini işitmeye.
Atalarımız ne güzel derlerdi “kızını dövmeyen dizini döver ikincisi ise yuvayı dişi kuş yapar” öyle deyimli her iki tarafta yani karı koca da, daima yıkıcı değil yapıcı anlaşmazlık değil ve barış, dava deyil sulh, sert mizaç değil mütevazi gurur ve kibir değil alçak gönül ve anlayış şiyarımız olmalıdır. Saygılarımla.
