Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Talip Asil, ailesinin yönlendirmesiyle adım attığı doktorlukta yaşama dokunan tedavilerle hastalara umut oluyor.

Mesleğe başlamadan önce bazı tereddütlerinin bulunduğunu dile getiren Asil, "Ancak zamanla insanlara umut olmanın verdiği anlam, tüm tereddütlerin yerini derin bir adanmışlığa bıraktı. Annem ve babam bana bu mesleği yakıştırdı. Şimdi ben de onlara layık olmaya çalışıyorum." dedi.

Mesleki yaşamı boyunca unutamadığı anılarından da bahseden Asil, şöyle devam etti:

"Sağ kolu ve bacağı tutmayan, konuşamayan bir hastadan, acil servisteyken anjiyo masasında, beynindeki pıhtıyı çıkardıktan sonra konuşmaya başlayan, yürümeye başlayan insanlara... Bu duygunun bir karşılığı yok, bunu defalarca yaşamak nasip oldu. Geçtiğimiz günlerde bir hemşire hanım muayeneye geldi, daha önce tedavi ettiğim bir hastaydı. 'Bu mesleği neden seçtin?' diye sordum. 'Yoğun bakımda yatarken sizden ve ekibinizden etkilendiğim için bu mesleği seçtim.' dedi. Bu beni çok etkileyen ve unutamadığım anlardan biri."

Bir başka hastasının da 18 yaşında felç geçirdiğini, tedavi sonrası üniversite sınavına girerek sonuç belgesini kendisine gönderdiğini belirten Asil, bunun gibi geri dönüşlerin mesleki motivasyonunun en kıymetli karşılığı olduğunu ifade etti.

Yaklaşık 25 yıldır nöroloji uzmanı olarak görev yaptığını anlatan Asil, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu işe başladığımda inme hastaları için geçmişte neredeyse hiçbir şey yapılamıyordu. Bugün önce ilaçlarla sonra da anjiyo yöntemiyle beynin tıkanan damarlarındaki pıhtıları çıkarmak mümkün hale geldi. Şimdi bu hastalar için bir ümit olabiliyor. Her hastaya yetişemezsek de bu bir ümit olabiliyor. Hastaların hayatları değişiyor, onların hayatlarına dokunabiliyorsunuz. Sadece hayatlarını değil, sakat kalmaktan, felç kalmaktan da kurtarabiliyoruz. Bu, meslekte teknolojinin bize getirdiği en büyük gelişmelerden bir tanesi."

- "Doktorluk bir yaşam biçimi"

Besni Sosyal Hizmet Merkezi'nde Otizm Farkındalık Eğitimi Besni Sosyal Hizmet Merkezi'nde Otizm Farkındalık Eğitimi

Yoğun ve stresli çalışma temposuna rağmen mesleğini tutkuyla sürdürdüğünü dile getiren Asil, "Bu parayla ölçülebilecek bir şey değil. Masadan kalkan, sağ tarafı tutmayıp konuşamayan bir insanın yürümesi, hayatta insanın yaşayabileceği en büyük mutluluk. Böyle bir şeyi yaşamış olmak ne parayla ne de dünyevi bir şeyle değiştirilebilecek bir haz değil. Bunu yaşamak çok önemli bir duygu." diye konuştu.

Prof. Dr. Asil, meslek deyince insanların aklına genellikle geçim ve para kazanmak gibi konuların geldiğini aktararak, genç doktor adaylarına şu tavsiyelerde bulundu:

"Özellikle doktorluk için konuşacak olursak, bunun ötesinde, bir yaşam biçimi. Sadece para kazanmak ya da geçinmek için ifade edilecek bir şey değil. Bu hayatınızın her döneminde yaşayabildiğiniz bir yaşam tarzı. Bu mesleğe kendini adayamayacak olanların, sadece para için, geçinmek için bu mesleği seçmeleri doğru değil. Bu mesleği seçenler, bir yaşam tarzını seçmiş olacak. Geceleri, gündüzleri olmayacak. Bir sıkıntı yaşadığında, herkes felaket anında kaçarken, siz o yöne doğru gitmek zorunda kalacaksınız bu meslekte. Ama karşılığında elde ettiğiniz ruhani duygu, başka hiçbir meslekte kolay kolay elde edilebilecek bir şey değil."

Kaynak: AA